22 / 11 / 2024
fuzul

P25 binaların depreme dayanıklılığını ölçecek

P25 binaların depreme dayanıklılığını ölçecek

Binaların depreme dayanıklılığını bir saat içinde yüzde 90 doğruluk payıyla saptayan sistem geliştirildi




İTÜ İnşaat Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Gülten Gülay ve ekibi, bir binanın depreme dayanıklılığını bir saatte ve yüzde 90 doğruluk oranıyla tespit eden P25 yöntemini geliştirdi. İstanbul'da resmi olmayan kayıtlara göre, 1 milyonu 1999 Marmara depreminden önce yapılmış 1 milyon 200 bin bina bulunuyor. İstanbul'da beklenen olası bir depremde ise bu binaların çoğunun yıkılacağı hesaplanarak facia senaryoları yazılıyor. Binaların dayanıklılık kontrollerinin yapılması ise hem çok vakit alıyor, hem de yüksek masraflarından dolayı tercih edilmiyor. Prof. Dr. Gülten Gülay, İnşaat Yüksek Mühendisi Engin Bal ve Prof. Dr. Semih Tezcan, 18 ay süren bir çalışmayla, binaların göçme riskinin 1 saatte belirlenmesini sağlayan 'P25' (Parametre 25) adını verdikleri, hızlı değerlendirme yöntemi geliştirdi. Prof. Dr. Gülay, TÜBİTAK tarafından da desteklenen P25 hakkında şu bilgileri verdi:

"25 PUANIN ALTI GÖÇER" "
P25 ile yapıda mevcut kolon, perde ve dolgu duvar boyutları, taşıyıcı sistem düzeni, bina yüksekliği, yönetmelikte tanımlanan çeşitli yapısal düzensizlikler, malzeme ve zemin özellikleri gibi parametreler üzerinden çeşitli hesaplar yapıyoruz. Buna ilaveten binanın 7 göçme puanını da hesaplayarak, bu puanların birbirleriyle etkileşimi, yapısal ve çevresel özellikleri, binanın bulunduğu bölge ve deprem verileriyle, bilgisayar ortamında P sonuç puanını ortaya çıkarıyoruz. P puanı 25 ve altı olduğunda binanın depremde göçeceği kesinleşiyor. 3 kişilik ekiple 1 saatte bir binanın dayanıklılığını ölçebiliyoruz. Projenin masrafı bina başına 750 dolar ve kent genelinde 2 senede tamamlanır."

Eviniz gerçekten kayalık zeminde mi?

DOĞAL Afet Sigortaları Kurumu'nun (DASK) yaptırdığı deprem algı araştırmasına göre, İstanbullular evlerinin kayalık zemin üzerinde olduğunu düşünerek kendilerini rahatlatıyor. DASK tarafından yapılan açıklamaya göre, halkın depreme yaklaşımını, kurumla ve zorunlu deprem sigortasıyla ilgili bilgi ve düşüncelerini saptamak için TNS Global araştırma şirketine, 1250'den fazla kişinin katılımıyla yaptırılan "Deprem ve DASK" konulu araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Hem anket hem de grup tartışması yöntemiyle Türk halkının depreme yönelik algısının incelendiği araştırmada, grup tartışmalarında bulunan, yaklaşık 30 İstanbullu katılımcının hepsinin, farklı semtlerde oturmalarına rağmen evlerinin kayalık zemin üzerinde inşa edildiğini iddia etmeleri araştırmanın en dikkati çekici sonuçları arasında yer aldı. DASK Başkanı İdris Serdar, "Avcılar'da oturanın da, Boğaz'da oturanın da 'Benim evim kayalık zemin üzerinde' demesi bilgi eksikliğinin ciddi boyutta olduğunu gösteriyor'' dedi.
Gülay Fırat/Sabah


Geri Dön