Onur Öngün: 10 yıl içinde mevcut konut ihtiyacı daha fazla artacak!

Başkent  Ankara  başta olmak üzere, yurt içi ve dışında gayrimenkul yatırımlarına yön veren Onursal Gayrimenkul Geliştirme AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öngün ile sektörü konuştuk. Öngün'e göre, 10 yıl içinde mevcut konut ihtiyacı daha fazla artacak, ancak inşaat sektörü temsilcilerinin yalnız yaşayanlar ve yeni evlenenleri de düşünerek proje üretmesi gerekiyor...

Yaz döneminin gelmesiyle yazlık alımları da artıyor. Birikimlerin yazlıkla değerlendirilmesi doğru bir yatırım mı?

Yazlık almak ekonomik değil, sosyal bir yatırım. Evet, eğlenmek için yazlık güzel bir seçenek ama gayrimenkul yatırımı olarak değerlendirildiğinde arsa, ev, işyeri, devremülk, tarla ve çiftlik gibi alanlar arasında getirisi en az olanı. Yatırım yapılırken, farklı etkenler göz önünde bulundurulur ki, getirisi fazla olsun. Maddi durumdan, lokasyona; kira çarpanından, gelişim potansiyeline çok sayıda etmene dikkat edilmesi gerekir. Yazlık, ne yazık ki bu unsurların hiçbirini karşılamaz. Dönemlik olarak kullanılıyor olması, sıkılma ihtimali, küçük çocukların büyüyerek aileden farklı tatil yapmak istemesi gibi ihtimaller yazlığı 'lüks' kategorisine sokuyor.

Hemen her yerde yeni bir konut projesinin hayata geçirildiğini görüyoruz. Projeler de git gide birbirine benzeme tehlikesinde; aynı büyüklükler, benzer özellikler... Bu gidişat, inşaat sektöründe bir daralmaya neden olur mu?

Türkiye'de 2002-2014 döneminde 7 milyon adet konut üretildi. Ancak hızla artan kentleşme ve demografik yapı mevcut üretimin çok daha üstünde yer alıyor. Türkiye, genç nüfusa sahip bir ülke. Bu da her yıl yeni konut ihtiyacının ortaya çıkmasına yol açıyor. Her yıl 650 bine yakın evlilik gerçekleşiyor. Bunun yanında özellikle son yıllarda yalnız yaşayanların sayısı da oldukça arttı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de yalnız yaşayanların oranı son 5 yılda yaklaşık iki kat artış gösterdi. Ancak üretilen konutların çoğunluğu geniş ailelerin tercih edebileceği büyüklükte. Önümüzdeki 10 yıl içinde daha da artması beklenen genç nüfus ile daha fazla konut ihtiyacı ortaya çıkacak. İnşaat sektörünün bu tehlikeye karşı özellikle genç nesli göz önünde bulundurması gerektiğine inanıyorum. Geçmişte 'bekara ev yok' diyen çok sayıda konut sahibi vardı. Ancak özellikle yalnız yaşayan, bekar erkeklerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Konut ihtiyacı da buna bağlı olarak çoğalıyor. Esprili bir dille söylemek gerekirse, 'ıssız adamlar', inşaat sektöründe konut talebini hızla artırıyor. Bunu bilen yatırımcı daha küçük metrekarelerde projeler üreterek, kazancını da katlıyor. Birikimini değerlendirmek isteyenler de, 1+1 gibi yalnız yaşayanlar ve çekirdek ailelere uygun konutları tercih ediyor. Ancak sektördeki bu hızlı konut talebine karşı, arsa arzının yetersiz kalması çözüm bekleyen sorunların başında geliyor. Yatırımcı yeni bina yapacak arsa bulmakta zorlanıyor. Bu sıkıntı, yeni yerleşim yerlerinin ortaya çıkması ile çözülür. Yatırımcının konunun uzmanı gayrimenkul profesyonellerine danışarak doğru bölgelerde projeler üretmesini öneriyorum.

Mesleki açıdan bakarsak, gayrimenkul profesyonelliğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Çok parlak, hatta geleceğin mesleğinin 'gayrimenkul profesyonelliği' olacağını söylemek mümkün. Yakında iş dünyasına adım atacak olan kendine güvenen, bağımsız yeni nesil, kariyer planlamalarında da bu özelliklerini dikkate alacak. Bir kere patronla çalışmak, birinden emir almak, maaş günü beklemek istemiyorlar. Kendi işlerinin patronu olarak, gelişime açık, para kazandıran, saygın meslekler istiyorlar. Şu an Türkiye'de az sayıda kişi tarafından profesyonel anlamda yapılan 'Gayrimenkul Değerlendirme Uzmanlığı' gelişim aşamasında. Mesleğimizin nitelikli elemana ihtiyacı var. Gelişime oldukça açık olan bu mesleğin dinamik yapısı, Z kuşağına çok uygun. Türkiye'de geleceğin mesleği olarak gördüğüm 'Gayrimenkul Profesyonelliği', bizlerin tecrübesi ve Z kuşağının heyecanıyla çok daha önemli bir konuma gelecek.

Sabah