Otelcilik sektöründen 20 milyar liralık kredi hacmi!
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) tarafından hazırlanan "Geleceğin Turizmi, Turizmin Geleceği" başlıklı rapora göre, Türkiye'nin turizmde geleceğe yönelik hazırlık sürecinde öncelikli konuların başında yenileme yatırımları geliyor
Türkiye'de otelcilik sektöründeki yenileme çalışmaları, yeni yatırım ve satın almaların finansman pazarında yaklaşık 20 milyar liralık kredi hacmi yaratacağı belirtiliyor.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) tarafından hazırlanan "Geleceğin Turizmi, Turizmin Geleceği" başlıklı rapora göre, Türkiye'nin turizmde geleceğe yönelik hazırlık sürecinde öncelikli konuların başında yenileme yatırımları geliyor.
Otellerin yenileme yatırımı yapmasının rekabetin yalnız fiyat olarak değil, kalite ile yürütülmesi açısından da önemli olduğuna dikkat çekilerek, konunun müşterilerin odalarındaki değerlendirme formuna yazdıkları notlara kadar yansımaya başladığı belirtildi.
Rakip ülkelerin yenileme çalışmaları Raporda, başta İspanya olmak üzere Akdeniz ülkelerinin, artan rekabette güçlerini koruyabilmek için otel yenilemelerine odaklandığı, İspanya'da kamu ve yerel yönetimlerin sağladığı destekleme ile yenilemelerin zorunlu hale getirildiği, Yunanistan'ın iki yıldır bu konuda ciddi yatırım yaptığı, Mısır'ın da otel yenileme yatırımlarında atağa geçtiği kaydedildi.
20 milyar liralık kredi pazarı Kıyı bölgelerinde otellerin 10-12 yılda, şehirlerde 15-20 yılda yenilenmesi gerektiği ifade edilen raporda, Türkiye'nin kıyı bölgelerindeki tesislerin yüzde 65'inde değişik birimlerde farklı düzeylerde yenileme gerektiği vurgulandı.
Rapora göre, bakım onarım yatırımları otellerin bütçelerinde önemli yer tutuyor. Bu, aynı zamanda bankalara da önemli bir kredi kullandırma alanı açıyor. Türkiye'ye rakipleri karşısında önemli avantaj sağlayan genç tesislere sahip olma avantajını sürdürebilmesi için yenileme yatırımlarının hızlandırılması gerekiyor.
Turizm sektörünün konaklama yatırımlarının Türk kurumsal finansman pazarında oluşturduğu rakam, yaklaşık 10 milyar 930 milyon lirayı buluyor.
Altyapı yatırımları ve satın almalarla Türk turizm sektörünün finansman pazarında yaklaşık 20 milyar liralık kredi hacmi yaratacağı tahmin ediliyor.
Otellerin yaş grubuna göre dağılımı Türkiye'de turizmin atılım dönemi olarak kabul edilen 1980'li yılların ikinci yarısından sonra yapılan otel yatırımlarının üzerinden 30 yıl geçti. Bu süre, yenileme için ortalama 10 yıl olarak kabul edilen yenileme süreleri itibarıyla ele alındığında, ortaya 10'ar yıllık 3 ayrı yaş grubu çıkıyor.
2013 sonu itibarıyla 1984-1993 döneminde yapılmış 970 tesis ve 80 bin 301 oda, 1994-2003 döneminde yapılmış 659 tesis ve 93 bin 756 oda, 2004-2013 döneminde yapılmış 742 tesis ve 155 bin 101 oda bulunuyor.
En genç oteller Antalya'da en yaşlı oteller İstanbul'da Türkiye'deki otellerin yüzde 44'ü, 10 yaşın altında. Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli otellerin işletmeye giriş tarihlerine göre sıralamasında en genç tesisler, bölge olarak Akdeniz, il bazında Antalya'da, en yaşlı oteller de bölge olarak Marmara, il bazında ise İstanbul'da bulunuyor.
Antalya'daki otellerin yüzde 65'i, İstanbul'daki otellerin ise yüzde 29'u, 10 yaşın altında.
Oransal olarak bakıldığında Akdeniz'deki otellerin yüzde 63'ü, Güneydoğu Anadolu'daki otellerin yüzde 49'u, Doğu Anadolu'daki otellerin yüzde 43'ü, İç Anadolu'daki otellerin yüzde 36'sı, Karadeniz ve Marmara'daki otellerin yüzde 33'ü, Ege'deki otellerin ise yüzde 32'si 10 yaşın altında bulunuyor.
10 yaşın üzerindeki tesisler itibarıyla Türkiye'nin şu andaki durumu, rakip ülkelere göre daha avantajlı. Ispanya'daki tesislerin yüzde 41'i, Çek Cumhuriyeti ve Portekiz'deki tesislerin yüzde 21'i, Italya'daki tesislerin yüzde 19'u, Yunanistan'daki tesislerin yüzde 18'i, Almanya'daki tesislerin yüzde 8'i, İngiltere'deki tesislerin ise yüzde 7'si 10 yaşın altında.
Geleceğin turizminde neler olacak Raporda, geleceğin turizmi ile ilgili de şu öngörülerde bulunuldu: "Gelecekte yalnız seyahat eden, bekar anne/babalar, evli veya evli olmayan çiftler artacak.
Otellerde kablosuz internet ve ücretsiz wi-fi, kahve makinelerinden daha önemli hale gelecek. Son dakika rezervasyonları artacak. 10 yıl içinde zaman alıcı çevrimiçi seyahat bulma, araştırma ve farklı platformlar ile cihazlar üzerinden rezervasyon yapma işi ortadan kalkacak. Online tatil takas sistemi oluşacak. Bilgiye ulaşım kolaylaşacak.
Yorum sitelerinin işlevi değişecek. Mobilleşme altıncı his olacak. Keşif yelpazesi genişleyecek.
Dijital seyahat arkadaşı, gezginlerin seyahatlerini planlama ve rezervasyonlarını yapmanın ötesinde geçmişteki bilgilerden hareketle o geziden en iyi sonuç almaşını sağlayacak. Seyahat arama, arama motorları sayesinde kolay olacak. On yıl sonra, 2024'te her gezginin kendisine özel bir e-ajanı olacak. Küçük bir saati veya takısının içindeki bu cihaz, kişiye tur rehberi gibi davranacak.
Dijitalleşme, seyahate 'milenyum gezgini', 'dijital seyahat arkadaşı' gibi yeni terimler getirecek." 2030'da, İstanbul Kapalı Çarşı, Myanmar, Petra (Ürdün), Machu Picchu (Peru), Çin Şeddi, Eyfel Kulesi (Fransa), Vatikan, Angkor Wat (Kamboçya) gibi turistik bölgeler önceden rezervasyon yapılarak görülebilecek.
AA