Seçim sonrası boş konut vergisi geliyor mu? Konutların gerçek değerini ev sahipleri ve müteahhitler belirlememeli!
Seçimlerden sonra en çok değişimin vergilerde olması bekleniyor. Bu vergilerden birinin de boş konut vergisi olabileceği gündeme geldi. İşte konut sektörünün seçim sonrası beklentileri...
Yerel seçimler için geri sayım başlamışken, seçimler sonrasında ekonomide neler olacağı merak konusu oldu. Seçimlerden sonra en çok değişimin vergilerde olması bekleniyor.
Dünya Gazetesi köşe yazarı Burcu Kösem, bugünkü köşesinde Türkiye'nin vergi sistemindeki seçim sonrasına ilişkin olasılıkları kaleme aldı.
"Seçimlerin ardından vergilendirme kompozisyonundaki değişimi daha çok doğrudan vergiler tarafında bekleyebiliriz. Vergi tahsilatı kamu maliyesinin en önemli gelir kalemini meydana getiriyor ve ülkelerin büyümesine katkıda bulunur" ifadelerini kullanan Burcu Kösem, dolaylı vergilerin; en çok tartışma konusu olan ve tersine artan oranlı bir vergi çeşidi olduğuna gelir dağılımına da bozucu etki yaptığına dikkat çekdi.
KONUTLARIN GERÇEK EDERLERİNİ RESMİ BİR KURUM BELİRLEMELİ, EV SAHİPLERİ DEĞİL
Burcu Kösem, söz konusu yazısında "Seçimlerin ardından vergilendirme kompozisyonundaki değişimi daha çok doğrudan vergiler kısmında bekleyebiliriz. Buna örnek olarak kira fiyatlarının da dengelenmesi amacıyla boş konut vergisi ve diğer servet üzerinden alınan vergilerin çeşitlendirilmesi örnek olabilir" bilgilerini verdi.
Kanada, Fransa, İspanya ve ABD’de bazı eyaletlerde kira ve konut fiyatlarının dengelenmesi amacıyla boş konut vergisinin uygulandığının altını çizen Kösem, "Ülkemizde konutlardan tahsil edilen emlak vergisinin toplam gelirler içindeki payı binde 5 gibi oldukça cüzi bir rakam olup, bunun altındaki en önemli gerekçeyse evlerin rayiç bedelinin hem müteahhitler hem de konut sahipleri tarafından düşük gösterilmesi" ifadelerini kullandı.
Kösem, bu şekilde bir verginin işe yaraması için öncelikle evlerin gerçek ederlerinin malikler tarafından değil de belli bir kurum tarafından tespit edilmesi gerektiğinin önemli olduğunu vurguladı.
Burcu Kösem, "2021'de benzer amaçla yürürlüğe alınan değerli konut vergisi, hukuki açıdan hem aynı vergi değeri hem de aynı dönemde emlak ve değerli konut vergisinin ödeniyor olması sebepleriyle mükerrerliğe işaret etmektedir" dedi ve bu vergiyle planlanan vergi tahsilatının sadece yüzde 6’lık bölümünün tahsil edildiğinin dikkate alınması durumunda, konut üzerinden alınan tüm vergilerde gerçek rayiç bedelinin gösterilmesinin öneminin ortaya çıktığını dile getirdi.
Deprem sebebiyle mükerrer tahsil edilen ve bu yüzden tartışılan MTV noktasında mücbir sebep olması dikkate alınırken, kara yolu taşıtlarına uygulanan ilave tahsilatın eşitlik ilkesi bağlamınca deniz taşıtları olan yat, kotra gibi teknelere de uygulanmasının da gereklilik olduğunun altını çizen Kösem, miras yoluyla geçen veraset ve intikal vergisine de değindi.
Miras yoluyla geçen veraset ve intikal vergisi kapsamında veraset tarafına dikkat çeken Kösem, "Burada aslında yasaya aykırı gözükmeyen ancak aile bireyleri tarafından kurulan, yatırım yapılan iş yeri/fabrika gibi malların vasilere geçmesi durumunda tahsil edilen verginin, mirası devralan vasi tarafından da ölüm yoluyla (varisin kısa zamanda maris haline gelmesi) miras bırakılması halinde çok kısa bir süre içinde tekrar tekrar tahsil edilmesi yasal ancak adaletli görünmüyor" diye konuştu.
Aynı vergi dönemi olmasa da, vergisi alınan aynı mallar üzerinden birbirini takip eden hesap dönemleri içinde tekrarlanarak yapılan bu şekilde tahsilatların bu vergi kapsamında değil de gelir vergisi tarafında değerlendirilmesinin daha doğru olabileceğini aktaran Kösem, servet vergilerinin toplam vergi gelirleri içindeki payının yaklaşık yüzde 3'ler, gelir ve servet toplamının ise ortalama yüzde 35’ler seviyesinde olduğunu, servet üzerinden alınan vergilerin tekrar düzenlenmesinde ve denetim altına alınmasında önemli fayda olduğunu söyledi.
Tapu Daireleri nasıl çalışıyor? Çalışma saatleri ve randevu sistemi nasıl işliyor? |