Özel mülkiyette olan orman vasfına sokulan bazı alanlar meclis gündeminde!
Özel mülkiyette olan ve kadastro işlemiyle orman vasfına sokulan bazı alanlar nedeniyle yaşanan hak kayıpları meclis gündemine taşındı. CHP'li Tığlı, konuyla ilgili soru önergesi hazırladı...
CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, özel mülkiyette olan ve kadastro işlemiyle orman vasfına sokulan bazı alanlar nedeniyle yaşanan hak kayıplarına ilişkin soru önergesi verdi. Tığlı, sorusunun Tarım Ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yanıtlandırılmasını istedi.
CHP'li Tığlı, ''Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından Anayasanın 98. ve TBMM içtüzüğünün 96. Maddelerine göre yazılı olarak yanıtlandırılmasını dilerim'' diye konuştu.
Tığlı, açıklamalarına şu şekilde devam etti: ''Bir yerin orman olup olmadığının belirlenmesi kadastrosunun yapılmasına bağlıdır. Ormanların kadastrosunun yapılması, orman hukuku için olduğu kadar, mülkiyet hakkı açısından da önemlidir. Kızılağaç biyolojisi gereği devlet ormanlarında doğal ortamında diğer orman ağaçlarıyla dağınık kümeler halinde varlığını sürdürdüğü gibi özellikle Karadeniz Bölgesi'nde özel mülkiyette bulunan arazilerde de yetişmektedir. Kestane ağacıysa yörenin asli ağaç türü olup, odunundan kereste, çiçeğinden de kestane balının hammaddesi olarak yararlanıldığı için tercih edilmektedir. Özellikle bu iki ağaç türünü özel mülklerinde yetiştiren çok sayıda vatandaşımızın, sahibi oldukları tapulu arazileri, arsaları üzerine orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları sırasında orman sınırları içerisinde kalmış "devlet ormanıdır, alınıp satılamaz, ifraz yapılamaz, devir ve temlik edilemez, ipotek ettirilemez" şerhi konulmuştur. Yine kimi vatandaşımızın taşınmazının, tapulu mülkünün üzerine orman vasfında olmadığı halde orman şerhinin hatalı olarak konulmuş olduğu durumlarda söz konusudur. Uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile güvence altına alınan özel mülkiyetin, kamu yararı amacıyla sınırlandırılmasında makul dengenin sağlanması bireyin devlet karşısında kendini zayıf hissetmemesine neden olacağı gibi demokratik hukuk devletinin de tesis edilmesinde hayati bir rol oynayacaktır. Milli servet olarak kabul edilen orman alanlarının korunması için yapılacak müdahalelerde özel mülkiyet hakkına saygı prensibi göz ardı edilmemelidir. Ayrıca Doğu Karadeniz'de dik, granit ana kaya üzerinde yer alan sığ topraklı alanlar, yoğun yağışla birlikte sel ve toprak kaymasına açık olduğundan su ve toprak dengesini sağlaması açısından kızılağaç ve kestane ağaçlarının bu yöremiz için önemi büyüktür. Yöredeki bu ağaç örtüsünün ortadan kaldırılması, sel ve toprak kayması gibi doğal felaketlerin artması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla küresel iklim değişikliği ve düzensiz yağış rejimi bu ağaç türlerinin vatandaşlarımız tarafından özel mülkiyetinde de yetiştirilmesinin desteklenmesi yeni afetlere yönelik bir tedbir olacaktır.''
CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı'nın soruları:
1- Tapu kaydı yapılmış taşınmazları, sonradan kadastro tespit işlemleri ile orman tahdit sınırlarına dahil edilmesi sonucu tapulu taşınmazlarını kullanamaz hale gelen vatandaşlarımıza ilişkin bir inceleme araştırma yapılmakta mıdır?
2- Yıllardır kullandığı bahçesi orman olarak tescil edildiği için arazisine giremeyen, bakımını ve zirai faaliyetlerini gerçekleştiremeyen ve bundan dolayı arazisi bakımsız hale gelen, ekonomik kayıp yaşayan kaç vatandaşımız vardır?
3- Orman kadastrosu sırasında tapulu yerin tamamının veya bir kısmının orman sınırı içine alınarak kişilerin üzerine kayıtlı taşınmazlara fiili yol ile kamulaştırmasız el atılması sizce mülkiyet hakkı ihlali değil midir?
4- Anayasa ile korunan mülkiyet haklarının içinin boşaltılması bu kapsamda mülkiyet hakkının ihlali olarak değerlendirilerek tazminat almaya hak kazanan vatandaşlarımızın sayısı ve ödenen tazminat miktarı ne şekildedir?
5- Bu şekilde mülkiyet hakkı ellinden alındığı için iç hukuk yolları tükendiği için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yapan kişi sayısı ve bu sebeple verilen tazminat miktarı nedir?
6- Tapuda üzerine kayıtlı bu taşınmazları kullanması, satması, kiralaması yahut arazilerden yararlanması engellendiği için mağduriyet yaşayan bu vatandaşların tespit edilerek yasal düzenlemeyle sorunun giderilmesine yönelik bir çalışma yapılması planlanmakta mıdır?
Nuran AYDIN/Emlakkulisi.com