23 / 12 / 2024

Müteahhitler 0,64'ten sonra ne yapmalı?

Müteahhitler 0,64'ten sonra ne yapmalı?

Sosyolog Faruk Özcan konut kredisi faiz oranlarını değerlendirdi. Özcan, "Her güzel şey gibi elbet bitecek olan 0,64 konut kredi faizleri sonrasında müteahhitlerin 0,64’ü milat kabul ederek yeni normalin doğrularını benimseyerek yollarına devam etmeleri gerekmektedir" dedi.



Bu yazı 0,64 konut kredi faizleri şu tarihte son bulacak yazısı değildir. Ne zaman son bulacağını biz de sizinle birlikte yaşayarak göreceğiz. Her güzel şey gibi elbet bitecek olan 0,64 konut kredi faizleri sonrasında müteahhitlerin 0,64’ü milat kabul ederek yeni normalin doğrularını benimseyerek yollarına devam etmeleri gerekmektedir. 

Müteahhitlikte istisnalar haricinde satışı zorlaştıran ya da kolaylaştıran dönemler vardır. 0,64 konut kredi faizleri ile şimdilik kolay dönem içesinde olsa da, çok değil Haziran ayı öncesinde satışların zor olduğu dönemdeydik. 0,64 konut kredi faizleri sektörde bir tür “ne yapsak satar” sarhoşluğu yarattı. Aldanmayınız. Bu dönemseldir. Tıpkı 2018 Ağustos ayında yaşanan dövizdeki artışla başlayıp korona günlerinde zirve yapan konut alıcılarının piyasadan çekildiği günlerdeki yazımızda “inşaat sektörü en temel insan ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacını karşılar ve bu ertelense bile iptal edilemeyecek bir ihtiyaçtır. Bu dönem GEÇİCİ” dediğimiz gibi. Konut sektöründe 0,64 ile gelen bu bahar havası da GEÇİCİ. 2018 Ağustos ayından 0,64’e kadarki dönemde daire satmak için kılı kırk yardığımız dönemdeki gibi bir döneme hazır olmalıyız. Çünkü, 2018 Ağustos ayından bu yana konut satın almak için uygun konut kredi faizlerini bekleyenler 0,64 ile birlikte büyük oranda hayallerindeki eve kavuşmuş olduklarından, 0,64 sonrasında alım hareketlerinde bir süreliğine göreli azalma yaşanması olasıdır. Tabi burada konut alımında büyük oranda belirleyici olacak olan değişken, konut kredi faizlerinin bundan sonra kaç olacağıdır. Zira Türk inşaat sektöründe davul müteahhitin boynunda, tokmak bankaların (dolayısıyla ekonomi yönetiminin, yani siyasetin) elindir.


Peki Müteahhitlik Sektörü 0,64 Sonrasına Hazır Mı?

Bu soru aslında, müteahhitlik sektörünün 2018 Ağustos ayı ile konut kredi faizlerinin 0,64 olduğu 01 Haziran 2020’a kadarki süreçten ne kadar ders çıkardığı ile çok ilgilidir. Bu dönemin iki ana özelliğini hatırlatacak olursak; konut kredi faizlerinin konut satın almayı cazip kılmak bir yana zorlaştıracak kadar yüksek olması (2019 Temmuz ayında ortalama konut kredi faizleri yıllık % 23,16, aylık % 1,71’idi), döviz ve altının kısa vadede çok kazandırdığı gibi çok da kaybettirebildiği, dolayısıyla konutun bir yatırım aracı olarak çokça sorgulandığı bir dönemdi. 
Halihazırdaki 0,64 Konut Kredi Faizleri Korona Virüsün Konut Beklentilerinde Yarattığı Kırılmayı Unutturmasın
2018 Ağustos ayı ile 01 Haziran 2020 arası dönemde konut, bir yatırım aracı olarak değil de, daha çok sadece oturum amaçlı alınan bir araca indirgenmişti. Bu nedenle de pazar oldukça daralmıştı. Oturma amaçlı ev alımı da beraberinde, oturacağı evde kullanışlılık arayan bir müşteri kitlesi oluşmasını sağladı. Artık “ne olsa satar” devri değildi, “kullanışlıysa satar” devrine girmiştik. Şimdi 0,64 ile “ne olsa satar” devrine tekrar geri döndüğümüzü sananlar olacaktır. Ancak onlar korona virüsün konut beklentilerinde yarattığı kırılmanın getirdiği konut sektöründe yeni normali unutma gafletini önümüzdeki dönemde stok konut ile ödeyecek olanlardır. Zira halen “kullanışlıysa satar” dönemindeyiz, 0,64 baharı sizi yanıltmasın. Peki ey müteahhitlik sektörü “kullanışlıysa satar” dönemine hazır mıyız? Üreteceğiniz konutların kullanışlılığına kefil olabilen yeni normalin kazananı olur, aksi kaybedeni.


Korona Virüsün Türkiye’de Konut Beklentilerini Nasıl Değiştirdiğini Tam Olarak Anlamadan Artık Ödün Vermedikçe Rahat Konut Satamayız

Öncelikle bilinmesi gereken, ülkemiz inşaat sektörünün yakın dönemde iki ana kırılma noktasının 2018 Ağustos ayında yaşanan döviz şoku ve korona virüs olduğudur. Yoksa 0,64 konut kredi faizleri sektöre nefes aldıran çok ama çok önemli bir adım olsa da, sektör için bir ana kırılma noktası sanılmamalıdır. 
Ülkemiz konut sektöründe 2018 Ağustos ayında yaşanan döviz şoku “kullanışlıysa satar” döneminin kapılarını açmış, korona virüs de kullanışlılığı en temel konut satın alma kriterlerinden biri haline getirmiştir. Hem de bunu yaparken korona virüs süreci kullanışlılıktan bugüne kadar anladığımızın üzerine yeni kriterler de ilave ederek, konutta yeni bir kullanışlılık çıtası oluşturmuştur. 

Peki ama korona virüs ile bir evin kullanışlılık kriteri ne şekilde değişti? Hepinizin bu soruya peşi sıra cevaplarınız olduğunu biliyorum. Ama ey müteahhit kardeşim, kendine asıl şu soruyu sormadan konut alıcılarıyla empati kuramaz, bunu yeterince anlayamayabilirsin. O yüzden kendine asıl şunu sor: “kendi ürettiğin evden aylarca çıkamayacak olsan, senin yaptığın ev sana zindan mı olur, yuva mı?” Yeni normalin çıtası tam da, ev hapsini bile çekilir kılacak şekilde konut üretmektir. Çıtamız bu kadar yüksek artık. 

İyi güzel hoş da, müteahhit bunu nasıl öngörebilir? Hatta kendisi öngörmeli mi? Aslında hayır. Peki o zaman yeni normalin bu çıtasını nasıl sağlayabilecek? Müteahhitler artık yükselen bu kullanışlılık çıtasını sağlamak için profesyonel destek almalı. Nasıl ki, evleri mimarların çizmesi tartışma götürmüyorsa, artık evin içine de iç mimar eli değmeli. Yoksa sadece müteahhitin elinden çıkan ev, istisnalar haricinde yeni normalin çıtasını yakalayamayacak, potansiyel stok daire olmaktan öteye gidemeyecektir. 

Kullanışlılığın en temel ev alma kriterlerinden biri olacağı korona virüs sonrası dönemde evi kullanma maliyetinin de düşük olması beklenecektir. Olabildiğince ucuza ısıtılıp soğutulabilen evler yeni normalde diğerlerinden pozitif ayrışacaktır. Tabi bunun için, Devletimizin de her yıl neredeyse en büyük döviz ödemesini enerji ithalatına yapmaya devam mı edecek, yoksa yaklaşık % 30’u konutlarda kullanılan bu enerji ithalatını azaltacak teknolojileri teşvik mi edeceğine eğilmesi gerekiyor. Yoksa pahalıya ısınmak da serinlemek de kadar değil, sadece tercih meselesi. Ama hem vatandaşımızı ucuza serinletip ısıtacak, hem de ülkemizin enerji ithalatını azaltacak teknolojilerin yatırım maliyetine sadece müteahhitin ve dolayısıyla evi daha pahalıya alacak olan vatandaşın katlanması haksızlık olacaktır. 

Sahi müteahhitler 0,64’ten sonra sizce ne yapmalı?


Sosyolog Faruk Özcan
Bursa/2020

 

Koronavirüs, (inşaat firmaları için) E-Dönüşüme geçmek için köprüden önceki son çıkış olmasın?

Düşük faiz oranları yeni projeleri raftan indirdi!


Geri Dön