04 / 05 / 2024

Narköy ekolojik yatırımla Kocaeli'de gelişiyor!

Narköy ekolojik yatırımla Kocaeli'de gelişiyor!

100 dönümlük bir araziye kurulan ekolojik otel ve eğitim merkezi Narköy, şeker ve tuz dışında ihtiyaçlarını kendi arazisinden karşılıyor. 15 kişinin çalıştığı Narköy’de aylık toplam harcamalar 30 bin TL’yi geçmiyor.



Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde, İstanbul’a 130 kilometre uzaklıkta 100 dönümlük arazinin üzerine kurulmuş bir tesis Narköy. Türkiye’nin ilk, dünyada da çok örneği bulunmayan, ekolojik otel ve eğitim merkezi olarak hizmet veriyor. Yaklaşık 2 yıl önce faaliyete geçen Narköy, sıra dışı bir konsepte sahip. Otele gelen misafir doğayı ve organik hayatı öğreniyor.


Kuşçu ailesinin bir hayalden yola çıkarak hayat verdiği Narköy, ekolojik bir yatırımla da para kazanabileceğinin en büyük ispatı. Narköy’ü sadece otel olarak ele almak çok büyük bir haksızlık olur; çünkü çiftlik kısmında gerçekten dikkat çekici işler yapılıyor. Narköy’de bütün gıdalar kendi arazilerinde ve yüzde 100 doğal yetiştiriliyor.


“Düşü olmayanın işi olmaz”


Narköy, bir düşün dışa vurumu aslında. Bu düşü kuran kişi de emekli bir ilkokul öğretmeni Nardane Kuşçu. Namı diğer “Naranne.”


Bir yörük kızı olan Naranne, Adana’da doğmuş ve toprak içinde büyümüş. Naranne, uzun yıllar öğretmenlik yapıp emekli olmuş. “Düşü olmayanın işi olmaz” diyerek yola çıkan Naranne’nin çocukluğundan beri hayali ekolojik bir çiftlik kurmakmış ve bu hayalini eşi ve çocuklarına da aşılamış. Aşı tutunca bütün aile olarak bu hayali gerçeğe dönüştürmenin yolunu aramaya başlamışlar.


Emekli olduktan sonra 2002 yılında Nar Eğitim’i kuran Naranne, aile danışmanlığı yapmaya ve NLP eğitimleri vermeye başlamış. Naranne’nin bankacı oğlu Ozan Kuşçu da bu alandaki 9 yıllık kariyerine noktayı koyup Nar Eğitim’in kurumsal ayağını kurmuş. Ozan Kuşçu, bugün Narköy’ün Genel Müdürlüğü’nü de yapıyor. Kuşçu ailesi, kirlenmemiş bir arazi arayışındayken, 2007 yılında iki tarafında devlet ormanı olan 100 dönümlük, şu anda Narköy’ün kurulduğu vadiyi bulmuş.


Tüm kazanımlarını Narköy’ü kurmak için harcadıklarını belirten Narköy Genel Müdürü Ozan Kuşçu, o zamanlar tarla olan bu vadiyi satın alıp önce buranın toprağını, hayvancılığını hazırlamaya başladıklarını söylüyor. Kuşçu, toprağı sağlıklı ve organik tarıma elverişli hale getirmek için Naranne’nin yıllarca uğraştığını ve sonunda başarılı olduğunu vurguluyor.



Narköy’de sofraya gelen her şey orada yetiştiriliyor. Nohut, buğday gibi aklınıza gelecek ilk ürünlerden altın çileğe kadar her şey üretiliyor. Bunlara ek olarak Narköy’ün koyun ve keçiden oluşan yaklaşık 50 baştan oluşan bir sürü, 15’e yakın büyük baş hayvan, 100’den fazla kümes hayvanı, 10 civarında arı kovanına da ev sahipliği yaptığını belirten Ozan Kuşçu, et, süt, yumurta ve bal ihtiyaçlarını da bu hayvanlardan temin ettiklerini anlatıyor.


Bugün itibariyle artık kendi kendine yetebilen bir tesis haline geldiklerini belirten Ozan Kuşçu, “Tuz, şeker dışında her şeyi burada üretebiliyoruz. O nedenle kapılarımızı kapattığımız zaman misafirlerimizle birlikte burada kendi kendimize yeteriz. Türkiye’nin kendi tohumlarından kendi ürünlerini üretebildiği bir zamana hazırlanmasını gerektiğini düşünüyoruz. Narköy ölçeğinde biz bunu yapabiliyorsak, bunu Türkiye de yapabilir teoride. Bunun için emek vermemiz lazım” diyor.


Narköy’ün otel kısmı klasik 5 yıldızlı otel mantığının çok dışında bir anlayışla yönetiliyor. Burada açık büfe yok. Her şey sınırlı. Ozan Kuşçu, bunun nedenini “Çünkü gelen misafirlere doğada hiçbir şeyin sınırsız olmadığı, her şeyin bitebileceği mesajını vermek istiyoruz” sözleriyle aktarıyor. Bunun yanı sıra, otel odalarındaki minibarda ve restoran kısmında gazlı içecek servis edilmeyen Narköy’de bunların yerine orada yetişmiş meyvelerden yapılmış kompostolar yer alıyor.


Ekolojik ve konforlu


Narköy’ün otel kısmı ekolojik olanın aynı zamanda konforlu olabileceği düşüncesiyle inşa edilmiş. Otele toplam 8 milyon TL yatırım yaptıklarını açıklayan Ozan Kuşçu, tamamen ekolojik, klima kullanmayan bir tesis yapmak için bölgenin 1 yıllık güneş açıları ve rüzgar açıları ölçümlerini yaptıklarını, binaları bu ölçümlere göre konumlandırdıklarını söylüyor. Sıcak su ihtiyacı ağırlıklı olarak güneş panelleriyle karşılanıyor, yağmur suları toplanıp sulama, el yıkama ve tuvaletlerde kullanılıyor.


Misafirler organik tarımı öğreniyor


Narköy’de yapılan aktivitelerin klasik otel aktivitelerinden çok farklı olduğunu belirten Ozan Kuşçu, “Bütün aktiviteler doğayı koruyabildiğimiz ama keyifli bir hayatı yaşayabileceğimizi görmek ve öğrenmek adına yapılıyor. Biz burada arazimiz var, burada üretiyoruz demiyoruz. Buraya gelen insanlara kendi balkonlarında kendi küçük bahçelerinde nasıl üretim yapabileceklerini ve buradan aldıkları ürünleri nasıl tohuma çevirebileceklerini öğretiyoruz” şeklinde konuşuyor. Narköy’ün bir otel yatırımı olarak özelliklerinden bir tanesi de işletme giderinin çok düşük olması. Pek bir satın alma yapılmayan Narköy’de 15 kişilik personel gideri de dahil aylık maliyet 30 bin lirayı ancak buluyor.


Türkiye'nin en büyük kişisel tohum bankası


Narköy’ün çiftlik kısmı tamamen Naranne’nin mucizesi. Narköy arazisi satın alındıktan sonra burayı doğal bir yaşam haline dönüştürmek için kolları sıvayan Naranne, atalık denilen GDO’lu olmayan, organik tohumlar toplamaya başlamış. Bunun için Anadolu’nun onlarca şehrini gezen Naranne, çeyiz sandıklarından saf tohumlar toplamış. Bu topladığı tohumlarla üretime başlayan Naranne, bugün Narköy’de 1200 tohumdan oluşan organik bir tohum bankası kurmuş. Şu anda bu toplanan tohumlar çiftlikte 3 farklı yerde özel oda sıcaklığında muhafaza ediliyor. Bu bankada sadece domatesin 60 farklı çeşit tohumu bulunuyor. Hatta bu tohum bankasında 1000 yıllık bir tohum bile var. Naranne’nin cebinde bu tohumlardan her zaman örnekler bulunuyor ve arazide, ormanda gezinirken bunları toprağa atıyor. Çünkü o toprağın hafızası olduğuna, olumsuz bir durum yaşanması halinde ilerleyen yıllarda bu tohumların yeniden yeşereceğine inanıyor.



Dünya


Geri Dön