27 / 12 / 2024

Orlando Bloom, New York’taki evini satıyor!

Orlando Bloom, New York’taki evini satıyor!

İngiliz sinema oyuncusu Orlando Bloom New York’taki evini satışa çıkardı. Bloom, evi Haziran 2014’te 4,75 milyon dolara almıştı.



İngiliz sinema oyuncusu Orlando Bloom New York’taki evini satıyor. Bloom, Haziran 2014 tarihinde 4,75 milyon dolar vererek aldığı New York, Sugar Loaf Binası’ndaki evini yakın zamanda satışa çıkardı. Milliyet'te yer alan habere göre, Yüzüklerin Efendisi serisindeki Legolas rolüyle tanıdığımız ünlü oyuncunun, milyon dolarlık binanın dördüncü katında yer alan dairesindeki güzel detayları fark etmek için elf gözlerine de ihtiyaç yok...

Orlando Bloom, New York’taki evini satıyor!

Evin en çok dikkat çekici bölümlerinden bir tanesi, daha çok Amerikan mimarisinde gördüğümüz, “great hall” olarak adlandırılan büyük salonu. Great hall tabiri; oturma, çalışma, yemek, misafir odalarının ve mutfağın bir arada bulunduğu, yüksek tavanlı geniş salonları belirtmek için kullanılıyor.

Orlando Bloom, New York’taki evini satıyor!

Rahat oturma alanı, zarif bir cam sehpayla tamamlanmış. Ortama estetik katan şık sütunları, ışık alan geniş pencereleriyle evin salonu; eski dönemlerin önemli binalarının şatafatlı salonlarını andırıyor.

Orlando Bloom, New York’taki evini satıyor!

Salonun tam ortasında, rahatlığı daha ilk bakışta belli olan ikonik bir koltuk mevcut. Şezlong tipi koltukta ayaklarını uzatıp yeni çekeceği filmin etkileyici senaryosunu okumayı kim istemez ki?

Orlando Bloom, New York’taki evini satıyor!

Geniş odaya renk katmak ve oturma alanlarının sınırını belirlemek amacıyla büyük, özel kilimler de kullanılmış. Ev New York’ta, ev sahibi kimi zaman Orta Dünya’da kimi zaman Karayip açıklarında da olsa odayı renklendirmek amacıyla kullanılan kilimlerin otantik dokusu bize fazlasıyla yakın. 

Orlando Bloom, New York’taki evini satıyor!

Eski tipteki ahşap bir sehpa ve ayakları süslemeli antik kanepelerden oluşan oturma grubu, büyük salondaki oturma alanının mobilyalarını oluşturuyor. Odanın genel antik hissine uyum sağlayan bu bölüm aynı zamanda bilindik “country” tarzını da New York’un göbeğine taşımış oluyor.

 

 


Geri Dön