Mersin'de Belçikalılar'ın turistik yatırımının geleceği belirsiz!

Mersinde aldıkları arsaya 30 milyon dolarlık yatırım planlayan Belçikalılar, "Kıyı Kanunu ve Yönetmeliği"ndeki belirsizlikten dolayı mevcut arsalarına yatırım gerçekleştiremediklerini bildirdi.

Belçikalı Hanne Van Schelstraete, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2004 yılında Mersine geldiğini ve Erküçük İlarslan ile hayatını birleştirerek kente yerleştiğini belirterek, yatırım amaçlı olarak da Kızkalesi beldesinin kıyı sahilinde arsa aldıklarını söyledi.

Mersinde 900e yakın Belçikalı ve Hollandalının ev sahibi olduğunu değinen Schelstraete, "İspanya ve Fransada da yatırım amaçlı icelemelerde bulundum. Ancak Akdeniz sahilleri dünyanın çok sayıda turizm bölgesinden daha güzel. Bu nedenle burada yatırım kararı aldım ve bunun için belediyelerle çeşitli görüşmelerde bulundum" diye konuştu.

Mersinde bir çok Belçikalının da geniş araziler satın aldığını ve bu arsaları alırken belediyelerden imar planlarına ilişkin görüş aldıklarını anlatan Schelstraete, şöyle devam etti:

"Biz Belçikalılar bu arazileri alırken belediyedeki yetkililer, kıyı kenarının 20 metre olduğunu söylediler. Biz de bu bilgiye göre bu alanlara yatırım yaptık. Ancak yaptığımız yatırımlarla ilgili yapı kullanım izni alamıyoruz. Belediyeler devleti temsil eder. Biz devlete güvenerek yaptık bu yatırımları. Şuan bir belirsizlik hakim. Sadece Mersin değil, Türkiyenin en önemli turizm merkezlerinden olan Antalya, İzmir, Muğla gibi yerlerde de aynı sorun yaşanıyor. Yatırım yapmak için devletten tek beklentimiz, içinde bulunduğumuz belirsizliğin kaldırılması. Belediyelerin onay verdiği tapularımız, mevcut kanun nedeniyle boş bir kağıt parçasına dönüştü. Hükümetin bir an önce bu konuda adım atması ve belirsizliği ortadan kaldırmasını istiyoruz. Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğana inanıyor ve güveniyoruz. Konuya çözüm bulacakları inancındayız."

"2B ARAZİLERİNDE ORTAYA KONANA ÇÖZÜM ÖRNEK OLMALI"

Schelstraete, kamuoyunda uzun süre tartışılan ve 2B olarak anılan arazilerin satışına ilişkin sorunların büyük ölçüde çözüme kavuşturulduğunu hatırlatarak, aynı mağduriyeti işletmeleri ve arsaları bulunanların da yaşadığına dikkati çekti.

Hak sahiplerinin mağdur edilmemesi için konunun TBMMde oluşturulacak bir komisyon tarafından incelenerek karara bağlanması önerisinde bulunan Schelstraete, "Bence hükümetin tıpkı 2B arazilerinde olduğu gibi bir düzenleme yapması gerekiyor. Bu kapsamda Kıyı Kanunu ile ilgili yetki belediyelerden alınabilir. Tek beklentimiz, kıyı kenar çizgisi sınırının net olarak belirlenmesi ve bahsi geçen alanda doğru yapılaşmanın sağlanabilmesi" dedi.

"AİHMNİN HAK SAHİPLERİ LEHİNE VERDİĞİ KARARLAR VAR"

Aynı durumdan şikayetçi Tekirdağlı bir hak sahibinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuruda bulunduğunu ve yapılan incelemeler sonunda mahkemenin şikayetçi lehine karar verdiğini vurgulayan Schelstraete, dava sonunda Türkiyenin tazminat ödemeye mahkum edildiğini söyledi

Hükümete güvenlerinin sonsuz olduğunu ve konunun bir an önce çözüme kavuşacağına dair inançlarının oldukça yüksek olduğunu kaydeden Schelstraete, "Türkiye gibi turizm konusunda oldukça hassas olan bir ülkede bu konunun neden halen çözüme kavuşturulamadığına bir anlam veremiyoruz. AİHMin Tekirdağdan müracaat eden mağdurun lehine verdiği karar bundan sonraki süreçte emsal teşkil edecektir. Ancak bizim aklımızda AİHMne gitmek gibi bir düşünce yok. Çünkü, TBMMnin gerekli adımları atacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu. 

BELEDİYE BAŞKANLARI  DA ÇÖZÜM İSTİYOR

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konun Türkiyenin kanayan yarası olduğunu söyledi. Kıyı Kanunu ve Yönetmeliğindeki belirsizliğin, yılların getirdiği sorun olduğuna dikkat çeken Özcan, 321 kilometrelik sahil şeridi bulunan Mersindeki tüm belediye başkanlarının konu ile ilgili ortak hareket etmeleri gerektiğini belirterek, konuyu sadece hükümetin çözebileceğini kaydetti.

İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Emel Gökbel de, Mersin sahilinde bulunan kamu binalarına bile çivi çakılmadığını vurgulayarak, konunun TBMM çatısı altında çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydetti.

Mersinin Erdemli ilçesine bağlı Kızkalesi Belediyesi Başkanı Necati Kale ise Kıyı Kanunu ve Yönetmeliğindeki belirsizlik nedeniyle sadece Mersinde 80 bin konut ile iş yeri ve otelin, İmar Kanuna uygun, fakat Kıyı Kanununa aykırı göründüğünü ifade etti.

Belediyelere güvenerek buralardan yer alan ve yatırım yapan insanların, bugün ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini ifade eden Kale, şunları kaydetti:

"321 kilometre uzunluğundaki Mersin sahillerinde bu sorunun çözümünü bekleyen 80 binin üzerinde konut bulunuyor. Bu alanların içerisinde yazlık sitelerden, turistik otellere, devlet kurumlarından, dev tesislere kadar çok sayıda bina var. Mevcut tüm bu yapıların ruhsatları ve imar planları var. Ancak yönetmelikteki bazı maddeler nedeniyle kanuna aykırı görünüyorlar. Hükümetimizin Kıyı Kanununu yeniden gözden geçirmesi gerektiğine inanıyorum."

Erdemliye bağlı Tömük Belediye Başkanı Derviş Yıldırım ise "herkesin yatırım yapmak için çırpındığı bir dönemde yatırım sahiplerinin karşı karşıya kaldığı sorunun, kendilerinde soğuk duş etkisi yarattığını" belirtti.

Başbakan Erdoğanın sürekli çözüm odaklı adımlar attığını bildiklerini belirten Yıldırım, "Yöneticiler olarak kendisinden tek beklentimiz, Güneyin incisi Mersinin bu sorununa çözüm bulunması. Ülkemizin tanıtımında ve gelirinde çok büyük yeri olan Mersin, İzmir, Muğla ve Antalya gibi turizm merkezlerinde bu sorun bir an önce çözüme kavuşursa, yarının Türkiyesi çok daha güçlü olacaktır" dedi.

AA