Ömer Faruk Kavurmacı Türkiye'nin geleceğine güveniyor
Gerçekleştirdiği Solarkent projesi ile ismini duyuran Aydınlı Grup Türkiye'nin geleceğine güvenen ve yatırım yapan bir firma
Gerçekleştirdiği Solarkent projesi ile ismini duyuran Aydınlı Grup Türkiye'nin geleceğine güvenen ve yatırım yapan bir firma. İstanbul'da hayata geçirdikleri Solarkent'in bunu en iyi göstergesi olduğunu iddia eden Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı, önümüzdeki 10 yıllık bir süreçte kalite ve kurumsallığın kesinlikle vazgeçilmez bir unsur olacağını dile getirdi.
Özellikle inşaat firmalarının yeni projelerde sergiledikleri farklılıkları ve hayat kalitesinin yüksekliğinin bütün müşterilerin beklentilerini yükselteceğini belirten Kavurmacı, " Çok uygun fiyatlı konut yoğunluğunun olduğu bölgelerde bile müşteriler daha fazla donanım ve daha yüksek bir kalite talep ediyor. Fiyatlardaki farklılaşma, projelerin başarılarını oluşturan en önemli etken. Ama genel anlamda İstanbul'da her zaman için gayrimenkulün cazibesi sürecek. Binlerce yıldan bu yana böyle oldu, bunda sonra da böyle devam edecek. Dünyanın en büyük ve gelişmiş kentleriyle kıyasladığımızda İstanbul'daki kârlılık potansiyeli onlara göre çok daha fazla. Doğal güzelliği, tarihsel zenginliği ve sıra dışı kültürel yapısı, İstanbul'u geleceğin yıldızı yapıyor" diye konuştu.
Anadolu kentleri yükselen yıldızlar gibi
Kavurmacı'ya göre gayrimenkulün yükselen değer olması İstanbul'dan sonra sırasıyla Ankara ve İzmir'e geçecek. Ondan sonra da Bursa ve Antalya gibi şehirlerde gerçekleşmeye başlayacak. Burada belirleyici ana unsur, bu kentlerin kendilerini nasıl geliştirip potansiyellerini nasıl yükselteceği. Ankara iç dinamiklerle, İzmir ve Antalya dış dinamiklerle kendilerini geliştirirken İzmir konumu itibariyle ticaret, sanayi ve turizm potansiyellerini kullanarak ekonomik atılım yapacak. Bu şehirler bunu iyi kullanırsa gayrimenkul yatırımları da kârlılıkları da bu güne göre daha da yüksek olacak.
Kentlerin gelişim çizgileri sahip oldukları potansiyellerle yön bulurken bu kentlerde yaşayan insanların kullandıkları konutlar inşaatın ana eksenini oluşturuyor. Kavurmacı'nın öngörüsüne göre İstanbul'da sektör bugünden kendini belli etmeye başladığı için diğer kentlerden ayrı ve farklı bir portre çizecek. İstanbul'da gerçekleşen projeler sadece birer konut projesi olmaktan çok ötede daha kaliteli bir hayat sunan, deyimi yerindeyse "bir konut değil, bir yaşamın satın alındığı projeler" olacak. Bu yaklaşım ile kentsel hayatın ihtiyacı olan projeler zaten günümüzde inşa ediliyor. Burada en önemli unsur ise şehrin nasıl planlanacağı. Eğer bu süreç etkin bir şekilde planlanırsa, İstanbul'da dünyaya örnek olacak, bütün dünyada ses getirecek projeler yapılabilmesi için gerekli potansiyel var. Kavurmacı'ya göre kentsel dönüşüm projeleri İstanbul için adeta birer kurtuluş reçetesi. Kentin rahatlaması ve nefes alması için tek çözüm de bu projelerin bir an önce gerçekleştirilmesi.
Kavurmacı'ya göre bir başka gelecek öngörüsü de arsa maliyetleri yüksek olduğu için merkezi ve kıymetli lokasyonlarda, tamamen konsept, katma değeri yüksek, temalı, tüm dünyadan potansiyel müşterileri olabilecek projeler inşa edilecek olması. Diğer yandan; şehrin yeni yapılanmasına göre yeri belirlenecek, toplu taşıma araçlarıyla da şehre hızlı ve ucuz ulaşımı destekleyecek uygun fiyatlı toplu konut projeleri de inşa edilecek.
Aydınlı Grup gelecekte nerede duracak?
Biz Aydınlı Grup olarak Solarkent projemizle ortaya koyduğumuz vizyonu ikinci projemizle de perçinleyerek, kalite ve etkinlik anlamında Türkiye'nin en iyi 5 inşaat firmasından biri olmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki 10 yıllık süreçte bunu sağlamlaştırarak yurtdışına da taşımayı planlıyoruz. Hedefimiz her projemizin, bulunduğu lokasyonun gözbebeği olması ve sahiplerinin yaşadıkları proje ile gurur duymaları. Bizim için öncelik adetsel büyüklükten önce marka güçlülüğü ve ona duyulan güven. Yapacağımız projelerde, yüksek kalite yüksek kârlılıkla birleşecek.
Genel anlamda hedefimiz, Aydınlı Yapı'nın hem Türkiye'de hem de dünyada, çok kaliteli ve etkin projeler yapılandırdığının bilinir olması. Hayal olarak düşünürsek, İstanbul'da boğazda, içine teknelerle girilebilen, kafelerin, restoranların olduğu bir koyu olan, görsel olarak boğazın siluetine hiçbir zarar vermeden yapılandırılmış, mimari anlamda tüm İstanbul'dan kesitleri içinde barındıran bir projeye imza atmak ve orada yaşamak.
50 yıllık perspektifimiz ise, dünyada ulaşım ve konut teknolojileri ile şu an için sınırları belli olmayacak bir ufuk. Burada belirleyici unsur, dünyadaki yeni yaşam şekli ve yaşamsal şartlar olacaktır diye düşünüyoruz. Ama inşaat sektöründe şu anda dünya ikincisi olan Türk müteahhitlerinin zirvede olacağına inanıyoruz.
Milliyet