Merkez Bankası'ndan faiz indirimi!
Para Politikası Kurulu açıklamasından: "Marjinal fonlama oranı yüzde 9'dan yüzde 8,75'e indirilmiş, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7,5 düzeyinde sabit tutulmuştur" denildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7,5 düzeyinde sabit tutarken, marjinal fonlama oranını yüzde 9'dan yüzde 8,75'e indirdi.
TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruya göre PPK, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya başkanlığında toplandı.
PPK, marjinal fonlama oranını (faiz koridorunun üst bandı) yüzde 9'dan yüzde 8,75'e indirdi, Merkez Bankası borçlanma faiz oranını (faiz koridorunun alt bandı) yüzde 7,25 ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) yüzde 7,5 düzeyinde sabit tuttu.
Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasasında saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken, borç verme faiz oranı yüzde 10,50'den yüzde 10,25'e indirildi.
- "Likidite tedbirleri piyasalardaki oynaklığı sınırladı"
Duyuruda, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilerek, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği ifade edildi.
İç talebin büyümeye pozitif katkı verirken, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin sürdüğü aktarılan duyuruda, şunlar kaydedildi:
"Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini korumaktadır. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir. Yakın dönemde yurt içi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar yaşanmıştır. Kurul, alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığı değerlendirmesinde bulunmuştur.
Ayrıca, sıkı para politikası duruşu, temkinli makroihtiyati politika çerçevesi ve 2015 yılı Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılması ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırmıştır. Bu doğrultuda Kurul, para politikası etkinliğine sağladığı katkı da dikkate alınarak, sadeleşme yönünde ölçülü ve temkinli bir adım atılmasına karar vermiştir."
- "Kısa vadede enflasyonda belirgin artış gözlenebilir"
Duyuruda, Kurulun işlenmemiş gıda ve tütün fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak kısa vadede enflasyonda belirgin bir artış gözlenebileceğine dikkati çektiği belirtildi.
Çekirdek enflasyonun ise kademeli düşüşünü sürdürmesinin beklendiği kaydedilen duyuruda, "Bununla birlikte, enflasyon görünümüne dair gelişmeler likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir." açıklaması yapıldı.
Duyuruda, gelecek dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olacağı ifade edildi.
Enflasyon beklentilerinin, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmelerin dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği bildirilen duyuruda, "Bunun yanı sıra, piyasalardaki gelişmeler yakından takip edilerek gerekmesi halinde finansal istikrarı destekleyici likidite tedbirleri alınmaya devam edilecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır." değerlendirmesine yer verildi.
AA
Haber Milliyet Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;
Piyasaların nefesini tutarak merakla beklediği kritik açıklama geldi. Merkez Bankası yılın 7’nci Para Politikası Kurulu toplantısını da pas geçmedi ve faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirdi. Böylece faiz koridoru bir kez daha tarihin en düşüğüne çekildi.
Piyasaların nefesini tutarak merakla beklediği kritik açıklama geldi. Son 4 ay art arda faiz koridorunun üst bandında indirime giden Merkez Bankası (TCMB), yılın 7’nci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını da pas geçmedi. Merkez, faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirerek yüzde 8.75'e çekti, banka politika faizini ise değiştirmedi. Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tuttu. Böylece Merkez Bankası geçen ayın ardından bir kez daha tarih yazdı ve faiz koridorunu tarih en düşüğüne çekmiş oldu.
Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7,5 düzeyinde sabit tutulurken, Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutuldu. Borç verme faiz oranı ise yüzde 10,5’ten yüzde 10,25’e indirildi.
5 AYDA TOPLAM 200 BAZ PUAN İNDİRİM!
Merkez Bankası Erdem Başçı Başkanlığı'ndaki son toplantısında 25 baz puan, nisan, mayıs ve haziran ayındaki toplantısında da faiz koridorunun üst bandını 50’şer baz puan indirmişti. Son indirimle birlikte marttan bu yana yapılan toplam indirim 200 baz puana ulaştı.
Faiz toplantısı sonrasında yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. İç talep büyümeye pozitif katkı verirken, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini korumaktadır. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
Yakın dönemde yurt içi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar yaşanmıştır. Kurul, alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığı değerlendirmesinde bulunmuştur.
Ayrıca, sıkı para politikası duruşu, temkinli makroihtiyati politika çerçevesi ve 2015 yılı Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılması ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırmıştır. Bu doğrultuda Kurul, para politikası etkinliğine sağladığı katkı da dikkate alınarak, sadeleşme yönünde ölçülü ve temkinli bir adım atılmasına karar vermiştir. Kurul, işlenmemiş gıda ve tütün fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak kısa vadede enflasyonda belirgin bir artış gözlenebileceğine dikkat çekmiştir. Çekirdek enflasyonun ise kademeli düşüşünü sürdürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, enflasyon görünümüne dair gelişmeler likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir.
Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Bunun yanı sıra, piyasalardaki gelişmeler yakından takip edilerek gerekmesi halinde finansal istikrarı destekleyici likidite tedbirleri alınmaya devam edilecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."
Milliyet
Haber Dünya Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;
Merkez Bankası, (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) faiz indirimine temmuz ayında da devam etti.
Faiz koridorunun üst bandı 25 baz puan daha düşürülerek yüzde 8.75 seviyesine çekildi.
Cuma günü gerçekleşen darbe girişiminin ardından daha temkinli bir duruş sergilemesi beklenen TCMB'nin koridorun üst bandında 25 baz puanlık indirim yapacağı öngörülüyordu.
Merkez Bankası temmuz toplantısında; yüzde 7.5 olan politika faizi ve yüzde 7.25 olan koridorun alt bandında ise bir değişikliğe gitmedi.
TCMB'deki görev değişiminin ardından nisan, mayıs ve haziran aylarında 50'şer baz puan indirime gidilmişti. Son olarak temmuzdaki 25 baz puanlık indirimle birlikte faiz koridorunun üst bandı bu yıl 2 puan düşürülmüş oldu.
PPK sonrası yapılan değerlendirme şöyle;
Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. İç talep büyümeye pozitif katkı verirken, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini korumaktadır. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
Yakın dönemde yurt içi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar yaşanmıştır. Kurul, alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığı değerlendirmesinde bulunmuştur. Ayrıca, sıkı para politikası duruşu, temkinli makroihtiyati politika çerçevesi ve 2015 yılı Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılması ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırmıştır. Bu doğrultuda Kurul, para politikası etkinliğine sağladığı katkı da dikkate alınarak, sadeleşme yönünde ölçülü ve temkinli bir adım atılmasına karar vermiştir.
Kurul, işlenmemiş gıda ve tütün fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak kısa vadede enflasyonda belirgin bir artış gözlenebileceğine dikkat çekmiştir. Çekirdek enflasyonun ise kademeli düşüşünü sürdürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, enflasyon görünümüne dair gelişmeler likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir.
Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Bunun yanı sıra, piyasalardaki gelişmeler yakından takip edilerek gerekmesi halinde finansal istikrarı destekleyici likidite tedbirleri alınmaya devam edilecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
Dünya
Haber Hürriyet'te şu şekilde yer aldı
Merkez Bankası, mart toplantısında başladığı indirim sürecine devam etti ve faiz koridorunun üst bandında 0.25 puanlık indirim yaptı. Piyasanın beklentileri dahilindeki indirimi temkinli bir adım olarak değerlendirildi.
MERKEZ Bankası beklentilere uygun olarak faiz koridorunun üst bandında 0.25 puanlık indirime gitti. Yüzde 9 olan faiz yüzde 8.75’e çekildi. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrası yapılan açıklamada, yakın dönemde yurt içindeki gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar olduğu belirtilerek, “Kurul, alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığı değerlendirmesinde bulunmuştur” denildi.
Analistler Merkez Bankası’nın darbe girişimi öncesinde 0.50 puan beklenen indirimi 0.25’te tutmasını temkinli olarak değerlendirdi. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya başkanlığında toplanan PPK, faiz koridorunun üst bandı olan marjinal fonlama oranını yüzde 9’dan yüzde 8.75’e indirdi. Alt bandı yüzde 7.25’te sabit bıraktı. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını da yüzde 7.5’ta sabit bırakan PPK, borç verme faiz oranını ise 10.5’ten yüzde 10.25’e düşürdü. Bu karardan sonra faiz koridoru yüzde 7.25-8.75 aralığına daraltılmış oldu. Mart ayından itibaren atılan adımlarla faiz koridorunun üst bandı toplamda 200 baz puan indirim yapıldı.
TEDBİRLER ETKİLİ
Yakın dönemde yurtiçi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar yaşandığını ve alınan tedbirlerin oynaklığı sınırlandırdığına vurgu yapılan açıklamada, “Ayrıca, sıkı para politikası duruşu, temkinli makro ihtiyati politika çerçevesi ve 2015 Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılması ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırmıştır. Bu doğrultuda Kurul, para politikası etkinliğine sağladığı katkı da dikkate alınarak, sadeleşme yönünde ölçülü ve temkinli bir adım atılmasına karar vermiştir” denildi.ENFLASYONDA ARTIŞKurulun işlenmemiş gıda ve tütün fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak kısa vadede enflasyonda belirgin bir artışın gözlenebileceğine dikkat çektiğinin belirtildiği açıklamada, “Çekirdek enflasyonun ise kademeli düşüşünü sürdürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, enflasyon görünümüne dair gelişmeler likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir” ifadelerine yer verildi.
TEDBİRLERE DEVAM
MERKEZ Bankası’nın açıklamasının son kısmında gerekmesi halinde likidite tedbirlerine devam edileceği vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi: “Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Bunun yanı sıra, piyasalardaki gelişmeler yakından takip edilerek gerekmesi halinde finansal istikrarı destekleyici likidite tedbirleri alınmaya devam edilecektir.”
MESAJ VERMEK İÇİN İNDİRDİ
PİYASADA faiz kararından sonra da Merkez Bankası’nın mesaj vermek için indirime gittiği yönünde yorumlar yapıldı. Karardan önce Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Reuters’a yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinde cesur adımlar atmaya devam etmesini beklediğini ancak hafta sonu gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonrası bankanın toplantısında cesur adımlar atmak konusunda tereddüt gösterirse de anlayışla karşılanacağını söyledi. HSBC Analisti İbrahim Aksoy da yayımladığı notta, enflasyon resmi olumlu değilken ve Türk Lirası cuma günü gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonrasında küresel algının olumlu devam etmesine rağmen zayıf seyrederken yapılan faiz indiriminin Merkez Bankası’nın açık bir şekilde tercihini büyümeden yana kullandığını gösterdiğini kaydetti. Aksoy, “Şu an için bir sorun olmasa da Merkez Bankası’nın faiz indirmek konusundaki kararlılığı ve özellikle politik risk algısının arttığı bir ortamda bunu yapması, küresel algının kısmi olarak da olsa kötüleşmesi durumunda liranın ilave değer kaybı baskısı altına girebileceğine işaret ediyor. Diğer bir ifadeyle politik risk algısının artmış olması ve artık lirayı koruyan kalkan olan gecelik borç verme faizinin 200 baz puan daha aşağıda olması liranın önümüzdeki dönemde baskı altında kalabileceği ihtimalini gösteriyor. Bu nedenle, bu iki kaygıdan dolayı, döviz kurunda görülen düşüşler geçici olabilir” uyarısında bulundu.
Hürriyet