26 / 11 / 2024

Osmanlının kuş evleri yeniden canlanıyor!

Osmanlının kuş evleri yeniden canlanıyor!

Osmanlı mimari geleneğinin en güzel örneklerinden olan kuş evleri ve sebillerini İstanbul'un dört bir yanında görmemiz an meselesi. Zira bu gelenek, İstanbul Üniversitesi Cam ve Seramik Bölümü öğrencileri ve hocaları Özlem Özer Tuğal sayesinde yeniden can




Osmanlı mimarisinde önemli yer tutan kuşların barınıp su ve temizlik ihtiyaçlarını gidereceği kuş evleri ve sebilleri, sandığınız gibi tarihe karışmadı. İstanbul Üniversitesi Cam ve Seramik Bölümü öğrencileri, hocaları Özlem Özer Tuğal önderliğinde açtıkları 'Ecdadımızın Merhametli Yüreğindeki Sırça Köşkler- Kuş Evleri ve Sebilleri' sergisiyle bu geleneği yaşatmaya kararlı. Zira seramikten yaptıkları kuş evlerini sadece sanat eseri olarak görmüyorlar. Amaçları bu evlerin günümüzde de binaların dış cephelerinde ve bahçelerde kullanılması. İstanbul Üniversitesi rektörlük binasında halka açılan sergi 30 Eylül'e kadar gezilebilecek.

Osmanlı'da yaralı kuşlar için vakıf bile kurulmuş

Kuş evleri ve sebilleri projesi nin fikri Cam ve Seramik Bölümü'nde öğretim görevlisi Özlem Özer Tuğal'dan çıkmış ilk olarak. Özlem Hoca'yı, Osmanlı padişahlarının merhametini ortaya koyan bu mimari eserler hayli etkilemiş. Öğrencilerine kültürümüzde kuşların öneminden, ev ve sebillerin tarihsel gelişimine kadar tüm detayları içeren bir sunum hazırlamış. Hem Osmanlı'da doğaya ve hayvanlara verilen önem hem de eski bir geleneği yeniden canlandırma düşüncesi öğrencileri çok heyecanlandırmış. "Osmanlı'nın halkını refaha erdirdikten sonra kuşları dahi unutmayışı ve yeşilliğin bol olduğu o dönemde bile onların korunması için yapılan incelik onları çok heyecanlandırdı." diyor Tuğrul. Zira, Osmanlı yaralı göçmen kuşların tedavisi için vakıflar bile kurup, tedavi ettikten sonra sürüye katılmalarını sağlarmış Tuğal'ın anlattığına göre.

"Oruçluyken, susuzluktan yanan kuşları daha iyi anladık"

Temmuz ayından itibaren sıkı tempolu bir program başlar gönüllü öğrenciler ve Özlem Hoca için. Üniversitenin Çatalca yolu üzerinde Tepecik kampüsündeki atölye ve fırınlarını kullanmak zorundadırlar. Öğrencilerin çoğu Ümraniye, Beykoz, Göztepe gibi uzak semtlerde oturduğundan sabahın erken saatlerinde düşerler yollara. Trafik, oruç, yorgunluk demeden gece saatlerine kadar çalışıp tamamlarlar projeyi. Öyle hırslı yaparlar ki bu işi zamanla onları getirip götüren servis şoförüyle görevliler de yaptıkları seramik kuşlarla katılır bu hummalı çalışmaya. Yusuf Aktaş, Meryem Yazıcı, Büşra Topay, Makbule Kulaz, Ece Kublay, Hanife Gümüşler, Müslüme Ülger, Saliha Beyza Umurca, Merve Özdemir, Ekin Sarı, Doğaç Bayraktar, Büşra Güler, Aybüke Aksakal Uludağ, Derya Temel projede emeği geçen öğrencilerden. Hepsi de sonuçtan memnun, aldıkları güzel tepkilerden ötürü gururlu. "Oruçluyken çalışmamız iyi oldu. Böylelikle kuşların susuzluğunu daha iyi anlamış olduk." diyorlar.

Kuş evlerini dünyaya tanıtacaklar

Sergideki seramik eserlerin hepsi birbirinden güzel. Kuş evlerinde özellikle İstanbul'un simgesi olan lale ve camiler, Kız Kulesi ve çeşmeler kullanılmış. Ancak öğrenciler için kuş evleri projesi bu sergiden ibaret değil. Eserler yapılırken bitki ve kuş türlerini araştıran biyologlar Selçuk ve Songül Altınsaçlı ile astronomi hocası Hasan Hüseyin Esenoğlu'nun önerileri de dikkate alınmış. Projeye önderlik eden Özlem Özer Tuğal, kuş evlerini şehrin dört yanındaki yapılara taşımak için İstanbul Büyükşehir ve Büyükçekmece Belediyeleriyle görüşmeye başlamış bile. Proje kabul edilirse küçük kuşların barınma ve su ihtiyacını karşılayacak ev ve sebilleri hemen her yerde görmemiz an meselesi. Bununla da yetinmeyip Avrupa Birliği ülkelerinden Avusturya ve Almanya'daki üniversitelerle de temasa geçmişler. Yine kabul edilmesi halinde Tuğal, öğrencileriyle birlikte bu ülkelere giderek oradaki öğrencilere Osmanlı mirası olan kuş evlerini tanıtacak. Bu defa yabancı öğrencilerin de katılımıyla 'kuş evleri ve sebilleri' sergisinin farklı ülkelerde açılması sağlanacak.
Zaman


Geri Dön