10 / 10 / 2024

Necati Kurmel: Gayrimenkulde aradığımı bulamadım!

Necati Kurmel: Gayrimenkulde aradığımı bulamadım!

Necati Kurmel, Türkiye'nin önemli işadamlarından biri. Hayvancılık konusundaki potansiyeli 25 yıl önce görüp sektöre adımını attı. 12 yıl önce bu işe büyük yatırımlar yapmaya başladı




Bugün sahibi olduğu 20 bin baş hayvanla 100 milyon dolarlık ciro yaratıyor. Yakaladığı bu hacimle de Türkiye'nin hayvancılıktaki en büyük yatırımcısı unvanını taşıyor. Hayvancılık Kurmel için adeta bir tutku. Burada büyüme konusunda sınır tanımadığını söylüyor. '2011'de yüzde 40-50 gibi büyüme hedefliyoruz 20 bin hayvan, 30 bin başa çıkacak. Ciro da 150 milyon dolara yaklaşacak. Amerika ve Avrupa'dan bin hayvan ithal edip sütü 2 katına çıkarmak istiyoruz. Bunun için 10 milyon dolarlık bir yatırım yapılacak. Geldiğimiz nokta hiçbir zaman arzu edilen nokta değil. Daha büyüğünü yapmalı. çünkü Türkiye'nin çok büyük yatırıma ihtiyacı var' diyor.

NECATİ KURMEL, 12 yıl önce hayvancılık alanına adımını attı. Bugün 20 bin büyükbaş hayvanla 100 milyon dolarlık ciro yaratıyor. Türkiye'nin en büyük hayvan varlığına sahip işadamı unvanının da sahibi. Türkiye'de' hayvancılığa geçmişe kıyasla önemli oranda yatırım yapıldığına dikkat çeken Kurmel, ancak bunların yeterli olmadığını düşünüyor. 'Geldiğimiz nokta hiçbir zaman arzu edilen nokta değil. Daha büyüğünü yapmalı. çünkü Türkiye'nin çok büyük yatırımlara ihtiyacı var' diyen Kurmel, yatırımcıları bu alana yatırım yapmaya davet ediyor.

Son yıllarda tarım ve hayvancılık sektörü yatırımcıların iştahını kabartırken KurmeFin de önerisi sektöre yapılacak yatırımların artırılması. 'Bu işe girmek isteyenlere mutlaka tavsiye ederim' diye konuşuyor hemen ardından da ekliyor 'Bunu milli bir görev olarak kabul ediyorum. Türkiye'nin et ithal etmesi hatta buğday ithal etmesi gülünç bir şey.'
Saray çiftliği Yönetim Kurulu Başkanı Necati Kurmel'le hayvancılıktaki yatırımlarını ve hedeflerini, diğer sektörlerdeki işlerinin seyrini konuştuk. Kurmel'in yanıtları şöyle:

-Tarım ve hayvancılığa girişinizin üzerinden uzun bir süre geçti. Bu sektördeki hikayeniz nasıl başladı

-Bundan 20-25 yıl önce Kayseri'deyken köyde ufak çapta çiftçilik, hayvancılık yapıyorduk. Ancak arzu ettiğimiz noktaya gelememiştik. Yine aynı yıllarda Saray Halı'yı aldıktan sonra işçilerin et ihtiyacını karşılamak için 50-60 tane hayvan aldık. Hem sütünden istifade etmeyi hem fabrikadaki çalışan bin 500 kişinin et ihtiyacını karşılamayı amaçlıyorduk. Bu, 15 yıl devam etti. Sonra 'Bu işi ya büyük yapalım ya da tasfiye edelim' derken büyüme kararı aldık. Hollanda'dan ve Almanya'dan 700 tane süt hayvanı ithal ederek işe başladık. Gittikçe büyüdük.

-şžu anda tarım ve hayvancılıkta varlığınız tam olarak nedir Bu alana ne kadar yatırım yaptınız

-şžimdi 20 bin büyükbaşa ulaştık. Bunun 17-18 bin başı ete dayalı besi hayvanı. Geriye  kalan 3 bin-3 bin 500'ü de süte dayalı. Bu hayvanlar, Kayseri ve Adana'daki çiftliklerimizde. 20 bin dönüm arazide tarım yapıyoruz. Arazilerin 10 bin dönümü Adana'da, diğer 10 bin dönümü Kayseri'de. 20 bin hayvandan günlük 27-28 bin ton süt alıyoruz. Sütü bizden Dimes, Pınar ve Ülker alıyor. Bir de Develi'de modern bir kesimhanemiz var. Bu zamana kadar bu işe 80-90 milyon dolar yatırım yaptık.

-Tarımda neler var, neler yetiştiriyorsunuz

-Hayvanların yem ihtiyacı için ot ve mısır yetiştiriyoruz. Bir de İzmir'de narenciye bahçemiz var. Ama o, işimizin önemli bir kısmı değil.

-Tarım ve hayvancılıkta gelecek planınız, gelmek istediğiniz nokta nedir

-Bunun hududu yok. Yine büyüyoruz. 2011'de yüzde 40-50 gibi büyüme hedefliyoruz. 20 bin hayvan, 30 bin başa çıkacak. Amerika ve Avrupa'dan bin hayvan ithal edip sütü 2 katına çıkarmak istiyoruz. Bunun için 10 milyon dolarlık bir yatırım yapılacak.

Bizim en büyük sıkıntımız arazi. 50 bine çıkmak için daha geniş arazide tarım yapmamız gerekiyor. Geldiğimiz nokta hiçbir zaman arzu edilen nokta değil. Daha büyüğünü yapmalı. çünkü, Türkiye'nin çok büyük yatırıma ihtiyacı var. Avrupa'yı Amerika'yı gezdiğim zaman Türkiye'de hiçbir şey yapılmadığını görüyoruz. Düne göre nasıldı dersen, düne göre çok iyi ama kafi değil.

-Bir de Saray çiftliği adlı gıda markanız var Bu markanın büyüklüğü, konumu nereye geldi

-Saray çiftliği'nde sucuk, salam, sosis, parça et, peynir, yoğurt, ayran, süt satıyoruz.
Hayvancılıkta büyüğüz ama sütte Ülker, Pınar gibi çok büyükler var. Bizim 25-30 tane, alanı
100-120 metrekare arasında değişen küçük mağazalarımız var. Kayseri, Niğde, Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi şehirlerde bulunan mağazalarımızda sadece kendi ürünlerinizi satıyoruz.

-Büyük perakende zincirlerine girmeyi düşünmüyor musunuz

-Onların şartlan bize göre değil. çok büyük miktarda raf ücreti alıyorlar. Bu, bazen 1 milyon bazen 1,5 milyon dolardan aşağı değil. Toptancı olarak sadece Metro'da varız. çünkü onlar bu yüksek bedelleri almıyor.

-Besi hayvanlarını nereden alıyorsunuz

-17 bin hayvan mevcudumuz var, ama bu bir yıl boyunca 30 bin oluyor. Bunun 10-12
binini Kars ve Erzurum'dan, bir kısmını Adana'dan, çukurova'dan, Ege'den, Trakya'dan, Orta Anadolu'dan alıyoruz. Aslına bakarsanız Türkiye'nin her tarafından alıyoruz
diyebiliriz.

-Hayvancılıktaki yatırımlarınızın geri dönüşünü kaç yılda aldınız

-3-5 kuruş para kazanırsak bu büyümeye gidiyor. Devamlı yeni yatırım yapıyoruz. Bunun sonu da gelmeyecek. 50 bin büyük başa çıktığımız zaman 50 bin dönüm arazide tarım yapmanız gerekiyor. Her yıl 70- 80 bin ton mısır silajı yapıyoruz. Mısırı tane mısır olarak biçiyoruz.

-Son dönemlerde tarım ve hayvancılık oldukça popüler. Bu alan şu anda gelecek vaat eden bir iş mi

-Hükümet de 'Teşvik edeceğim' diyor, kısmen ediyor ama bu yeterli değil. Bu teşvikleri Tarım ve Köy işleri Bakanlığı veriyor. Mesela yemde ekim yaptığınız zaman dönüm başına para alıyorsunuz.

Sütte çok az teşvik var. Ette de sıkıntı yaşanıyor. çünkü süte talep az olduğu için inekler elden çıkarılıyor. şžimdi canlı hayvan ve et ithal etmeye başladılar. Oysa dışarıdan her canlı hayvan ithal edildiği zaman 50-100 kişi bu işi bırakıyor.

Ama bu işe girmek isteyenlere mutlaka tavsiye ederim. Bunu milli bir görev kabul ediyorum. Türkiye'nin et, hatta buğday ithal etmesi gülünç bir şey oluyor.

-Peki bu et fiyatlarının artışını spekülatörlere bağlayan yetkililer var. Siz neye
bağlıyorsunuz

-Bunu başlangıçta bizim için söylediler. 'Koç, Banvit, Saray spekülasyon yapıyor'
dediler.

Bir hayvan günde 10-20 kilo arasında yem yer. Düşününki evde bir nüfus var, hiç para gelmiyor, devamlı yiyorlar. Buna nereye kadar tahammül edersin, satacaksın bu hayvanı devam edemezsin. Bir dönem bu spekülasyonları marketler yapıyor da dediler. Bunu ne market yapabilir ne biz. Arz talep meselesi. Domatesin fiyatım da mı spekülasyonlar artırdı Bu işe, sektörü bilen adamların girmesi gerekiyor. Banvit tavukçuydu, şu anda 8 bin büyükbaş hayvanı var. Mesela Ethem Sancak süte girdi, çok güzel bir çiftliği var. Koç, Urfa'da besicilik yapıyor. Kazancı Holding Trakya'da çiftçilikle uğraşıyor. Böyle varlıklı aileler arasında bu işe epey girenler oldu.

-Bu işe girmek için kaç hayvanla işe başlasınlar

-Yem için mutlaka arazileri olmalı. Bu işin bir ayağı hayvancılıksa, diğeri tarım. Tarım
yapacağım diyen, hayvancılık yapmazsa başarılı olamaz. Hayvancılık yapacağım diyen
de tarım yapmadan başaramaz.

-Saray Halı'da işler nasıl gidiyor Yeni yatırım planları var mı

-Her yıl bir şeyler yapıyorlar, iyi gidiyor.

-Turizme yatırımlarınız devam edecek mi

-Biri Antalya'da diğeri Adana'da otellerimiz vardı. Adana'daki otel 20 yıl oldu, aynı şekilde devam ediyor. Antalya'daki 500 yatak kapasiteli bir otelimizin arkasında bir otel
vardı. Onu da satın aldık. Onu da sezona yetiştirmeye çalışıyorlar. Böylelikle Antalya'da yatak kapasitemiz bine çıkacak. Toplamdaki yatak kapasitemiz de bin 500 olacak.

-Halka açılmayı düşünmüyor musunuz

-Hayvancılıkta da Saray Halı'da da halka açılmayı düşünüyoruz. 2011 veya 2012'de bu iki şirketimi halka açmayı planlıyorum.

'GAYRİMENKULDE ARADIĞIMI BULAMADIM'

GAYRİMENKULLERİNİN DEĞERİ NE Bilmiyorum ki... Birkaç tanesini kat karşılığı Kiptaş'a verdim ama arazileri ziyan ettim, para kazanamadım. Kiptaş, evleri ucuz satınca ben de ucuz satmak mecburiyetinde kaldım, Bana Avrupa yakasında 600 daire verdiler, kendilerine bin 200 tane daire aldılar, Kendileri politik olarak fakire fukaraya ucuz verdi. Daha fazla imkanı olanlar oraya girmedi, ben de mecburen sattım, Yani o projeden iyi bir gelir elde edemedim. Kurtköy tarafındaki arazilerimden de 3-4 yatırımcıya verdim. Hatta biri daha yeni 20 dönüm yere başlıyor. 100 tane daire yapacakmış. Orada da aradığımı bulamadım.

VARLIĞINI NASIL DEĞERLENDİRİYOR Bu işler bana göre değil. Evet, aldım biraz gayrimenkulum var. En azından Adana'da 20 bin dönüm arazi var, Ben gayrimenkulu bir iş olarak kabul etmiyorum, Denedim. Formula'nın orada bir site yaptık. 70 -80 tane villa ve 100 daireden oluşuyor. Ama hiç bana göre iş değil, gayrimenkulden zevk almıyorum.

Özlem Aydın Ayvacı/Capital

 


Geri Dön