Mimar Sinan'ın torunları Londra'da
Tasarımın başkenti Londra bu hafta Türkiye'nin en büyük mimarlık şirketlerinden Tabanlıoğlu'nu ağırladı
Melkan-Murat Tabanlıoğlu'nun eserleri arasından seçilen 17 proje "İstanbul ve Ötesi" başlığı altında İngiliz Kraliyet Mimarlar Birliği galerisinde sergilendi.
Melkan-Murat Tabanlıoğlu, Türkiye'nin çağdaş mimarlığını 'tanımlamaya' soyunmuş, iflah olmaz 'modernist' bir çift... Onları iyi tanıyorsunuz aslında, Kanyon'da sinemaya gittiğinizde, İstanbul Modern'de bir sergide, AKM'de konser dinlerken, Levent Loft ve Sapphire gözlerinizin önünde yükselirken... Yani İstanbul'un modern siluetini seyrettiğiniz her an...
Şehr-i İstanbul'da iddialı, kentin hayatını değiştiren ne kadar bina varsa, onların imzasını görmeye alıştık...
Tabanlıoğlu Mimarlık, 80 mimarı bünyesinde barındıran büyük bir şirket. Melkan ve Murat Tabanlıoğlu çifti 14 yıldır birlikte çalışıyorlar. Ama kökleri daha derin.. Şirket, gücünü biraz da genetik mirasından alıyor dersek yanlış olmaz.
Murat Tabanlıoğlu'nun babası ülkemizin ilk önemli modern binalarından Atatürk Kültür Merkezi`nin (AKM) ve Yeşiköy Havalimanı, Galleria gibi önemli yapıların mimarı Hayati Tabanlıoğlu...
Murat Tabanlıoğlu da babasının yolunu seçmiş ve Viyana'da mimarlık eğitimi almış. 92'de yurda döndüğünde Milliyet binası ilk işi olmuş. Bu bina aile için mihenk taşı gibi.... "Milliyet benim ilk, babamın son binasıydı ve aynı zamanda eşim Melkan ile tanıştığım ilk proje oldu" diyor Murat Bey...
BURADA SADECE EN İYİLERE YER VAR!
4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in torunu olan Melkan Gürsel o sıralar Barselona'da mastır yapmakta olan genç bir mimar... Bu projede tesadüfen kesişen yollar aynı çatıda birleşiyor. Sonra hikayeye onlarca dev proje ekleniyor... Carousel, Carrefour City Park, Metro Center, Doğan Medya Center, Astana Stadyumu, Bakü Crystal, Kazakistan'da Palace of Peace, Expo Center, Abbaya Konut Kulesi, İstanbul Modern, Kanyon, Loft I, II, Sapphire ..
Tabanlıoğlu'nun Londra sergisinde işte bu projelerden 17'si seçilmiş. 19 Kasım akşamı İngiliz Kraliyet Mimarlar Enstitüsü'nün (RIBA) şık galerisinde dünyanın önde gelen mimarları, aralarında Wallpaper'ın da bulunduğu önemli tasarım dergilerinin temsilcileri Tabanlıoğlu eserlerini inceledi.
Açılışta konuşan eski RIBA Başkanı Dennis Sharp, projelerden övgüyle sözederken " Tabanlıoğlu, geçmişten bugüne mimari bir köprü kuruyor. Bu sergi Türkiye mimarlığının uluslararası platformda bugün bulunduğu yeri ifade ediyor ve bu açıdan önemli bir adım" dedi. Serginin ismi "İstanbul ve Ötesi"de aslında Tabanlıoğlu'nun diğer coğrafyalarla ilişkiye açık olma niyetini vurguluyor. Melkan Hanım, "Neden Londra'dasınız" sorusunu yanıtlarken bu konuya da değiniyor:
"Biz uluslararasıyız demek için... Londra'dayız çünkü dizayn demek Londra demek.. Burada var olmadan küresel bir oyuncu olmanıza imkan yok. Londra yaratıcı isimler için önemli bir sahne. En iyi olmak zorundasınız. Yoksa silinirsiniz. Hata yapma lüksünüz yoktur. Cesur olmanız lazım. Serginin küratörlüğü için konuştuğumuz bazı Türk sanatçılar çekindiler, `Bizi affedin, Londra zordur' dediler .. Sonra Japon sanatçı grubu WOW'la anlaştık.."
DİKKAT MİNA GELİYOR
Peki buraya gelmek kolay mı? RIBA durup dururken bir Türk şirketine `Gel eserlerini Londra'da sergile' der mi? Murat Tabanlıoğlu, sözü uluslararası ilişkilere getiriyor. "İlk kez bir Türk firmasına sergi öneriyor RIBA. Yıllardır yurt dışında nitelikli proje üreten yabancı firmalarla işbirliği yapıyoruz. Bunların meyvesini de zamanla topluyorsunuz.
Dünyayı sarsan kriz, Londra'da da sohbetlerin ana konusu oluyor. Melkan Hanım "Böylesi bir ortamda 1 miyon dolar harcanıp sergi açılır mı, deli misiniz siz!" diyenlere gülümsüyor: "2001 krizinde de büyümüştük. Bu krizde de büyürüz. İstanbul'dan 25 kişilik ekibimizle geldik. Niye? Hem heyecanı ve başarıyı tüm ekiple paylaşmak hem de kriz rehavetine kapılmamak istiyoruz. Bunları başardık ve gelecek daha iyi olacak demek önemli.."
Melkan Hanım'ın sözünü ettiği 'gelecek' belki de hemen yanıbaşında duruyor... 7 yaşındaki Mina... Elinde şimdilik Van Gogh boyama kitabı var... Ama 'genleri' bir gün onu da dedesinin, babasının ve annesinin izinden yürüteceğe benziyor...
ZORLU VE AKM BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
"Kiev'de ENKA ile birlikte içinde otel, konut ve alışveriş merkezi olan 800 bin metrekarelik bir proje yapıyoruz. Dubai'de Palm ofis binası var. Amman'da Kral Abdullah'ın ilgilendiği 5 yıldızlı bir konut projesi var. Moskova'da yine bir başka konut projesi aldık. Ama bizim için iki proje var ki önemi büyük. Birincisi Zorlu Center. Orada bambaşka bir mahalle yaratıyoruz. 2500 kişik bir opera binasıyla, oteliyle, alışveriş ve kültür merkeziyle çok farklı bir iş olacak. Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM) ise babamızdan bize bir emanet olarak görüyoruz. AKM'yi 21 yüzyıla taşımayı, Türkiye'nin, hatta dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz. 2010'a yetişecek."
Aylin DURUOĞLU / Vatan
Melkan-Murat Tabanlıoğlu, Türkiye'nin çağdaş mimarlığını 'tanımlamaya' soyunmuş, iflah olmaz 'modernist' bir çift... Onları iyi tanıyorsunuz aslında, Kanyon'da sinemaya gittiğinizde, İstanbul Modern'de bir sergide, AKM'de konser dinlerken, Levent Loft ve Sapphire gözlerinizin önünde yükselirken... Yani İstanbul'un modern siluetini seyrettiğiniz her an...
Şehr-i İstanbul'da iddialı, kentin hayatını değiştiren ne kadar bina varsa, onların imzasını görmeye alıştık...
Tabanlıoğlu Mimarlık, 80 mimarı bünyesinde barındıran büyük bir şirket. Melkan ve Murat Tabanlıoğlu çifti 14 yıldır birlikte çalışıyorlar. Ama kökleri daha derin.. Şirket, gücünü biraz da genetik mirasından alıyor dersek yanlış olmaz.
Murat Tabanlıoğlu'nun babası ülkemizin ilk önemli modern binalarından Atatürk Kültür Merkezi`nin (AKM) ve Yeşiköy Havalimanı, Galleria gibi önemli yapıların mimarı Hayati Tabanlıoğlu...
Murat Tabanlıoğlu da babasının yolunu seçmiş ve Viyana'da mimarlık eğitimi almış. 92'de yurda döndüğünde Milliyet binası ilk işi olmuş. Bu bina aile için mihenk taşı gibi.... "Milliyet benim ilk, babamın son binasıydı ve aynı zamanda eşim Melkan ile tanıştığım ilk proje oldu" diyor Murat Bey...
BURADA SADECE EN İYİLERE YER VAR!
4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in torunu olan Melkan Gürsel o sıralar Barselona'da mastır yapmakta olan genç bir mimar... Bu projede tesadüfen kesişen yollar aynı çatıda birleşiyor. Sonra hikayeye onlarca dev proje ekleniyor... Carousel, Carrefour City Park, Metro Center, Doğan Medya Center, Astana Stadyumu, Bakü Crystal, Kazakistan'da Palace of Peace, Expo Center, Abbaya Konut Kulesi, İstanbul Modern, Kanyon, Loft I, II, Sapphire ..
Tabanlıoğlu'nun Londra sergisinde işte bu projelerden 17'si seçilmiş. 19 Kasım akşamı İngiliz Kraliyet Mimarlar Enstitüsü'nün (RIBA) şık galerisinde dünyanın önde gelen mimarları, aralarında Wallpaper'ın da bulunduğu önemli tasarım dergilerinin temsilcileri Tabanlıoğlu eserlerini inceledi.
Açılışta konuşan eski RIBA Başkanı Dennis Sharp, projelerden övgüyle sözederken " Tabanlıoğlu, geçmişten bugüne mimari bir köprü kuruyor. Bu sergi Türkiye mimarlığının uluslararası platformda bugün bulunduğu yeri ifade ediyor ve bu açıdan önemli bir adım" dedi. Serginin ismi "İstanbul ve Ötesi"de aslında Tabanlıoğlu'nun diğer coğrafyalarla ilişkiye açık olma niyetini vurguluyor. Melkan Hanım, "Neden Londra'dasınız" sorusunu yanıtlarken bu konuya da değiniyor:
"Biz uluslararasıyız demek için... Londra'dayız çünkü dizayn demek Londra demek.. Burada var olmadan küresel bir oyuncu olmanıza imkan yok. Londra yaratıcı isimler için önemli bir sahne. En iyi olmak zorundasınız. Yoksa silinirsiniz. Hata yapma lüksünüz yoktur. Cesur olmanız lazım. Serginin küratörlüğü için konuştuğumuz bazı Türk sanatçılar çekindiler, `Bizi affedin, Londra zordur' dediler .. Sonra Japon sanatçı grubu WOW'la anlaştık.."
DİKKAT MİNA GELİYOR
Peki buraya gelmek kolay mı? RIBA durup dururken bir Türk şirketine `Gel eserlerini Londra'da sergile' der mi? Murat Tabanlıoğlu, sözü uluslararası ilişkilere getiriyor. "İlk kez bir Türk firmasına sergi öneriyor RIBA. Yıllardır yurt dışında nitelikli proje üreten yabancı firmalarla işbirliği yapıyoruz. Bunların meyvesini de zamanla topluyorsunuz.
Dünyayı sarsan kriz, Londra'da da sohbetlerin ana konusu oluyor. Melkan Hanım "Böylesi bir ortamda 1 miyon dolar harcanıp sergi açılır mı, deli misiniz siz!" diyenlere gülümsüyor: "2001 krizinde de büyümüştük. Bu krizde de büyürüz. İstanbul'dan 25 kişilik ekibimizle geldik. Niye? Hem heyecanı ve başarıyı tüm ekiple paylaşmak hem de kriz rehavetine kapılmamak istiyoruz. Bunları başardık ve gelecek daha iyi olacak demek önemli.."
Melkan Hanım'ın sözünü ettiği 'gelecek' belki de hemen yanıbaşında duruyor... 7 yaşındaki Mina... Elinde şimdilik Van Gogh boyama kitabı var... Ama 'genleri' bir gün onu da dedesinin, babasının ve annesinin izinden yürüteceğe benziyor...
ZORLU VE AKM BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
"Kiev'de ENKA ile birlikte içinde otel, konut ve alışveriş merkezi olan 800 bin metrekarelik bir proje yapıyoruz. Dubai'de Palm ofis binası var. Amman'da Kral Abdullah'ın ilgilendiği 5 yıldızlı bir konut projesi var. Moskova'da yine bir başka konut projesi aldık. Ama bizim için iki proje var ki önemi büyük. Birincisi Zorlu Center. Orada bambaşka bir mahalle yaratıyoruz. 2500 kişik bir opera binasıyla, oteliyle, alışveriş ve kültür merkeziyle çok farklı bir iş olacak. Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM) ise babamızdan bize bir emanet olarak görüyoruz. AKM'yi 21 yüzyıla taşımayı, Türkiye'nin, hatta dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz. 2010'a yetişecek."
Aylin DURUOĞLU / Vatan
