Şahit eşliğinde yapılan sözleşme miras hukukunda geçerli midir?

Posta yazarı Tamer Heper 'Babamla ortak tarla aldık ve tapu babamın üstüne yapıldı. Babamla birlikte bir gün sonrası kendi aramızda iki şahit eşliğinde sözleşme yaptık. Babam vefat ettiğinde miras hukukunda bu sözleşmemin geçerliliği olur mu, ne yapmalıyım?' sorusunu yanıtladı.

Posta köşe yazarı Tamer Heper, bugünkü yazısında bir okuyucusunun 'Babamla ortak tarla aldık ve tapu babamın üstüne yapıldı. Babamla birlikte bir gün sonrası kendi aramızda iki şahit eşliğinde sözleşme yaptık. Babam vefat ettiğinde miras hukukunda bu sözleşmemin geçerliliği olur mu, ne yapmalıyım?' sorusuna cevap verdi. İşte Tamer Heper'in yazısı...

Soru: Babamla ortak tarla aldık ve tapu babamın üstüne yapıldı. Babamla birlikte bir gün sonrası kendi aramızda iki şahit eşliğinde sözleşme yaptık. Babam vefat ettiğinde miras hukukunda bu sözleşmemin geçerliliği olur mu, ne yapmalıyım?

Cevap: Okuyucum endişe içinde ve endişesinde de haklı. Ancak bana gönderdiği sorunun tamamı bu. Yani mektubunu özetlemiş değilim, görüldüğü üzere sorusunda yeterince bilgi yok. Bu nedenle ben genel bir değerlendirme yapacağım.

Biriyle, düz beyaz kağıda yazılan bir yazı ile gayrimenkul devri yapılamayacağı gibi geleceğe matuf bir satış vaadinde de bulunulamaz. Bunların şekil şartları vardır, okuyucumun anlattığı olayda bu şekil şartları yok. Sonra, yine okuyucumun anlattığı manada bir vasiyetname de yok. Zira gerek el yazısı ile yapılmış vasiyetnamede ve gerekse resmi vasiyetnamede de şekil şartı mevcut. Bir an için kabul edeyim ki karşılıklı imzaladıkları bu belgeyi, bir vasiyetname veya miras sözleşmesi şeklinde yapmış olsunlar; bu defa da aile tablosunda mahfuz hisseli mirasçıların var olup olmadığını bilmiyoruz. Şayet mahfuz hisseli yani saklı payı olan mirasçı varsa, bu tarlanın tamamının okuyucuma geçmesi mümkün değil. Bu nedenlerle öyle iki kişinin bir kağıda yazdığı yazının teminat olabileceğini söylemek aşırı iyimserlik olur.

Bu konularda bir meslektaşımın yardımını almak en akılcı iştir. Dikkat ederseniz sorulan konular çoğunlukla büyük meblağları ilgilendiriyor. Bu durumda hukuki bakımdan sağlıklı iş yapmak için bir miktar ücret ödemeyi ama bunun karşılığında büyük ihtilafları ve yersiz zararları önlemeyi kabul etmek lazımdır. Benim uzaktan bakan, yani yapılan sözleşmenin içeriğine vakıf olmamış biri olarak hatırlatabileceğim bir husus daha olabilir; okuyucumun ‘tarlanın kuru mülkiyetini tapuda üzerine alması, intifa hakkını babası üzerinde bırakması’ şeklinde bir çözüm düşünülebilir. Hukuki dayanağı bilinmeden yapılan her sözleşme sorun çözmez, bu da böyle biline.