25 / 11 / 2024

Mikdat Kadıoğlu'ndan Türkiye’ye deprem çağrısı!

Mikdat Kadıoğlu'ndan Türkiye’ye deprem çağrısı!

İstanbul'da yaşanan 5,8'lik sarsıntı, deprem gerçeğini bir kez daha ülkenin gündemine getirdi. Afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ndan konuyla ilgili önemli bir çağrı geldi.




İstanbul'da yaşanan 5,8 büyüklüğündeki sarsıntı, deprem gerçeğini bir defa daha ülkenin gündemine getirdi. Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, yıllardır Marmara Depremi üzerine çalışan afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ndan konuyla ilgili önemli bir çağrı geldi. Kadıoğlu, tüm yetkililerin acilen 'Deprem Seferberliği' ilan etmesini talep etti.  Prof. Dr. Kadıoğlu ayrıca bu konuya dikkat çekmek için bir de imza kampanyası başlattı.

Senelerdir Marmara Depremi üzerine çalışan afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, tüm yetkilileri acilen Deprem Seferberliği ilan etmeye davet etti.  İstanbul’da beklenen büyük depreme dikkat çeken Kadıoğlu, “İstanbul'da er ya da geç büyük bir deprem olacağını biliyoruz. Gündelik işler arasında bu deprem için bir hazırlık yapamayız. Depremden en az zararla çıkabilmek için, hazırlık çalışmalarını bir seferberlik halinde yürütmemiz gerekiyor. Bu konu her depremde gündem olup sonra unutulmamaya bırakılacak basit bir konu değil” şeklinde konuştu.


“BÜYÜK BİR KIYAMET İŞARETİ GÖZÜKÜYOR”

Marmara'da dört parça fay hattı olduğunu söyleyen Kadıoğlu, “1509'da bir parçası üzerinde deprem oldu, buna ‘küçük kıyamet' denilmiş. Her 100 kişiden 5'i ölmüş… Şu anda ise nüfus yoğunluğu itibariyle depremin bugün tekrarlanması halinde ne canlar gideceği hesaplanamaz ama büyük bir kıyamet işareti gözüküyor. Türkiye'nin GSMH'nın üçte birinin yok edilmesi tehlikesi ile karşı karıya kalabiliriz. Büyük bir kaos yaşanıp büyük bir ekonomik sorun ortaya çıkacaktır. Bu nedenlerle böyle bir deprem için ulusal seferberlik başlatmamız lazım” diye konuştu.


Kadıoğlu; seferberlikte neler yapılması gerektiğini ise şu şekilde sıraladı:

– Yaşadığımız binalar güvenli hale getirilmeli. Yıkılmayı bekleyen bir sürü bina var, bir de bunun yanında satılmayı bekleyenleri de dikkate almamız gerekiyor. Bunları takasla işe başlamalıyız.

– Okul, askeri ve kamu binalarının güvenliği için gerekli tedbirler alınmalı. Bunun için bir saatlik eğitim, bilgilendirme değil, esas beceri eğitimi ve tatbikat yapılmalı.

– İnsanlar küçük yangınları söndürebilmeyi, kanamayı durdurmayı, elektrik ve su hatlarını kesebilmeyi öğrenmeli. Herkesin bu gibi temel ilk yardım bilgilerini öğrenmeleri zorunlu olmalı.  Devlet bir anda 20 milyon kişiye müdahale edemez. Çünkü ölüm olayları ilk saatlerde gerçekleşiyor.

– Halk depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmeli

– Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında “Yerel Afet Gönüllüleri (YAG)” şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlanmalı.

– Mahalle bazında yaralı toplama, ilk yardım, sahra hastanesi, aş evi, barınma, toplanma, haberleşme, bağış dağıtımı, ailelerin toplanması gibi acil durum yolları ve alanlarının belirlenmeli/oluşturmalı VE bu yerler konusunda halkın bilgilendirilmeli.

– Yılda en az iki kez mahalle bazında haberli, kurumlar bazında ise haberli/habersiz çeşitli seviyelerde tatbikatlar yapılmalı.

– Afet sırasında kullanılabilecek okul, spor salonu gibi sağlamlığından ve güvenliğinden şüphe edilmeyecek binalar belirlenerek bu alanlarda ve parklarda acil durumlarda kullanılacak her türlü malzeme depolanmalı.

– Tehlikeli binaların neden olabileceği can ve mal kaybı riskleri halka iyi anlatılmalı ve kentsel dönüşümle yapısal riskler mümkün olduğunca çok/yaygın ve çabuk azaltılmalı. (Dikkat! Yapı denetim sistemine ilave olarak belediye kontrollerinin de özellikle devam ettirilmesi gerekmektedir.)

– Afet öncesi ve sonrasında valilik, büyükşehir belediyesi, STK gibi birimlerle kendi şehirlerindeki afet yönetimi çalışmalarını koordine edebilecek AKOM vb. bir birimin ve ekibi kurulmalı kapasitesi geliştirilmeli.

– Yapılan çalışmalar konusunda halk duyurularla, toplantılarla, okul ve konut ziyaretleriyle bilgilendirilmeli.

– Bütün bu çalışmalar, el yordamıyla ya da oradan buradan kopyala yapıştır şeklinde değil; uluslararası standartlara ve yeni yönetmeliklerimize uygun olarak hazırlanacak olan afet risk azaltma, afet müdahale ve afet iyileştirme planlarına göre yapılmalı.

5353 Sayılı Belediye Kanunu'nun 53. Maddesi'ne de vurgu yapan Kadıoğlu, belediyelerin özellikle şu çalışmaları yapmakla yükümlü olduklarını belirtti:

– Halkın depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmesi.

– Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında “Yerel Afet Gönüllüleri (YAG)” şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlamak.

Konuyla ilgili bir de imza kampanyası başlatan Mikdat Kadıoğlu, tüm halktan destek istedi.

 

Kentsel dönüşümde 5,8 yoğunluğu!

TMMOB: İstanbul depreme hazır değil!


Geri Dön