02 / 07 / 2024

Refah, zenginlik, bolluk ülkesi: Norveç!

Refah, zenginlik, bolluk ülkesi: Norveç!

Hiç kimsenin, inanamadığı bir olayla Avrupa'nın en büyük katliamına sahne olan Norveç, kişi başına gelirin 55 bin doları bulduğu, eşitsizlik kavramının bilinmediği, ortalama aylık ücretlerin 6 bin dolan aştığı sayılı ülkelerden



BU güzel ülkeden, böyle dehşet verici bir olay nedeniyle bahsetmek istemezdik. Bütün dünyayı şaşkına çeviren olay için belli başlı gazeteler, "Açıklaması yok" başlığını kullanırken sosyologlar, Vikinglerin torunlarına neler olduğu konusunda bir tahlil yapma, bir sebep bulma arayışı içine girdi. Biz analizleri uzmanlara bırakıp bu fiyatlar ülkesini, ünlü besteci ve piyanist Edvard Grieg'in, dünyaca tanınmış oyun yazarı ve şair Henrik Ibsen'in, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Knut Hamsun'un ülkesini incelemeye çalışacağız.

Yüzölçümü küçük (Türkiye'nin beşte biri) olmakla birlikte dünya tarihinde söz sahibi olan Norveç, Avrupa'nın İzlanda'dan sonra nüfus yoğunluğu en az ikinci ülkesi. Kilometrekarede 12 kişi yaşıyor. Ataları Vikingler, Kristof Kolomb'dan   çok   önce Kuzey Amerika kıyılarında dolaşmış. Denizcilikte, balıkçılıkta, keşif gezilerinde, gemi yapımında ticarette öncü olmuş. Bugün bin yıldan daha eski balıkçılık tarihi olan limanların sayısı hayli fazla.

HER ZENGİNLİK VAR

Yakın tarihte de Norveç'i, Birleşmiş Milletler, Kuzey Atlantik Paktı Teşkilatı (NATO), Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA), Avrupa Konseyi ve Nordik ülkelerinin (İsveç, Norveç, İzlanda, Finlandiya, Danimarka) bir forumu niteliğindeki Nordik Konseyi gibi önemli uluslararası ittifakların kurucusu olarak görüyoruz. BM'ye en büyük finansal katkıyı sağlayan ülkelerden biri. Avrupa Ekonomik Bölgesi, Dünya Ticaret Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın faal üyelerinden. Avrupa Birliği kapsamında 25 ülkeden oluşan ve tek bir devlet gibi davranan Schengen Bölgesi'nin de bir parçası.

BM'nin uluslararası barış gücü kapsamında Afganistan, Kosova, Sudan, Libya gibi ülkelere asker göndermişler. Ama 1972 ve 1994'te yapılan iki referandum da Norveç'i Avrupa Birliği'nin dışında tutmuş. Halbuki Norveç, Avrupa Birliği ile entegrasyon için İsveç, Danimarka ve Finlandiya'dan çok önce üyelik başvurusunda bulunmuştu. Norveç, petrol, doğalgaz, maden, deniz ürünleri, tatlı su rezervi ve enerji zengini. Kişi başına üretim göz önüne alındığında, Ortadoğu'dan sonra dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi. Ülkenin gayrisafi iç hasılasının dörtte birini petrol oluşturuyor. Nordik Refah Programı kapsamında son derece cömert sosyal hizmetler veriyor. Norveç'in halkına sunduğu sağlık hizmeti, verdiği çok yüksek kaliteli eğitim, 4.9 milyon nüfusu adeta dev bir şemsiye altına alan sosyal güvenlik sistemi, neredeyse bütün dünyaya parmak ısırtıyor.

2001'den bu yana "beşeri kaynaklar geliştirme endeksi en yüksek ülke" unvanını hiç kimseye kaptırmıyor. Fakat Çevresel Koruma Performansı Endeksi'nde İsviçre'yi geçemeyip, ikinci sırada kaldı.

1905'e kadar İsveç'le birlikte yaşayan Norveç, bu tarihte barışçı bir biçimde komşusundan ayrıldı. Bağımsızlığında, armatör devlet adamı Christian Michelsen'in büyük rolü oldu. Kendisi de bağımsız Norveç'in ilk başbakanı seçildi. Fakat ne yazık ki iki yıl bile başbakanlıkta kalamadı. Siyasetten soğuyarak istifa etti.

DÜNYANIN 4'ÜNCÜ ZENGİNİ

Gelelim ekonomi karnesine. Norveç, kişi başına düşen gayrisafi gelir açısından Avrupa'da, Lüksemburg'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Dünyada ise dördüncü. Sermaye birikimi açısından ise dünyanın en zengin ikinci ülkesi konumunda. Aynı zamanda dış ülkelere en büyük kredileri veren ülkelerin  başında  geliyor. Norveç'in ABD'nin Uzay Mekiği Programını, 1975-2008 arasında üç kez finanse ettiğini biliyor muydunuz Norveç Merkez Bankası da, uluslararası yatırımlar için Londra, New York ve Şanghay'da bürolar bulunduruyor. Bu zenginlik, ülkede yaşam maliyetinin düşük olmasını sağlayanıyor. Norveç'te zorunlu tüketim maddelerinin fiyatları, Avrupa'dan yüzde 50, 'ABD'den yüz de 30 daha fazla. Her şeye rağmen dünyanın yaşam standardı, en yüksek üç ülkesinden biri.

ÜCRETLER DENGELİ

Norveç ekonomisi bir karma ekonomi örneği. Serbest piyasa etkinlikleri ve devletin anahtar sektörlerde ki hakimiyetinin karışımından zengin kapitalist bir refah devleti ortaya çıkmış. Bu refah devleti, her Norveç vatandaşına ücretsiz sağlık hizmeti veriyor. Çalışan anneler, 46 haftaya kadar ücretli izin alabiliyorlar. Devlet, doğal zenginliklerden ve vergilerden elde ettiği parayı, vatandaşları için bol bol harcıyor. Vergi oranları, dünyanın en yüksek oranlarından. Özellikle otomobil, tütün, alkol ve kozmetik ürünlerinde çok yüksek vergiler var. İstihdamın yüzde 30'u kamu sektöründe. Bu rakam OECD üyesi ülkeler içinde en yüksek oran.

Çalışanların ortalama saat ücreti de, saat başına düşen verimlilik seviyesi de, dünyanın en yüksek ortalamalarını oluşturuyor. Bir iş yerinde sıradan çalışanlarla, o iş yerinin müdürü arasındaki ücret farkı, neredeyse yok denecek kadar az. ABD'de ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, şirket genel müdürleri ve CEO'lar astronomik ücretler almıyor. Devlet bazı sektörlerde tekel konumunda. Petrol, hidroelektrik, alüminyum, bankacılık, telekomünikasyon gibi sektörlerde, devletin en az yüzde 30, en fazla yüzde 62 hissesi bulunuyor. Dünyanın 6'ncı büyük ticari gemi filosuna sahip ülkede, Norveçli armatörlerin sahip olduğu gemi sayısı bin 400'u geçiyor. Norveç'in bir başka özelliği de, hükümetin emekli fonlarının en yüksek olduğu ülke olması. 2007 rakamlarına göre bu fonlarda 300 milyar dolar birikti. Bu da, Avrupa'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük fonu anlamına geliyor. Dünyanın en büyük fonu, tahmin edeceğiniz gibi Abu Dhabi Yatırım Ortaklığı Fonu. Norveç'in fonunun 2017'de 900 milyar doları geçeceği ileri sürülüyor.

YOKSUL BİR ÜLKEYDİ

Norveç, Sanayi Devrimi öncesinde, tarım, kerestecilik ve balıkçılığa dayalı bir ekonomiye sahipti. Tarihi boyunca hiç açlık yaşamadı ama üretimi de bol sayılmazdı. Toprağı bereketli birkaç bölge dışında tarım ürünleri ve hayvansal gıdalardaki eksiklik, avcılıkla, özellikle de geyik avcılığıyla kapatılmaya çalışılıyordu. Balık denizde boldu ama balıkçılık çok tehlikeliydi. Her yıl çok sayıda can alıyordu. Norveçliler, patates ekmeyi öğrendikten sonra doymaya başladılar. 19'uncu yüzyılda feodal sistem, kralların toprakları şövalyelere vermesi gibi sebeplerden dolayı çiftçi yoksul duruma düştü ve büyük bölümü Kuzey Amerika'ya göç etti. Endüstrileşme tekstille başladı. Fakat tezgahlar, kısa süre sonra asilzadelerin tekeline geçmekte gecikmedi. 1960'larda petrolün bulunması ise, ülkenin çehresini değiştirdi.
Para/Alev RIGEL


Geri Dön