Nasrullah Cami restorasyonla asıl haline kavuştu!
Kastamonu’da 1506'da yapılan Nasrullah Camii’nin dört yıl önce bitirilen restorasyonu önceki gün sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu. Camideki restorasyon çalışmalarından sonra ünlü hattat Ahmet Şevket Efendi tarafından yapılan süslemeler ve hatların birçoğunun kaybolduğu ileri sürüldü...
Sosyal medyada aslına uygun restore edilmediği iddialarıyla tartışmalara sebep olan Nasrullah Camii’nde yapılan çalışmaya ilişkin Türkiye’de kalem işinin ve restorasyon çalışmalarının saygın isimlerinden olan Doç. Dr. Kaya Üçer, açıklamalarda bulundu. Üçer, “Tepkiler abartılı, bu kuralına uygun bir iş. Restorasyonun ardından ortaya çıkan caminin 500 yıl önceki hali” diye konuştu.
Karar'dan Saliha Sultan'ın haberine göre; Kastamonu’da 1506'da yapılan Nasrullah Camii’nin dört yıl önce bitirilen restorasyonu önceki gün sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu. Caminin Twitter’da ‘Tasvir Sanatları’ isimli hesaptan paylaşılan eski ve yeni görüntüleriyle restorasyon çalışmalarından sonra ünlü hattat Ahmet Şevket Efendi tarafından yapılan süslemeler ve hatların birçoğunun kaybolduğu ileri sürüldü. Yüzlerce sosyal medya kullanıcısı restorasyonu eleştirdi.
Mihrap kubbesi restorasyon sonrası
Tepkilerden sonra restorasyon çalışmalarını yapan Gürsoy Grup Restorasyon ise yaptığı açıklamada cami içinde kubbe ve duvarların tamamında yapılan sıva raspaları sonucu, 19. yüzyıla tarihlenen kalem işlerine ulaştıklarını ifade ederek, caminin özgün yapısını korunduğuna dikkat çekti. Fakat ok yaydan çıktıktan sonra asla geri dönmeyen sosyal medya kullanıcıları bu açıklamayı kaale almadı. Gazeteler de haberi ‘500 yıllık camiye badana’ başlığıyla haber yaptı.
CAMİNİN HAT LEVHALARI ŞEYH ŞABAN-I VELİ MÜZESİ’NDE
Türkiye’de kalem işi sanatının saygın isimlerinden, birçok önemli restorasyonda imzası olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Kaya Üçer, caminin kalem işi çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kalemişi araştırma raspaları
Diğer taraftan Nasrullah Camii’ni birçok kez fotoğraflayan ve caminin restorasyon öncesi ve sonrası dönemine yakından şahitlik eden fotoğraf sanatçısı Mustafa Yılmaz ise, camide bulunan levhalar ileri sürüldüğü gibi yok edilmemiş, bir kısmı Kastamonu’da yer alan Şaban-ı Veli Vakıf Müzesi’nde koruma altına alındığını söyledi.
Restorasyon sonrası
MüzMüdür Karaoğlu, teberrükat listesinde bulunduğunu, mevcut listedeki eserlerin kimse tarafından yok edilemeyeceğini dile getirerek, levhaların yılda bir milyonun üzerinde ziyaretçi alan müzede koruma altında olduğunu onayladı.
Fakat sosyal medyada oluşan Nasrullah Camii restorasyonuna yönelik tepkiler değerlendirildiğinde, disiplinler arası ortaklık isteyen restorasyon konusundaki algımızın da oldukça tartışmaya açık bir konu olduğu görülüyor. Çünkü bu camide bugün ortaya çıkan ve sosyal medyada ‘beğenilmeyen’ fotoğraf, bize temelleri 500 yıl önce atılan caminin ilk halini gösteriyor.
DOÇ. DR. KAYA ÜÇER: YENİ OLDUĞU İÇİN GÖZE BATIYOR
Kaya üçer konuya ilişkin şöyle konuştu:
"İddiaları gördüm. Raspadan sonra ortaya çıkan çalışma baz alınması restorasyon için normal bir durum. Tek rahatsız eden şu an beyaz olması. Vakıflar bu kadar hata yapacak bir kurum değil. Bana sosyal medyadaki tepkiler abartılı geldi. Bu kuralına uygun yapılmış bir restorasyon. Camideki çalışmalarda iki ayrı dönem var. Barok, rokoko, ampir gibi sanat akımları Osmanlı coğrafyasında uygulandığında yerel sanat anlayışına katılarak uygulanmıştır. Biz buna eklektik geç dönem bezemeleri diyoruz. Yeni durduğu için insanların algısı esere zarar verildiği yönünde olabilir. Zamanın yaptığı patineyi geri kazandığında kendine gelecektir. Bana sorarsanız dokunulmamış halini tercih ederim ama Arap’a çalışması ile ortaya çoktan en eski desenleri işlemekte uygulamaların tabiatındadır.
Şu an ortaya çıkan da beyaz alan çok fazla olduğu, altın oran caminin yapıldığı dönemde kaçırılmış olduğu için göze böyle geliyor. Ama Anadolu’da bunun örnekleri çoktur. O dönem kalem işi çalışmaları gezici ustalar marifetleriyle yapılabilen bir iş. Hatta paranın yettiği kadarıyla yapılır. Nasrullah Camisi’nde dönem dönem üst üste çalışılmış. Çünkü camilerde geçmişte aydınlanma, ısınma kandillerle yapılıyordu. Isınan hava yukarı çıkıyor ve kalem işini kirletiyor, isle kaplıyor. O dönem restorasyon olmadığı için üstüne yeni çalışma yapılması tercih ediliyor. Şu an da olan bu, raspa sonrası ortaya çıkan caminin ilk hali."
UZMAN GÖRÜŞÜYLE HAREKET ETTİK
Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, bir açıklama yayınlayarak Nasrullah Camii’ndeki süslemelerin badana ile kapatılma iddialarına ilişkin şöyle konuştu:
“Farklı dönemlere ait olan kalem işi bezemelerin tespit edilmesiyle birlikte Prof. Dr. Mim. M. Baha Tanman’dan uzman görüşü alınarak mevcut duruma göre kalem işi bezemeye ilişkin restorasyon tadilat projesi hazırlanmış ve Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurulmuş ve onaylanmıştır. Koruma Kurulu kararı doğrultusunda; öncelikli olarak ilk dönem kalem işi bezemeler ortaya çıkartılmış, eserin kent belleğindeki önemi de göz önünde bulundurularak ikinci döneme ait kalem işi bezemelerin bir kısmı dönem eki olarak kabul edilerek mihrap önündeki kubbenin tamamında ve diğer bir kubbede dilim şeklinde mevcut hali ile bırakılmıştır.”