Şehirler büyüdükçe kentsel dönüşüm daha fazla iklim dostu olmalı! 

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından, deprem riski altındaki bölgelerde şehirlerin güvenli, yaşanabilir ve sürdürülebilir şekilde yeniden yapılandırılması amacıyla  "Deprem, Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Çalıştayı" gerçekleştirildi. 

Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ) ev sahipliğindeki programda açıklamalarda bulunan Vali İlhami Aktaş, deprem ülkesi Türkiye'de son senelerde de küresel ısınma dolayısıyla yangın, sel, kuraklık, orman yangınlarının yaşandığının altını çizdi ve Kocaeli'yi afetlere karşı dirençli şehir haline getirmek için çalıştıklarına, akademisyenlerin bu tür çalıştaylarla yerel yönetimlere vereceği katkıyı önemsediklerine dikkat çekti. 

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker de deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmaların multidisipliner alan olduğunun altını çizdi ve  deprem gibi doğal afetlerin önlenemeyeceğini ancak yapılacak düzenlemelerle etki ve hasarlarının azaltılabileceğine vurgu yaptı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş ise deprem başta olacak şekilde afetlerin etkilerini azaltmaya yönelik çalışmaları güncelleyerek sürdürdüklerinin, bu konuda afet öncesi, sırası ve sonrası yapılacak faaliyetlerin yanı sıra özellikle kentsel dönüşümü önceleyerek kenti dirençli şehir haline getirmek istediklerinin altını çizdi. 

"Deprem Riski Altındaki Yapıların Belirlenmesi Projesi" çerçevesinde şehirdeki yapı stoğunu incelediklerini bildiren Abiş, öncelikli bölgelerin belirlenmesinin temmuz ayında tamamlandığına ve 150 bin bağımsız birimin güçlendirilmesi veya yeniden yapılması gerektiğinin tespit edildiğine dikkat çekti. 
Abiş, "Dirençli Şehir Kocaeli" hedefiyle çalışmalara başladıklarını belirtti ve bunu 14 ayrı eylem planıyla sürdürdüklerine, paydaşlarıyla eş güdümlü faaliyetlerin tamamlanmasıyla şehrin dirençli hale gelmesinin planlandığına vurgu yaptı.

TÜBA Asli Üyesi ve KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Türkiye'deki deprem bölgesi haritasının gelişen yapısı olduğunu aktararak, deprem yönetmeliklerinin de yenilendiğini anımsattı.  

Şili'nin Türkiye'ye benzer yapısının olduğuna değinen Elmas, "Şili'de bize benzer yapı var. Çok deprem oluyor. Sonuçta onlar da binalara perde beton yapma kararına varmışlar. 4 kattan büyük binalara yapılsın ve binalar göçmesin. Hasar görebilir ama insan ölmesin. Ne oldu? Benim de Türkiye için önereceğim şey bu. Süratle binalara 2 doğrultuda perde koymamız lazım. Belirli oranlarda, o da belli zaten. Zor bir şey de değil. Mevcut binalarda perde beton yoksa biz ne yapıyoruz? Zemin etüdüne bakıyoruz, malzeme etüdüne bakıyoruz. Halbuki perde yoksa hiçbirine bakmaya gerek yok" açıklamasında bulundu. 

TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın da depremlerin şehir ve altyapılara önemli hasarlara neden olan en yıkıcı afetlerden olduğuna vurgu yaptı. 

"Kentsel dönüşüm, özellikle deprem bölgelerinde afet risklerini azaltmak ve sürdürülebilirliği arttırmak için önem arz ediyor" diye konuşan Aydın, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde pek çok binanın çöktüğünü, önemli can kayıpları yaşandığını hatırlattı. Aydın, buradaki binaların genellikle zayıf inşaat malzemeleri, donatı eksikliği ve yatay sismik kuvvetleri hesaba katmayan tasarım hataları gibi durumlar sebebiyle çöktüğünü dile getirdi. 

"Deprem yönetmeliği 2018 yılında binalarda depreme dayanıklılık için daha sıkı şartlar getirmiştir. Yapılarla ilgili yönetmelikler yeni inşa edilecek binaların gelecekteki sismik olaylara dayanıklı olmasını sağlamak için çok önemlidir" şeklinde konuşan Aydın, kentsel dönüşümün yenilenebilir enerji kaynaklarının kent dokusuna entegre edilmesi için fırsat olduğunun da altını çizdi. Aydın, konu ile ilgili açıklamasına şu şekilde devam etti: 

"Şehirler büyümeyi sürdürdükçe kentsel dönüşümün gittikçe daha dazla iklim dostu ilkelerle uyumlu şekle gelmeli. Bu yalnızca emisyonları azaltmak, enerji verimliliğini teşvik etmek değil aynı zamanda deprem ve iklim değişikliğinin zorluklarına uyum sağlayabilen şehirler tasarlamak anlamı taşır. Enerji, ulaşım ve afet yönetimi için entegre teknoloji sistemlerine sahip, akıllı şehirler yaklaşımının gelecekteki kentsel dönüşüm çabalarının temel taşı olması öngörülüyor. Fakat finansman ve kamuoyu katılımı açısından zorluklar sürüyor. Kentsel dönüşüm çabaları sürdürülürken geçmiş depremlerden alınan dersler, kentsel planlamaya  ilişkin yenilikçi yaklaşımlarla birleştirildiğinde gelecek için daha güvenli ve sürdürülebilir şehirler oluşturulması mümkündür."

İnşaat sektöründe yeni dönemi İslam Memiş anlattı! Bir projenin birden fazla ortağı olacak!

Yüzde 20 indirim yaptırabilen oturmak için hemen evini alsın… Kim peşin para kim taksitle almalı?

Yatırımcılar dikkat! Milli Emlak’tan iki şehirde arsa ve arazi satışı!