ODTÜ Yolu yine çöktü!
100. Yıl ve Çiğdem Mahalleleri sakinlerinin, ODTÜ'lülerin ve Ankaralı yurttaşların tepkilerine karşın 6 ayda tamamlanan ve teknik incelemeler yapılmadan planlandığı gerekçesiyle eleştirilen ODTÜ Yolu'nda yine çökme meydana geldi.
100. Yıl ve Çiğdem Mahalleleri sakinlerinin, ODTÜ'lülerin ve Ankaralı yurttaşların tepkilerine karşın 6 ayda tamamlanan ve teknik incelemeler yapılmadan planlandığı gerekçesiyle eleştirilen ODTÜ Yolu'nda yine çökme meydana geldi.
Yoldaki çökme yurttaşlar tarafından dün akşam saatlerinde tespit edildi. Eskişehir Yolu ile Konya Yolu'nu birbirine bağlayan 8 şeridi otobanın, ODTÜ'ye giden çift şeridi yola komşu olduğu kısımda gerçeldeşen çökme, araçlarıyla yolu kullanan yurttaşları ve ODTİJ yerleşmesine bu yoldan giriş yapanları endişelendirdi. Kaldırımda meydana gelen ve yaklaşık 15 metrekarelik bir alana yayıldığı gözlenen çökmeyle birlikte, kaldırımın kotu yol seviyesinin aldna indi. Ankara Büyükşehir Belediyesi henüz bir açıklama yapmazken, belediye ekipleri ise hâlâ yola bir müdahalede bulunmadı.
'ÇÖKME ARAZİNİN YAPISINDAN MI?
8 şeridi otoban projesi inşaatının sürdüğü 4 Kasım 2013'de yolda bir defa daha çökme meydana gelmiş, çökme Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafiridan yeraltındaki su borularının hasar görmesine bağlanmıştı. Yolda çökme meydana gelmesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı birimlerin 1990'da hazırladığı ve BirGün'de yayınlanan raporu akıllara getirdi. Raporda, bölgenin killi arazisinden ötürü yapılaşmaya uygun olmadığı, zaman içerisinde bu bölgenin duyarlılığının artabileceği vurgulanıyordu.
KAMUOYUNDAN GİZLENMİŞTİ...
Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Dairesi Başkanlığı'na bağlı Orta Ölçek İmar Planlama Şube Müdürlüğü'nün 1990'da hazırladığı ÇukurambarKarakusunlar Revizyon Nazım İmar Planı uzun süre kamuoyundan gizlenmiş, bölgenin zemin yapısının yapılaşmaya uygun olmadığını ifade eden raporu BirGün yayınlamıştı.
Bölgedeki konutiarın tasfiye edilmesi gerektiğine dikkat çeken raporda, "Bölgenin doğal yapısının" daha da bozulmadan ilerisi için park veya rekreasyon alanı olarak kullanılması en uygun bir karardır" denilmişti.
Raporda, bölgenin eğiminin fazla oluşu ve toprağın killi yapısının inşaat projelerine engel olacağı şöyle belirtilmişti: "Bölgenin gerek zemin kullanım gerekse de planlamada her zaman istenmeyecek oranda morfolojik eğimin fazlalığı (%39), bu bölgenin tasfiyesinin zorunlu olduğunu gösterir. Bu bölgede zemin, üstte literatüre 'Londra kili'nden sonra 'Ankara kili' olarak giren mühendislik açısından oldukça problemli bir seviye ile akında yine bir başka killi seviye olan beyaz renkli 'Macun kili' birimi gözlenmiştir. Bu bölge bugün için yerleşim alanı olarak kullanılmakta ise de, zaman içinde buraların duyarlılığına hiçbir şekilde garanti verilemez."
Birgün