Ömer Faruk Çelik: Vergiler konut sektörünü tehdit ediyor!
KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Konut sektöründe uygulanan vergiler, sektörü tehdit ediyor. Markalı konut projeleri ortaya sıkıştı. Devlet vergi konusunu gözden geçirmeli” dedi...
Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), Başbakan Yardımcısı Ali Babanacan’a iletilen “Konut Sektörü Değerlendirme Sunumu Şubat 2013” başlıklı raporda sektörün fotoğrafını çekti. İnşaat sektörünün tek başına gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının yüzde 5,7 olduğuna işaret edilen raporda, inşaat sektörünün kendisine mal ve hizmet üreten 250’ye yakın alt sektörü beslediği ve gayri safi yurt içi hasılaya bu sektörler üzerinden dolaylı olarak da büyük bir katkı yaptığı belirtildi.
Sektörün istihdamın yaklaşık yüzde 7’sini sağladığına da vurgulanan raporda, inşaat sektöründe istihdam edilen kişi sayısının yaz aylarında daha da yükselmekle birlikte yıllık ortalama 1,6 milyon seviyesine ulaştığı kaydedildi.
“Haksız rekabette markalı projeler ortada kaldı”
Raporla ilgili değerlendirmede bulanan KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, "Sektör çok dağınık durumda. Kayıt dışı ve vergi kaçağı var. Haksız rekabet oluşmuş durumda. Haksız rekabetin bir ucunda devlet bir ucunda yüzde 87’lik üreticiler var. Markalı konut projeleri ortada sıkıştı. Bu durum büyük firmaları aşağıya doğru çekiyor. Böylece devlet, kurumsallaşmayı ve büyümeyi değil, küçük kalmayı ve kayıt dışı çalışmayı teşvik eder duruma düşüyor. Devlet biran önce vergileri gözden geçirmeli” dedi.
Vergi indirimi satışları arttırıyor
Çelik, son bir yıldır faizlerinin tekrar iniş trendine girdiğini ve tarihi dip seviyelerini yakaladığını ifade ederek buna paralel olarak konut kredisi kullanımı da tekrar hızlandığını, konut ve inşaat sektörünün, büyüme ve istihdam üzerinde olumlu etkiler yapmaya devam edecek potansiyeli bünyesinde barındırdığına vurgu yaptı.
İnşaat ruhsatı alan daire sayısı ile satılan daire miktarı arasında büyük farklar ortaya çıktığına da işaret eden Çelik, konuyla ilgili şunları söyledi:
“2009 yılı 2. çeyreğinde tapu harçlarında yarı yarıya indirim yapılmış, 150 m2’den büyük konutlarda yüzde 18 olan KDV oranı yüzde 8’e indirilmişti. Ülkemizde her yıl yaklaşık 400 bin adet konut tapuda el değiştirirken, 2009 yılı ikinci çeyreğindeki vergi indirimleri sayesinde bu rakam 532 bin adete ulaştı. 2009 yılı ikinci çeyreğinde konut satışları bir önceki yıla göre yüzde 25 artmış, vergi avantajlarının kaldırılması ile birlikte 2009 yılı üçüncü çeyreğinde ise bir önceki döneme göre yüzde 33 azalmıştır”
Kamu ile özel sektör tarafından inşaa edilen konut oranı arasındaki dengesizliğin, sektörün en büyük açmazı haline geldiğine vurgu yapılan raporda, şu görüşlere yer verildi:
“Türkiye'de üretilen konutlarının yaklaşık yüzde 9'unu TOKİ ve yüzde 1,5'ini Emlak Konut GYO tarafından üretilmektedir. KONUTDER üyesi 17 firma ise, TOKİ ve Emlak GYO ile yaptıkları projeler hariç, yüzde 1,6 oranında pazar payına sahiptir. Pazarın geri kalan yüzde 87,7'lik kısmını ise, çoğunluğu 5-10 dairelik apartmanlar inşa eden küçük ölçekli firmalar oluşturmaktadır”
“Sektörün kâr marjı yüzde 7”
Konut sektörü ile ilgili gazete ve TV reklamları baz alınarak kamuoyunda yanlış bir şekilde yüksek kârlıllık algısının oluşturulduğuna dikkat çeken Çelik, “Aslında bu durum tam tersi bir seyir göstermektedir. İnşaat boyunca ortaya çıkan ve firma tarafından karşılanan vergiler satış hasılatının yüzde 13’ünü buluyor. Buna göre hasılat üzerinden brüt yüzde 20 kâr marjı elde eden firmanın net kâr marjı yüzde 7 oluyor. Alıcı tarafından karşılanan vergiler ise satış bedeli üzerinden yüzde 2 tapu harcı ve yüzde 1 KDV olmak üzere yüzde 3 oranına ulaşıyor” şeklinde açıklamada bulundu.
Ek vergiler küçükleri kayıt dışına itiyor
Kurumsallaşmak isteyen sektör oyuncularının, arazi edinirken gerçek bedelden tapu harcını ve emlak vergisini ödediğini belirten Çelik; kayıtdışı kalmak isteyenlerin ise bu bedellerden kaçındığını ifade etti. Tapu harcı, sözleşmelerdeki damga vergileri, noter harçları ve KDV gibi vergilerin küçük firmaları, kayıt dışına ittiğini söyleyen Çelik, “Bu durum büyük firmaları ise aşağıya doğru çekiyor. Böylece devlet, kurumsallaşmayı ve büyümeyi değil, küçük kalmayı ve kayıt dışı çalışmayı teşvik eder duruma düşüyor” dedi.