Roberto Bravo'nun Moskova'da 10 mağazası var!

TÜRKİYE’nin en iddialı olduğu sektörlerden ‘kuyumculuk ve mücevherat’ son yıllarda markalaşma adına ilginç örnekler çıkarıyor. Bu piyasada, Gaziantep- Kilis, Mardin ve Denizli (Çivril) ekolünün üçüncü kuşak temsilcileri çok güçlü. Denizliler Grubu olarak bilinen ‘Kamer, Kamar, Kameroğlu’ gibi soyadlarıyla ayrı markalarla yola devam edenlerden Reşat ve Mustafa Kamar, 1998’de Kapalıçarşı’da kurdukları Roberto Bravo markasıyla 40 milyon dolar ciroya ulaştı.  Roberto Bravo’nun öyküsünü Mustafa Kamar şöyle anlatıyor:

ÇİVRİLLİ HACI MUSTAFA

“Dedemiz Hacı Mustafa Kamer, 1940’lı yıllarda Denizli Çivril’de manifaturacıydı. Kuyum da satarmış. Hacı Mustafa Kamer’in 6 çocuğu var ve hepsi de kuyumculukta kendi yollarını çizdi.  Atasay, Arpaş, Favori, Ekol, Regold hepsi akrabadır. Denizlilier grubu olarak konuşulan aslında biziz. Malum bu sektörde Mardinliler ve Gazianteplilerle (Kilis) Denizlililer meşhurdur. Babamız 1969’da Karadeniz Ereğli’ye taşınmış. Çünkü demir çelik fabrikası kuruluyormuş ve kuyumcu yokmuş. Diğer kardeşler de, Uşak, İzmir, İstanbul’a dağılmışlar. 1981’de ağabeyim Aytaç Bey İstanbul’a geldi ki biz onunla beraberiz, ortağız. Motif Kuyumculuk’u kurdu. 1989’da da ben Ereğli’den İstanbul’a geldim.

ÖNCE BORSA, SONRA MARKA

Ben İstanbul’a gelince önce borsa ve finans işlerine girdim. Aracı kurum acenteleği ve şubesi açtım Kapalıçarşı’da. 1998’de borsa işini bıraktım. Çünkü bir kumar gibiydi o dönemlerde. Ağabeyimle ‘yüzük küpe satmaya’ döndüm. Ağırlıklı olarak Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE, Irak’a ürün sattık. Düğün setleri üretiyorduk. Anadolu’da da çok güçlüydük. Ağabeyim daha o zamanlardan itibaren tasarım ve marka konularına çok önem veriyordu. İtalyanlar Dubai’ye 8-9 dolara satıyordu biz 3 dolara satabiliyorduk. Onlar peşin alıyordu biz malı verip sonra almaya çalışıyorduk. Birgün bu yüzden müşteri ile tartıştık. Bu olay canımıza tak etti. Biz de marka yaratıp İtalyanlar gibi itibar sahibi olma kararı aldık.

ROBERTO BRAVO DOĞUYOR

1997’de markalaşmayı konuşuyorduk. Ağabeyimle bir marka çıkarma kararı aldık ve İtalya, Hong Kong ve Kore’deki fuarları dolaştık. İtalya’da tedarik için bir ofisimiz zaten vardı. Ondan da faydalandık ve bu sektörde marka olmak için İtalyan kelimelerin çok önemli olduğuna karar verdik.  İtalyan isimleri masaya yatırdık. Roberto Bravo isminde karar kıldık. Tescil için yola çıktık ve tüm dünyada tescilini yaptık. Bütün dünya için kuyum, saat, gözlük, tekstil, otel ve kafe için tescilini yaptırdık. Kapalıçarşı’da önemli bir binayı kiralayıp markamız için işe başladık.”

Önce ‘multi brand’ sonra gerçek marka

MUSTAFA Kamar, Roberto Bravo ile önce ‘multi brand’ yani bu isim altında çok sayıda markayı satarak başladıklarını belirtiyor. Kamar, “2002 yılına gelince bunun yanlış bir strateji olduğuna karar verdik. Artık kendi koleksiyonlarımızı yapıp satmalıydık. İlk koleksiyonumuz Nuh’un Gemisi oldu ve Rusya pazarında çok tuttu. Şu anda Moskova’da 10 mağazamız var. Yıl sonuna kadar 5 mağaza daha eklenecek” diyor.

Üretimin tamamı Türkiye’de yapılıyor

MUSTAFA Kamar, şu anda ürünlerin yüzde 90’ının yurt içinde üretilir hale geldiğini söylüyor. Kamar şöyle konuşuyor: “50 kişi üretimde, 30 kişi merkez ofiste, 60 kişi de Rusya’da çalışanımız var. Türkiye’de de mağazalaştık ancak sonra Antalya hariç yurt içindeki tüm mağazalarımızı kapattık. 598 noktaya ürün veriyoruz. Geçen yıl ihracatımız 7 milyon dolar oldu. Laleli ve turiste satış ayrı.”

Çapalı Haç ile 35 ülkeye yayılacak

Roberto Bravo markası, Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi ile işbirliği yaptı ve Santa Claus özel koleksiyonu hazırladı. Koleksiyon 35 ülkede satışa sunulacak. Böylece Roberto Bravo yeni pazarlara da girebilecek. Noel Baba olarak bilinen Demreli Aziz Nikolas’ın denizcilerin koruyucu azizi oluşunu gösteren “Çapalı Haç” koleksiyonun en önemli parçası olarak öne çıkacak.

Hürriyet