New York Manhattan'da gökdelenler her yıl birkaç milim batıyor! Uzmanlar İstanbul için de uyardı!
New York Manhattan'da gökdelenlerin her sene birkaç milim battığının belirlenmesi, tüm dikkatleri depremi bekleyen megakent İstanbul'a çevirdi. Uzmanlar İstanbul için de uyardı. İşte o açıklamalar...
Haber Global'den Mert İnan'ın haberine göre; megakentte 16 milyondan fazla kişi yaşıyor ve 1 milyon 160 bini aşkın bina yer alıyor. Kentteki gökdelenler ise Zincirlikuyu-Maslak hattı, Esenyurt ve Ataşehir'de yoğunlaşırken, uzmanlar ise özellikle gevşek ve alüvyon zeminlerdeki yüksek yapıların riskle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, İstanbul'un genelde kaya zemin üzerinde yükselen bir kent olduğuna, Manhattan'ın ise denizin çevrelediği gevşek zemine sahip bir ada üzerinde kurulduğuna dikkat çekiyor.
New York'un bazı bölgelerinde 100 yıllık süreçte 9 metreye varan zemin oturmaları belirlendiğini aktaran Hüseyin Alan, "İstanbul'daki zemin ağırlıklı olarak kaya dediğimiz sert yapıdan oluşuyor. Ancak gevşek, alüvyon ve heyelan riskli yerlerdeki yüksek ve yoğun yapılaşma batma veya zemin oturması risklerini doğurabilir" dedi ve dere yataklarının üzerindeki binaların bu açıdan riskli grupta olduğunu aktardı.
Hüseyin Alan, İstanbul dışında Bolvadin, Germencik, Konya Tuzlukçu, Manisa Ovası gibi yerlerde de yer altı sularının aşırı kullanımına bağlı risklerle ilgili konuştu ve "Bu saydığım yerlerde, yapıların ağırlığına bağlı olarak batma veya ciddi zemin oturmaları görülebiliyor. Her yerde, her yapının inşaatı öncesi mutlaka zemin araştırmalarının çok iyi yapılması gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Jeoloji Uzmanı Erdal Şahan da İstanbul'da yumuşak zemin diye tabir edilen yerlerde yapılan yüksek katlı yapılarda zaman içinde batma riski oluşabileceğinin altını çizerek, şehirlerin planlanması sürecinde mutlaka yer bilimcilerin eksiksiz biçimde bulunmasının gerekli olduğunu belirtti.
"İstanbul geneli itibarıyla kayalık zemin üzerinde yükselse de birçok kaya zeminin altında karstik boşluk dediğimiz alanlar mevcut. Karstik boşluğun anlaşılması için en iyi örnek falezler üzerindeki Antalya kentidir" diyen Şahan, İstanbul'da Küçükçekmece Gölü çevresinin karstik boşlukların olduğu bir bölge olduğunu aktardı ve "Yapı stoğunun yoğun olduğu bölgelerde yer altı sularının durumu ve değişimi çok dikkatli talip edilmeli" açıklamasını yaptı.
Şahan, Esenyurt'un batma riski açısından incelenmesi gereken yerlerin başında yer aldığının da altını çizdi.
Bakırköy özelinde de örnek veren Jeoloji Uzmanı Erdal Şahan, "Bakırköy formasyonu dediğimiz zeminin altındaki yapı kayadır. Ancak yerin 10 metre altında kil tabakası yani daha gevşek zemin mevcut" dedi ve bu tür alanların da yoğun yapılaşma nedeniyle yılda birkaç milimetrelik batma riskleri olabileceğini vurguladı.
İstanbul Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Seyfettin Atmaca da inşaat projelerinin mutlaka zemin analizleri sonrasında inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi ve "3-5 milimetreden büyük batma veya oturmalar binalarda çatlak veya ayrıklara neden olur. Maslak-Zincirlikuyu hattındaki gökdelenler kaya zemin üzerinde yükseliyor" açıklamasında bulundu.
Atmaca, Ataşehir'deki Finanskent'in de kaya üzerinde yükselen yapılar arasında olduğuna dikkat çekti ve "Önemli olan inşaat aşamasına geçilmeden detaylı zemin etütlerinin yapılması" diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Bakan Kurum açıkladı: Yarısı Bizden kampanyasına 210 bin başvuru yapıldı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan fahiş kira açıklaması geldi: Cebri adımlar atmak zorundayız!