Rıdvan Akgün: Emlak noterine ihtiyaç var
İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, eğitimsiz insanların sektöre zarar verdiğine dikkat çekerek, emlak noterlerine gereksinim duyulduğunu kaydetti
İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, İzmir'de ve Türkiye'de emlakçılık sektörünün son durumunu değerlendirdi. Akgün, 'İzmir'de gayrimenkul satışının daha çok eğitimsiz, sokak arası emlakçıları, internet emlakçıları ve telefon komisyoncuları tarafından yozlaştırıldığını' belirterek, 'Yurtdışındaki gibi emlak noterlerine ihtiyaç var' dedi.
SERTİFİKA şARTI
İzmir Emlak Kulübü olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa düzenledikleri kurslarla emlak danışmanlığı sertifikası verdiklerini anlatan Rıdvan Akgün, sertifikası olmayanların ofis açamayacağına dikkat çekti. Akgün, 'Birçok kurumun emlak danışmanlığı sertifikası verdiğini düşünürsek artık insanlar bu kurslara emlak sektörünü öğrenmek için değil, bu belgeye sahip olmak için geliyorlar. İzmir'de son 6-7 yıl içinde 15 bine yakın sertifika alınmış durumda. İzmir'de şu anda 8 bin emlakçı var. Bu sayı çok fazla. Yarın öbür gün lazım olur da emlak ofisi açarsam diye sertifika alıyorlar. Zaten bizim araştırmamıza göre her 10 belgeden 3'ü aktif, geri kalanları raflarda bekletiliyor. Endişe içerisindeyiz' diye konuştu.
Emlak değerlendirmelerinde büyük yanlışlar yapılabildiğini, İzmirlilerin emlak alırken çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Akgün, şöyle konuştu: 'Yurtdışında bütün gayrimenkul işlerini emlak noterleri yürütür. Devlete karşı sorumlu onlardır. Bir kuruş vergi kaçıramazsınız, vatandaş gider, sözleşmesini imzalar herkes mutlu ayrılır. Bizde vatandaş tapu daireleriyle yüz yüze kalıyor. Türkiye'de yasa çıkması ile emlak noterlikleri ve müşavirlikleri oluşturulması halinde hem vatandaş hem müteahhitler hem de emlakçılar yasal zeminde çok rahat edecektir. Biz borçlar kanunun 404-409. maddeleri arasında tellal ve simsar olarak adlandırılıyoruz. Henüz modern bir yasamız bulunmuyor.'
'Alınan avanta para değil'
Emlakçıların kamuoyunda avanta para kazanan kesimden olarak algılanmasının son derece yanlış olduğunu aktaran Rıdvan Akgün, 'Biz hizmet söktöründe faaliyet gösteriyoruz. Yani Ayşe Hanım'ın evini, Mehmet Bey'e satarken verdiğimiz hizmetin bedelini alıyoruz. Ev kiralamalarda da durum böyle. Emlakçı ofisini tutuyor, kirasını ve vergisini ödüyor' dedi.
Bazen altı ay iş yapamayan emlakçılar olduğuna işaret eden Akgün, 'Perakende sektörü gibi sürekliliği olan bir sektör değiliz. Emlakçıları, alıcılar ve satıcılar arasındaki bağı sağlayan ve gayrimenkullerin gerçek değerinde satılmasında yardımcı olan kişi şeklinde görmeliyiz' diye konuştu.
YeniAsır