23 / 11 / 2024

Nilüfer Anadolu Arastası'na neden imar izni verilmedi!

Nilüfer Anadolu Arastası'na neden imar izni verilmedi!

Nilüfer Balat Geçit Köyünün eski merasına Anadolu Arastası yapılmak istenmesi ve projenin sel taşkın sahasında kaldığı iddiaların ortaya çıkması, imar planlarında ise bölgeye inşaat izni verilmediğinin anlaşılması Bursa'da gündemi karıştırdı.




Nilüfer Balat Geçit Köyünün eski merasına Anadolu Arastası yapılmak istenmesi ve projenin sel taşkın sahasında kaldığı iddiaların ortaya çıkması, imar planlarında ise bölgeye inşaat izni verilmediğinin anlaşılması Bursa'da gündemi karıştırdı. 

Akademik Odalar, konuyu İl Koordinasyon Kurulu gündemine alarak tartışılması gereken ve Bursa adına çok kısa sürede karar verilmesi gereken çok önemli bir olay olduğunu ifade ediyorlar. 

Resmi kurum temsilcilerinden DSİ görevlileri, bölgenin imar planlarında söz konusu alanın Sel Taşkın Sahası olduğunun bilinmesine rağmen, projede ısrarcı davranılması ve hemşehri derneklerinin bazılarının oy ve siyasi güçlerini kullanıp bürokratlar üzerine etki etmeye çalışmasının hatalı işlemlere yol açtığını ileri sürüyorlar. 

Anlaşılan o ki, Belediye yönetimi, siyasi gücüne güç katmak, seçimlerde oy oranlarını artırabilmek adına, böyle bir projeyi yapmakta kararlı ve ısrarcı. 

Daha önce yazmıştım. Proje çok güzel. 

Fakat, uygulaması için seçilen alan, arazi sorunlu. 

Yasal zemine bakıldığında ise, proje için seçilen alan tehlikeli. 

Bilerek ve isteyerek Sel Taşkın Sahasına üstüne üstlük imar yasaları ve kanunları hiçe sayılarak bir proje uygulanmaya çalışılıyor. 

Konun özeti bu. 

Diğer yandan, ulaşım konusunda Türkiye'nin en büyük yatırımlarından birisi olan Hızlı Tren Projesi'nin de güzergahı nedeniyle bu projede zaten sıkıntılar var. 

Bursa'daki pek çok bürokrat, kamu yöneticisi ve karar vericiler, bu sıkıntıları biliyor. Bugüne kadar seslerini çıkarmamışlar. Konunun ilk gündeme geldiği yıllarda, Arasta Sahasının Sel Taşkın alanı olduğu basına yansımış. Şikayet konusu olmuş. O zamanki yöneticilerle Belediye yöneticileri arasında iddialara göre sıkıntıların aşılmasına yönelik çareler aranmış. 

Hemşehri dernekleri temsilcileri de kendi hemşerileri olan siyasetçileri ve karar verici bürokratları devreye sokmuşlar. 

iddialarla ilgili soruşturmalar başlamadan rafa kaldırılmış. İşlem yapılıyormuş gibi davranılıp işlemlerin yapılmadığını iddia edenler bile var. 

Tabi, burası Türkiye. İş Bilenen kılıç kuşananın diye ata sözlerimiz var. İş bilenler devreye girdiklerinde sorunu çözmüşler. 

Şikayetler yok sayılmış. Sel Taşkın Sahası ile ilgili iddialar yok sayılmış. Birde, uluslar arası zeminlerde projeye destek aranmış. 

Sonra, zamanla unutturulmuş. 

Söylentiler böyle. 

Gelelim ben konuyu yazmaya başladığım gün anlatılan iddialara. 

Söz konusu, Anadolu Arastası arazisinin Sel Taşkın Sahası çıkması üzerine, projeyi yapmak isteyen Belediye görevlileri, bazı karar verici kamu görevlileriyle görüşmüşler. Onlarda, Bursa'da muhafazakar kesimin aileleriyle birlikte gidip yemek yiyebileceği, eğlenebileceği bir mekana ihtiyaç olduğunu söylemişler. Bu mekan için hemen belediye görevlilerince gerekli çalışmalar yapılmış ve Odunluk Mahallesi Erdoğan Binyücel Caddesi'ndeki 10 dönümlük yeşil alan beğenilmiş. Gerekli anlaşmalar yapılmış. Ondan sonra da Arasta ile ilgili şikayet dosyaları yok sayılmış. 

Bu iddialara inanmak istemem. İstemiyorum. Çünkü, söz konusu restaurantla ilgili yapılan işlemlere kanunlara aykırı olduğunu ben yazmıştım. Seneler geçti. 

Bazı kişiler yine devreye girmiş ve yasalara aykırı olduğu bilinen bu işlemlerle ilgili bazı kararlar vermişler. (Mahkemenin yıkım kararını iptal etmesi, sonra tekrar yıkım kararı verilmesi ve sonrası, burasının yıkım kararının neden uygulanmadığını vs.işlemleri) Bu iddiaları ve gelişmeleri daha sonra gündeme getireceğim. Hepsi yazılı belgeler halinde mevcut. 

Ama, önemli olan konu, teknik görevlilerin verdikleri bilgilere göre, Balat-Geçit'teki Anadolu Arastası ve Odunluk Mahallesindeki Restaurant için yapılan kurtarma çalışmalarının tek açıklaması İmar Cinayeti olarak yorumlanıyor. 



Gazete Bursa / Muharrem Karabulut


Geri Dön