Mersin'de yatırımlar artacak!

Doğu Akdeniz’in yıldızı Mersin, bir yandan Suriye savaşı, diğer taraftan Rusya krizi derken zor günler geçiriyor. Malum Türkiye’nin en önemli narenciye üretim merkezi fakat ihracat yapılamıyor. Suriye’den kaçan binlerce sığınmacı da Mersin’e yerleşince birçok olumsuzluk beraberinde geliyor. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise bu olumsuzlukları aşmak için rotayı turizme çevirdi. Şehre 3 milyon turist getirmeyi hedefleyen Başkan Kocamaz’la iki yılda yaptıklarını, turizm projelerini, Mersin’i nasıl bir geleceğin beklediğini konuştuk... 

-Seçimlerden bu yana iki yıl geçti. Bu süre içinde neler yaptınız? Mersin’e nasıl bir imza attınız? Daha önce Tarsus’ta 20 yıllık başkanlık döneminiz var. Şimdi büyükşehir belediye başkanı olarak neler yaptınız? 

Mersin daha önce büyükşehirdi ama merkezdeki dört ilçeden sorumluydu. Bütünşehir yasasıyla birlikte 13 ilçeden sorumluyuz. 509 köyün tamamı mahalleye dönüştü. 40 belde kapatıldı. Dolayısıyla 1 milyon 750 bin insana, İstanbul’un üç katı bir alana hitap ediyoruz. İstanbul 5 bin kilometrekare bir alan, Mersin 15 bin 830 kilometrekare. Bu kadar geniş alanda bütünşehir yasası 30 Mart’ta yürürlüğe giriyor ve 31 Mart’ta başlıyor. Keşke bu yasa altı ay sonra başlasaydı. Bir altyapı oluştursaydık. Biz bir anda denize düş- tük. Hiçbir yapılanma yok, birim yok, eleman yok, araç yok, proje yok. Böyle olunca ilk bir yıl zaten yapılanmayla geçti. Bu bir yıl bizim tam olarak hizmete başlamamızı geciktirdi ama biz Mersin geneline yayıldık. Mersin’in yaklaşık 5500 kilometre köy yolu var. İkinci yılda bunun 2350 kilometresini tamamladık. Köy yolları var ama bozuk ve dardı. Bu yıl sonuna kadar 5500 kilometrenin tamamı bitmiş olacak. Üç yıl içinde Mersin’de susuz ve yolsuz köy bırakmayacağız demiştik, inşallah bu yıl sonu bu amacımıza ulaşıyoruz. 

-Yani hâlâ yolu ve suyu olmayan yerler var... 

Bu üzüntü verici bir olay. Mersin 321 kilometre sahili olan önemli bir kent. Başta burası pilot bölge seçilseydi turizm için bugün belki Antalya’ya on basacaktı. Böyle bir potansiyelimiz var. Mersin’de aynı zamanda inanç turizmi var, kayak turizmi yapı- lacak yerlerimiz var. Turizm mönüsü içinde bulunan her şey var burada. Trekking, dağ turizmi...

-Ama tesis yok, bu nedenle de turizmde geri kalmışlık var...

Devlet politikası olarak Antalya ele alındığı için biz bu işte geride kaldık. O dönemde en büyük yanlışlık küçük köylerin belde belediyeleri haline getirilmesiyle yapıldı. Çok büyük yetkiler aldılar. O yetkilerle bizim sahiller maalesef perişan oldu, yazlıklar yapıldı. Normalde deniz kenarındaki binaların yükseklikleri iki katı geçmemeli. Dev gibi binalar yapıldı buraya. Surlar çekildi adeta deniz kenarına. Biz o bölgeleri yeniden ele alacağız. Burası sıcak bir yer ve rüzgârı kesiyor aynı zamanda. D-400 karayolunun üstüne yapılmalıydı bu binalar. Güzelim portakal bahçeleri kaldırıldı hep beton oldu. Denizi işgal ettiler. Kendine göre bir yer çevirdiler ve sadece site mensupları giriyor. Sahillerin büyükşehir belediyesine tahsisini istiyoruz. Bunun büyük bir kısmı yapıldı. Mezitli’den Silifke’ye kadar olan bölgede. Bu sitelerin denizle bağlantısını kopardık ve halka açtık. İki yıl içinde bizim sahillerimiz Türkiye’nin bir numarası olacak. Antalya’dan çok daha güzel sahillerimiz var bunun değerlendirilmesi lazım. Tesis eksiğimiz var ama sekiz tane turizm bölgesi ilan edilmiş yerimiz var. Bunların bir kısmının imar planları yapıldı hatta Tarsus sahilleri tahsis edildi ancak devlet yolunu götü- remediği için yatırım başlamadı. Oranın tahsisleri yapıldı, geciktiği için devlet tahsisleri iptal etti. Onlar mahkemeye gittiler ve mahkeme tahsis iptalini bozdu ve o insanlara tahsisli durumda. 

- Kaç tesis yapılacak?

Sadece Tarsus sahilleri 11 bin yatak kapasiteli. Orada iki tane golf tesisi var, iki tane bin yataklı tesis var, diğerlerinin tamamı daha fazla yatak kapasiteli.

-Yabancı turist geliyor mu size? Yoksa çevre illerden mi geliyorlar?

Rusların burada mülkiyet alanları bile var. Yerli turist Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Niğde,  Ankara  gibi illerden geliyor. 

-Rusya’dan hâlâ gelen var mı? 

Son olaylardan sonra tabii Rusya izin vermiyor ve insanlar gelemiyor. Burada mülkiyet sahibi tanıdıklarımız var, evlerine gelemediler. 

-İstanbul’dan neden yerli turist çekemiyorsunuz? 

İstanbul’dan gelen var ama ağırlık bu illerde. Bu sahilleri tamamen mavi bayraklı yaptığımızda ben öyle zannediyorum ki Türkiye buraya akacak. 

-Mavi bayrak var mı şu anda? 

Şu anda 11 yerimiz var ama biz buraları yeniden aldık. Bazı yerleri açtık hizmete. Son iki üç ay içinde aldığımız halde seri bir şekilde hizmete sunduk. Bu sahilleri tamamen temizlediğimizde yeniden o mavi bayrak alınacak.

-Mavi bayrak almak için arıtma sistemi lazım. Tesisiniz var mı? 

Anamur ve Bozyazı Arıtma Tesisi’ni yaptık. Bozyazı’nın bütün altyapısını yaptık. Anamur’da da yenilemeler yaptık. Aydıncık için altyapı işlemleri tamamlandı, arıtmaya geçiyoruz. Bu bölgedeki küçük artıma tesislerini büyütüyoruz. Olmayan yerlere paket arıtmalar yapıyoruz. Hedefimiz inşallah bu iki yıl içinde sahilde arıtmasız yer bırakmamak. Sonrasında yukarıya doğru Toroslara kadar bütün yerleşim birimlerinde altyapıyı yapmak.

-Yılda ne kadar turist geliyor? 

Şu anda 560 bin ama bizim hedefimiz çok yakın bir tarihte en az 2.5-3 milyon turist. Bizim turizm mönü- müzde her şey var. Mesela inanç turizmi var. İslam, Hıristiyan ve Musevi âlemi için önemli objeler var burada. Saint Paul’un doğum yeri Tarsus. Hâlâ doğduğu evin bahçesindeki kuyu ziyaret ediliyor. Vatikan Tarsus’u haç bölgesi ilan etti. Musevi âlemi için Danyal Peygamber’in mezarı ki o mezarı biz ortaya çıkardık. Ashab-ı Kehf burada. Dolayısıyla burası bir merkez. 

-Turizmin yanında bir de sanayi şehri özelliğiniz var...

Mersin sadece sanayi alanında değil, serbest bölgesi de önemli. Bu bölgedeki hareketlilik için önemli. Birçok sanayi tesisimiz var. Organize sanayi bölgesinin iki tanesi tamamlandı. Silifke’de var bir tane. Mut’ta böyle bir bölgemiz var. En önemli sorunumuz istihdam. 

-İşsizlik rakamları nasıl? 

Türkiye ortalamasının iki buçuk katı işsizlik var. Çok yoğun göç alıyoruz. Yaz aylarında %22 işsizlik var. Buna 320 bin Suriyeli vatandaşı eklersek %20’lik bir artış oluyor. Dolayısıyla şu anda en az %25 oranında işsizlik var. Biz aslında yeryüzü cennetinde yaşı- yoruz ama bu yeryüzü cennetini yanlış uygulamalarla cehenneme çevirmişiz. Çevremizde dost kalmadı. Ürettiğimiz ürünü satamıyoruz. Çevremiz yangın yeri, Türkiye’deki üç milyon Suriyelinin %10’dan fazlası burada. Yaptırdığımız araştırmalara göre bu insanların %90’ı ‘Kesinlikle bir daha gitmeyeceğim’ diyor. Kalıcılar burada. Elbette biz insan haklarına saygılıyız, sıkıntı içindekilere destek vermek dinimizin ve inancımızın gereği ama diğer yandan böyle problemlerle karşılaşıyoruz. Bu problemler gelecekte daha fazla artacak. Kültür farkı var ve çatışmaya dönüşebilir. Alata’da bir kamp var. Bunun dışında şehirdeler. Bunun yanında binin üzerinde şirket kurdular burada. Fabrika açan bile var. 

'3 BİN YILLIK MOZAİK BULUNDU' 

“Burası açık hava müzesi gibi. Binlerce yıllık kalıntıların olduğu yerler var. Ben Mersin’de her yıl bir milyon liranın üzerinde kazılara destek veriyorum. Yedi yerde kazı devam ediyor ama bunun tamamı ele alınsa belki yüz yerde kazı olacak. O kadar çok yerimiz var. Tarsus’ta yeni bir mozaik daha çıktı. Benim aday olduğum dönemde ağustos ayında bir pazar yeri yapacaktık, kazı sırasında bir kütleye denk geldik. Etrafını açtık ve Roma dönemine ait bir saray çeşmesi çıktı. Önünde mozaikler çıktı en az üç bin yıllık. Şu anda üstü kapalı bekliyor. Koruma altına aldık ve etrafını çevirdik. Restorasyonunu bekliyoruz.” 

'NARENCİYE ELDE KALDI AĞAÇLAR SÖKÜLÜYOR' 

-Mersin denince narenciye akla geliyor ama Rusya krizi var. Narenciyeyi ne yaptınız? 

Mersin’in 13 ilçesi var ve hepsinin kendine özgü tarım ürünü var. Mesela Anamur muzu, Türkiye’de muz üretiminin %85’i burada. Diğer tarafa gelince salatalık, domates ve çilek konusunda Silifke önemli. Domates ve limon ağırlıklı Erdemli önemli. Mersin merkez ve Tarsus zaten bu ürünlerin tamamını üretiyor. Bu bölgede çok büyük kivi ve kiraz üretimi başladı. Bunları ihraç etmeniz lazım. İhraç edemediğiniz zaman ürettiğiniz ürünün karşılığını alamadığınız sürece insanlar bahçeleri sökmeye başlıyor. Türkiye’de toplam narenciye üretiminin %46’sı burada. Limonun %55’i burada ama Rusya krizinden sonra ürünler elde kaldı. Narenciye elde, portakal dalda kaldı. Limon hariç. Vatandaş mağdur. Bir tek limon Rusya’ya gidiyor. Kalan narenciyeler ya meyve suyu fabrikalarına ya da ağacın dibine gidiyor. Burada bir narenciye borsası istiyoruz. 

ŞEHİR İÇİNE HAVARAY, KIBRIS'A DENİZ UÇAĞI

“En önemli ikinci sorunumuz trafik. Bunun için havaray projemiz var. Bir başka projemiz Anamur’dan Mersin’e ya da Kıbrıs’a kadar deniz uçağı uygulaması. Bununla ilgili ihaleye çıktık. Anamur’dan Mersin’e kadar bir deniz otobüsü çalışmamız var. Bununla ilgili çalış- malarımız var. Normal yolcudan ziyade turizme yönelik kullanmak istiyoruz ki insanlar denizden Mersin’i seyretsin. Bütün her yeri denizden göstermek istiyoruz.” 

ARAPÇA TABELA YASAĞI

Arapça tabelaların kaldırılması için ilçe belediye başkanlarıyla karar alacağız. Bununla ilgili yönetmelik lazım, sonrasında uygulamak lazım. Tarsus’ta yasaklamıştım. Yabancı isimlerle açılan tabelaları kaldırmıştım.

Habertürk