23 / 11 / 2024

Rönesans Sürdürülebilir Geleceği Tasarla yarışmasına 1.117 başvuru!

Rönesans Sürdürülebilir Geleceği Tasarla yarışmasına 1.117 başvuru!

Rönesans Holding gelecek nesillerin daha sağlıklı ve çevreci binalarda yaşayabilmesi için bir yarışma düzenledi. Mimarlık ve mühendislik öğrencileri de çevre dostu kentler için yenilikçi tasarımlarıyla yarıştı




Rönesans Holding mimarlık ve mühendislik fakültelerinde okuyan gençler için, “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla” sloganıyla yola çıkan bir Yarışma düzenledi. Para ödülünün ve holdingde staj imkanının da sunulduğu yarışmaya 78 üniversiteden 437 proje grubuyla toplamda 1.117 öğrenci başvurdu. Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp niçin böyle bir yarışma düzenlediklerini anlattı.


 “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla” projesi nasıl oluştu?


Biz Holding olarak insana ve doğal yaşama olan saygı ve sorumluluk duygusuyla yapılan çalışmalara önem veriyoruz. Gelecek nesillerinde daha sağlıklı ve çevreci binalarda yaşamasını sağlamanın onlara “sürdürülebilirlik” kültürünün kazandırılmasından geçtiğine inanıyoruz. Bu inançla da böyle bir yarışma düzenledik.


 Bu nasıl bir proje?


Amacımız mühendislik ve mimarlık öğrencilerine yeşil binaları, prensiplerini açıklamak ve öğrendikleri teorik konuları projelere dönüştürmeleri için bir ortam sağlamak. Yarışmacılar kütüphane ve sergi alanı, butik otel ve konut olmak üzere üç farklı alandan birini seçip hazırlandılar. Biz de bu sürede 27 farklı kampüste “Mavide Yeşil Fikir” seminerleri düzenledik. Bu seminerlerde de

2 bin 500’ün üzerinde öğrenciye ulaştık.


 Mühendislik ve mimarlık geleceğimizi gençler ve şehirleşme açısından nasıl görüyorsunuz? Daha iyi bir kent için ne yapılmalı?


Gelen projeleri ve öğrencilerin konuya ilgisini görünce Türkiye’nin mühendislik ve mimarlık geleceğinin parlak ve uluslararası başarılara doğru gidecek kalitede olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle gençlerin enerjisinin doğru şekilde yönlendirilmesi gerek. Ayrıca “sürdürülebilirlik” kültürünün yerleşmesi, şehircilik ve planlama konusunda uzun vadeli bakış açılarının oluşması da önemli.

Çevre ve sürdürülebilirlik bir projenin özel kurgulanmış unsurları olarak ele alınmamalı, doğal ve vazgeçilmez parçaları olmalı.


KAZANANLAR ANLATTI


“Kültürel hafıza unutulmamalı”


90760(Kütüphane tasarlayarak birinci oldular. Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri İsmail Kocataş, Fatih Pelit, Yakup Kara.)


-  Bizim için en değerli süreç, projemize başlamadan önce geçirdiğimiz tartışma ve düşünme evresi oldu.


-  “Kentler nasıl daha yaşanılabilir hale gelebilir?” diye düşünürken sürdürülebilirlik sorusuna da yanıt bulmayı amaçladık. Sadece fiziksel sürdürülebilirlik değil, “kent hayatını yaşayan insan zihni”nin sürdürülebilirliği meselesinide tartışmaya dahil ettik. Çevresel sorunların önemli bir kısmının “sürdürülebilirlik” kavramı etrafında minimuma indirileceği sonucuna vardık.


-  Şehirlerin iyi ya da kötü olarak ayrılmasında tek kriterin “binalar” olmadığını düşünüyoruz. Kentler, kendi içindeki dinamikleri ve dokusuyla da iyileştirilebilmeli. Tüm bunları yaparken kültürel hafızanın da unutulmaması gerektiğini düşünüyoruz.


-  “Sürdürülebilirlik” sadece gelecek için değil, geçmişi korumak için de en önemli kavram olarak karşımıza çıkıyor.“Amaç var olanı korumak olmalı”


Titreyen Çizgiler(Butik otel tasarlayarak ikincilik ödülü aldılar. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri.)


Hazal Eraslan


-  Oluşturduğumuz senaryoya göre bir sebeple refahını yitirmiş kişiler bu yapıda hem barınacak hem de hayatlarını geri kazanarak yaşama dahil olabilecekler.


Rafet Sunaçoğlu


-  Tasarım iki ayrı kütleden oluşuyor. Biri üretimin olduğu (restoran) diğeri barınmanın gerçekleştiği kütle. Bu iki işlevin hem ayırıcı hem birleştirici bir noktaya ihtiyacı vardı. Biz de bir “aralık” oluşturduk ve alanı kamusal yeşil alan olarak tanımladık. 


-  Bir şeyin daimi kılınabilmesi onun korunmasıyla başlar. Şu an öncelikli amaç var olanı korumak olmalı.


İhsan Metin


-  Bir yapıyı tasarlarken her şeyiyle hayal ediyoruz. Bu sebeple çok tartıştık ve detay çözümleri geliştirdik.


“Mekanlar daha çok düşünülmeli”


SIrkuladIes (Kütüphane ve sergi alanı tasarlayarak üçüncü oldular. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri.)


Nur Çil


-  Sürdürülebilirliğin malzeme kullanımından ibaret olmadığını vurgulamaktı asıl amacımız.


-  Daha iyi bir şehir için mimari ile mühendislik açısından bir ayrımın söz konusu olmadığını düşünüyorum.


Merve Merdan


-  Kütüphaneye gidip Kitap alma gibi eylemlerde azalma görüyoruz. Biz “Elimizdeki bilgi kaynakları yok olsa bilgiye nasıl ulaşırdık?’’ sorusuna bilginin aktarım şekilleri üzerinden yaklaştık ve sürdürülebilir bilginin insanların birbirlerine aktardığı bilgi olduğu sonucuna ulaştık.


-  Projenin en ağır noktası fikrimizi mekansallaştırma kısmıydı. Kentleri oluşturan mekanların (sokak ölçeğinden yapı ölçeğine kadar) daha çok düşünerek tasarlanması gerekiyor.


Elif İpek Türer-Milliyet


Geri Dön