Binin üzerindeki fırında yapılan incelemelerde ise dehşet verici sonuçlar ortaya çıktı. En az 20 basınç dayanımına sahip olması gereken fırınların yüzde 75'inde bu değer 10'u bulmadı. Denetçiler, dayanım değerinin 2 olduğu fırınlardan yıkılabilir korkusuyla numune bile alamadı. Bir yapı mühendisi, "Fırının olduğu kattaki kolondan numune çıkarttık. Demirler adeta küf olup erimişti." dedi. Uzmanlar fırınlarda ısınma ve soğumanın etkisiyle çok hızlı genleşme ve daralma olduğuna, bunun da demirin betondan ayrılmasına yol açtığına dikkat çekiyor. Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer de fırıncıları ve bina sakinlerini uyarıyor: "Binanızı sağlamlaştırın. Gerekirse maddi destek verelim."
Türkiye'de en fazla fırının bulunduğu il olan ve muhtemel bir depreme karşı yapı kalitesi sürekli tartışılan İstanbul'da Fırıncılar Odası, fırınların durumunu tespit etmek için bir çalışma başlattı. Fırınlardan, bulundukları binanın sağlamlığıyla ilgili bilgi istedi. Fırınlardan, binalarının sağlamlığıyla ilgili test laboratuvarlarından durum tespiti yaptırması talep edildi. Tehlikeli olanların gerekirse güçlendirme çalışması yapılarak elden geçirileceği aktarıldı. Yapı test laboratuvarlarına bine yakın fırın müracaat etti. Fırınları inceleyen laboratuvarlar ise vahim sonuçlarla karşılaştı. Bazı bölgelerdeki altında fırın bulunan binaların yüzde 50'si sakıncalıyken bazı laboratuvarlara müracaat eden fırınların yüzde 90'ının tehlike arz ettiği ortaya çıktı. Ortalamaya bakıldığında İstanbul'da altında fırın bulunan binaların yüzde 75'i sorunlu. Laboratuvar yetkililerinin fırınlarda karşılaştıkları manzara tüyler ürpertici.
Daha önce Bayındırlık Bakanlığı'nda görev yapmış ve emekliliği sonrası bina test laboratuvarında çalışan mühendis, karot örneği almaya gittikleri binadan yıkılır korkusuyla örnek dahi alamadan geri döndüklerini ifade etti. Emekli mühendis, karşılaştıkları şoke edici manzarayı şöyle anlatıyor: "Binadan numune alacaktık ancak kolonlar zaten gözle görülür derecede çatlaklarla doluydu. Cihazı çalıştırdığımızda kolon kum gibi dökülmeye başladı ve numune almaktan vazgeçtik."
Bir başka test laboratuvarı çalışanı ise kolonların içindeki demirlerin tamamen çürümüş olduğu bir fırınla karşılaştıklarını anlatıyor: "Kolonların içinde normalde yukarıdan aşağı inen 8 adet demir olması gerekiyor. Ancak kolonun röntgenini çektiğimizde gördük ki 6 demir var. Fırının bulunduğu katta da kolonun içindeki demirler küf olup erimiş. Bunlara herhangi bir güçlendirme de yapılamıyor." AKS İnşaat Laboratuvarı sahibi Mühendis Oğuzhan Sönmez Kaya, kendilerine bugüne kadar 30 fırının müracaat ettiğini ve bunlardan 25'inin olması gereken değerin çok altında kaldığını belirtti. Binaların depreme dayanıklılık oranlarının en az 20 basınç dayanımına sahip olması gerektiğini vurgulayan Kaya, "Ancak bazı binalarda bu oranın 7-8 olduğunu gördük. Ortalama değerler ise 11 basınç dayanımında." diyerek karşılaştıkları durumu anlattı.
ISI VE NEM YALITIMI İYİ YAPILMALI
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe ise binaların en riskli kısmının bodrum ve zemin katlar olduğuna dikkat çekerek, fırınların da buralarda bulunduğunu ifade etti. Fırınların bina bittikten sonra hiçbir proje değişikliği yapılmadan açıldığına dikkat çeken Gökçe, "Eğer binanın altı fırın olacaksa veya hangi amaçla kullanılacaksa ona göre projelendirilmeli. Fırın olacaksa eğer ısı yalıtımı ve nem yalıtımı iyi yapılmalı. Gerekirse taşıyıcı kolonlar ona göre yerleştirilmeli." dedi. Gökçe, fırınların binaya etkisini ise şöyle anlatıyor: "Fırınlarda ısınma ve soğumanın etkisiyle çok hızlı genleşme ve daralma oluyor. Bu da beton içindeki çelik demirin betondan ayrılmasına sebep oluyor. Bir de beton kalitesi düşükse ve geçirimli bir betonsa nem de bu demire ulaşarak küflenme yapıyor ve korozyona neden oluyor. Ve malum sonuç ortaya çıkıyor."
24 bin fırının 16 bini bina altlarında
Yeni genelgeye göre bina altında fırın olmasının yasak olduğunu belirten İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer, bunun yerinde bir uygulama olduğunu söyledi. İstanbul'un mevcut fırın sayısının zaten yeterli olduğunu dile getiren Özer, yeni fırın açılmasının da önüne geçilmesi gerektiğini aktardı. Bunun yerine mevcut fırınların güçlendirilmesine destek sağlanması gerektiğini dile getirerek, "Mevcut haliyle İstanbul'un 2050 yılına kadar ekmek ihtiyacını karşılayacak fırın sayısı var. Özellikle merpenaltı tabir edilen kaçak fırınlar önlenerek, mevcutların da gerekli şartları yerine getirmesine ve binasını sağlamlaştırmasına destek verilmeli. Oda olarak bunu yapacağız. Gerekirse maddi destek vereceğiz." diye konuştu. Türkiye'de yaklaşık 24 bin fırın olduğu, bunun 15 ila 16 bininin ise bina altlarında bulunduğu tahmin ediliyor. Belediyeler yeni yönetmeliğe göre fırınların ruhsatını yenilemek için bina sağlamlık belgesi istiyor.
Zaman