Nazmi Durbakayım: Deniz görmeyen yerde yaşamam!
Teknik Yapı Başkanı Nazmi Durbakayım 'Deniz görmeyen yerde yaşamam' dedi
Mesleğe İstanbul Çatalçeşme'de deniz kenarında bir proje ile başlayan Teknik Yapı Başkanı Nazmi Durbakayım, "Deniz görmeyen evde yaşamam" diyor Durbakayım, çocukları evlendikten sonra Çengelköy'deki Boğaz manzaralı villadan Erenköy'de Marmara Denizi'ne tepeden bakan rezidansa taşınmış
Çocukluğunu Bağdat Caddesi'nde geçiren ve denizi çok seven Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve INDER Başkanı Nazmi Durbakayım, mesleğe Çatalçeşme'de deniz kenarında bir yalıyı apartman dairesine çevirerek işe başladı. Çocukluğundan beri yaşadığı evler de ya hep deniz kenarında ya da deniz manzaralı oldu. Durbakayım, "Deniz olmayan bir yerde yaşamam. Hatta proje bile yapmam diye düşünüyorum" diyor. 10 sene Bağdat Caddesi'nde deniz gören bir evde oturan ardından çocuklarının dünyaya gelmesiyle Çengelköy'de Boğaz'a tepeden bakan 450 metrekarelik bir villaya geçen Durbakayım, 1.5 senedir ise Erenköy'de eşiyle birlikte kendi şirketinin yaptığı Dilman Towers projesinde yaşıyor. Durbakayım, "Artık çocuklar büyüyüp evlenince 450 metrekarelik ev bize büyük gelmeye başladı.
AŞÇI YEMEĞİ TATMALI
Ayrıca Çengelköy de bize uzak gelmeye başladı. Biz de doğup büyüdüğümüz yer olan Erenköy'e geri döndük" diyor. Durbakayım, şimdi 1.5 sene önce tamamlanan Dilman Towers projesinin Marmara Denizi ve Adalar manzarasına hakim 26..katındaki 250 metrekare evde yaşıyor. Çengelköy'den Erenköy'e taşınmasının nedenini artık daha merkezi bir yerde oturma isteği olarak anlatan Durbakayım "Ben de eşim de çok sosyaliz. Evde çok fazla vakit geçirmeyiz. İşten sonra arkadaşlarımızla üye olduğumuz derneklerin işleri için buluşur bir araya geliriz. Bu nedenle de evimizde çok az vakit geçiriyoruz. Evde en çok vakit geçirdiğimiz zamanlar hasta olduğumuz dönemler" diyor. Durbakayım, kendi yaptığı projede oturma nedenini ise şu cümlelerle açıklıyor: Aşçı yaptığı yemeği tatmazsa onun tadını bilemez. Bizim işimiz de bunu gibi. Kendi yaptığımız yerler oturmazsak eksiklerimizi göremeyiz. Evimiz kendi yaptığımız projede. İş yerimizde yine kendi yaptığımız Uphill Court'da 1700 aile ile birlikte gün geçiriyoruz.
Duvarda eşinin yaptığı tezhib tabloları
Marmara Denizine hâkim konumda 26. katta tümüyle cam kaplamalı olan evin hemen girişinde bir salon ile kapının tam karşısında çalışma odası bulunuyor. Yatak odası ve misafir odaları ise ayrı bir bölümde bulunuyor. Durbakayım, evin iç mimarisinde buna özellikle dikkat ettiklerini söyleyerek "Bizim evlerimizde misafirlerinizi ağırlayacağız salon ya da iş için evinize gelecek birini ağırlamak için çalışma odası evin giriş bölümüne özelikle yapılır. Çalışma odaları ve salon yaşam mahallinden soyutlanır" diyor. Evin en çok dikkat çeken aksesuarları duvardaki çok sayıda tezhib süslemeli tablolar... Durbakayım, eşi Selma Hanım'ın tezhib sanatına merakı olduğunu söylüyor. Bu nedenle de salonun duvarlarında 10'a yakın tezhib süslemesi yer alıyor. Duvarda eski yazı bir sertifika bulunuyor. Durbakayım, dedesinin Ertuğrul fırkateyninde çavuşbaşı olduğunu, sertifikanın da kendisinden kaldığını söylüyor.
'Gençler küçük evde yaşasın'
Durbakayım, Selma Hanım'la ilk evlendiğinde 45 metrekarelk bir evde yaşadığını sonra çocuklarının olması büyümesiyle birlikte büyük evlere taşındıklarını, çocukların evlenmesiyle ise yeniden daha küçük bir eve geçtiğini söyleyerek "Gençlere tavsiyem önce küçük evlerde yaşasınlar. Sonra sırasıyla büyük evlere geçebilirler" diyor. Durbakayım'ın evde en çok akit geçirdiği yer çalışma odası. Hem kendi şirketinin işleri hem de İNDER Başkanlığı görevini yürüten Durbakayım, "Eve iş getiririm. Ancak bu benim için angarya değil. Bazı raporları gece okurum. Gecenin sessizliğinde daha dikkatli okunabiliyor. Gece 3'te kalkar 4-5'e kadar çalışır (okur) sonra yeniden yatarım. Bu şekilde daha verimli çalışıyorum" diyor. Evleri gibi yazlıklarının da deniz kenarında olduğunu söyleyen Durbakaym" Haftasonları Bodrum'daki yazlığa giderim. Oraya bile iş getirdiğim olur" diyor.
Sabah-Dilek Taş