Seçim sonrasına ertelenen konut yatırımları, iş hacmini yükseltecek!
Bu yıl ise siyasi belirsizlik ve doların yükselmesinin etkisiyle durağanlaşan konut piyasasında seçimlerin sona ermesiyle hareketlilik bekleniyor. Uzmanlar, dondurulmuş talepler ve arzı bekleyen projelerin bulunduğuna dikkat çekiyor.
İnşaat sektörünün gelişmesiyle büyüme hızı ivme kazanan tuğla ve kiremit sektörü, kamu inşaatlarının azalması, döviz kurundaki yükselişin oluşturduğu tedirginlik ve artan maliyetlerin de etkisiyle 2014 yılında hız kesmişti. Bu yıla da temkinli bir iyimserlikle başlayan sektörün, konut pazarında seçim sonrası siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla kısa vadede hareketlenmesi bekleniyor. Uzmanlar, bu doğrultuda devam eden kentsel dönüşüm projelerinin yanı sıra 2016 yılında artması beklenen kamu yatırımları ve ertelenmiş yatırım taleplerinin yeniden gündeme gelmesi ile sektörün iş hacmini yükselteceğinin altını çiziyor.
İnşaat sektörüyle ivme kazanan tuğla ve kiremit sektörü, global ekonomide devam eden durgunluğun Türkiye ekonomisinde oluşturduğu baskının özellikle 2014 yılının ikinci yarısında yükselişe geçen döviz kurlarının oluşturduğu tedirginlik inşaat sektörünün yanında alt sektör konumundaki tuğla ve kiremit sektörüne de olumsuz yansımaya başladı.
Bu yıl ise siyasi belirsizlik ve doların yükselmesinin etkisiyle durağanlaşan konut piyasasında seçimlerin sona ermesiyle hareketlilik bekleniyor. Uzmanlar, siyasi belirsizlik sürecinde dondurulmuş talepler ve arzı bekleyen projelerin bulunduğuna dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra seçim sonrası siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla birlikte 2016 yılında artması beklenen kamu yatırımları ve ertelenmiş yatırım taleplerinin yeniden gündeme gelmesi ile sektörün iş hacmini yükselteceği öngörülüyor.
Navlun fiyatlarındaki artış pazar kaybına neden oluyor
Resmi olmayan rakamlara göre pazar büyüklüğünün bu yıl 1.5 milyar liraya ulaşması beklenen Türkiye tuğla ve kiremit sektörü, üretimini ise bu yılın sonunda 30 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyor.
Sektörün üzerinde durduğu konulardan biri de tuğla ve kiremit sektörünün dış ticaret verileriyle ilgili. Sektörün ihracat oranlarına bakıldığında navlun fiyatlarının yüksek olması ve çevre ülkelerde yaşanan gerek ekonomik gerekse siyasi sorunlar nedeniyle dış satışların son iki yılda kayda değer oranda düştüğü belirtiliyor.
Özellikle yükte ağır malların nakliyesinde gecikmeler nedeniyle pazar kaybı yaşadıklarını anlatan sektör temsilcileri, taşımacılık giderlerinin yüksek olmasını da eleştiriyor. Nakliyede ulaşım ağının karayolu ağırlıklı olması ve demiryolunun kullanılmaması nedeniyle zorluk çektiklerini bildirçja firma sahipleri, karayolu taşımacılığında alman yüksek ÖTV sebebiyle de taşıma maliyetlerinin arttığını dile getiriyor. Nakliyede yaşanan sıkıntılar nedeniyle sektörde ihracatın sınırlı kaldığı bilgisin veren sektör temsilcileri, petroldeki düşüş yüzünden Rusya'nın ekonomik krize girmesi ve Ortadoğu'daki siyasi sorunların buradaki müteahhitlik hizmetlerinde de kayda değer bir düşüşe neden olduğuna vurgu yapıyor.
Diğer yandan, Türkiye tuğla üretiminde kimyasal madde kullanılmayan ve tamamen doğal olan tuğla ve kiremidin yapılarda tercih edilmesiyle birlikte sektörde büyümeden söz edilebileceği belirtiliyor.
Bu noktada devletin de sektöre destek vermesi gerektiği görüşünde birleşen firma sahipleri, özellikle ısı yalıtımı konusunda yaptıkları Ar-Ge çalışmaları ve ihracat noktasında devletin sektöre teşvik vermesi gerektiğine işaret ediyor. Tuğla ve kiremit sektörü gelecek projeksiyonunu şekillendirecek ürünler üzerinde de duruyor. Özellikle son dönemde üretimi yaygınlaşan izo ısı yalıtım tuğlalarının, ısı yalıtımı sayesinde umut vaat eden ürünler araşma girdiğini dile getiren firma sahipleri, bu konuda Ar-Ge çalışmalarına da devam ediyor. Ayrıca denetimlerin yetersizliğinden dolayı meydana gelen haksız rekabetin olduğu sektörde, çok sayıda ve çeşitte ürün bulunuyor.
Bunların arasında kalite bakımından beklentilerin altında, kısa ömürlü ürünlerin olduğunu da belirten uzmanlar, bu tür kalitesiz ürünlerin gerekli testlerden geçirilerek, pazara sunulmasının haksız rekabet ortamını ortadan kaldıracağına dikkat çekiyor. Ürünlerin testlere tabi olmasıyla kalitesiz ürünlerin pazara girişinin önleneceğini öngören sektör temsilcileri, bu durumun sektörde kaliteyi artıracağı ve artan kalitenin ise dış pazarlarda sektörün elini güçlendireceğini belirtiyor.
Sektörün diğer sorunları arasında ise yürürlüğe giren kanun ve yönetmeliklere uyulmamasının yanı sıra yeniklikçi ürünlerin önündeki yasal veya teknik engeller, işveren yükünün hafifletilememesi, kayıtdışılık, teşviklerin yetersizliği ve girdi maliyetinin sürekli artması bulunuyor.
Dünya