Gözde Akpınar: Anadolu’da iki noktada daha fabrika açacağız!
Gözde Akpınar, yakın zamanda hizmet ve gıda sektörlerinde de var olmak için fırsat kollayacak
Babası Celal Akpınar’ın vefat etmesinin ardından 340 milyon TL cirolu Betek grubunun başına geçen Gözde Akpınar, aradan geçen 7 yılda bu rakamı neredeyse ikiye katladı. Bununla yetinmeyen ve hedefinin Türkiye’nin ilk beş şirketi arasında yer almak olduğunu söyleyen Akpınar, bunun için yeni alanlara girmek istediğini anlatıyor. Akpınar, yakın zamanda hizmet ve gıda sektörlerinde de var olmak için fırsat kollayacak.
Fiili Boya, Fawori, Alsecco ve Alligator markalarıyla ısı yalıtım ve boya sektöründe faaliyet gösteren Betek Boya, Gebze ve Mısır'dan sonra üçüncü fabrikasını geçtiğimiz günlerde 15 milyon TL'lik yatırım ile Kayseri'de açtı.
Fabrikanın açıldığı 27 Nisan, firmanın kurucusu Celal Akpınar’ın da vefat yıldönümüydü aynı zamanda. Baba Celal Akpınar’ın vefatının üzerinden yedi yıl geçmişti. O tarihten itibaren şirketlerin başına geçen ancak basın önüne çıkmayı pek tercih etmeyen Gözde Akpınar ile bu anlamlı günde konuştuk.
Betek Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlenen Gözde Akpınar, babasının vefatından bu yana geçen yedi yıllık süreçte şirketin cirosunu ikiye katlayarak 668 milyon TL’ye taşımış. Fakat bununla yetinmediğini ve hedefinin daha büyük olduğunu anlatıyor. Şirkette dümenin başına hazırlıksız yakalanarak geçtiğini ve yanındaki profesyonellerle erkek egemen alandaki işleri büyütmeyi başardığını ifade eden Gözde Akpınar, "Hedefim şirketimizi bir gün Türkiye'nin ilk beşi arasına taşımak. Bunun için yeni alanlarla büyüyeceğiz” diyor. Boya ve yalıtım alanında dördüncü fabrikanın iki yıl sonra devreye gireceğini anlatan Akpınar, sorularımıza şu yanıtları verdi:
-Babanızın vefatının hemen ardından işlerin başına geçtiniz. Sizin için nasıl bir dönemdi, neler yaşadınız?
Benim açımdan çok zordu. Çünkü babam vefat ettiğinde ben 25 yaşımdaydım ve daha üniversite eğitimim bitmemişti. Geleceğe yönelik master yapma gibi hayallerim vardı. Fakat 2005'te babamı kaybedince iş bana düştü ve ben de daha ziyade erkek egemen bir iş olan bu alanda göreve başladım. Dolayısıyla benim için çok zor oldu ilk dönemler.
-Ailenin tek çocuğu olarak “Bir gün bu işlerin başına geçeceğim” diye düşünmediniz mi hiç?
Babamın sağlığında işe gidip gelirdim. Aslında ortaokul yıllarımdan sonra bütün adımlarımı bunun için planlıyordum. Okuduğum okul ve hayata bakışım bile bunun üzerinden dönüyordu. Hazırlıklıydım aslında bu fikre, ama bir anda işin başına geçmek zor oldu.
-Ne gibi sıkıntılarla karşılaştınız?
Asıl sıkıntıyı kadın olduğum için değil, ama genç olduğum için yaşadım. Yaşınız küçük olduğunda bir de üstüne tecrübeniz olmadığında insanların sizin liderliğiniz etrafında birleşmesi, sizi lider olarak kabul etmesi belli bir süre istiyor. Benim için de böyle oldu ve kolay bir süreç olmadı tabii. Sizin aldığınız kararlar ve davranışlarınızı yakından izliyor ekip arkadaşlarınız. Ancak belli bir zaman sonra kendinizi kabul ettirebiliyorsunuz.
-Ailenizin diğer fertlerinin desteği oldu mu?
Ben tek çocuğum ve annemden destek gördüm. Ama diğer aile fertlerinden destek gördüğümü söyleyemeyeceğim. Burada babam zamanından kalan bir ekip var. Onlara çok güveniyorum. onlar olmasa başarabilir miydim bilmiyorum. Özellikle genel müdürümüz Tayfun Küçükoğlu’nun başında olduğu ekiple başardım. Babam beni onlara emanet etmiş gibi.
-Ailenizden nasıl bir destek beklerdiniz?
Ailemden tabii ki destek gördüm ama yeterli değildi, işi bilmiyorlardı onlar da. Bu işi babam dışında bilen yoktu. O nedenle destekçim de yoktu.
-Peki o günden bu yana geçen süreçte şirket ciddi anlamda yol kat etti. Özellikle de yalıtım alanında büyüdünüz, rakamlara nasıl yansıdı bu gelişmeler?
Şirket 2005 yılında 340 milyon TL civarında bir ciroya sahipti. Fakat önemli adımlar attık ve geçen yılı 668 milyon TL'lik bir ciro ile kapattık. Yaşanan ekonomik krizlere rağmen yatırımlarımız hız kesmeden devam etti. Bildiğiniz gibi Gebze’deki fabrikamıza ek olarak Mısır'da 11 bin metrekarelik bir tesis daha açtık. Aradan iki yıl geçti bu defa 104 bin metrekarelik bir fabrikayı da Kayseri’de açtık. Son sekiz yıla bakarsak 36 milyon metrekarelik ısı yalıtım sistemleri üretimi yapmışız. Biz bu alana dönük yapılanmamızı sürdüreceğiz ve bunun için iki yeni fabrika daha açacağız.
-Hangi bölgeler olacak, teşvikli iller radarınızda mı?
Bugüne kadar 36 milyon metrekare iş yaparak en yakın rakibimizin üç misli büyüklüğe ulaştık. Yalıtılması gereken 16 milyon konut olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Kayseri adımımız bizim Anadolu hareketimizin başlangıcı olacak ve Anadolu’da iki noktada daha fabrika açacağız. Ancak bunun için belirlenmiş bir ilk yok. Sadece şunu söyleyebilirim ki, Karadeniz bölgesine yakın bir yerde olabilir. Neticede 4 bin 500 bayimiz var ve onları da netleşmeden gereksiz yere heyecanlandırmak istemeyiz.
-Şirketi görmek istediğiniz nokta ve hedefiniz nedir?
Babamdan miras aldığım bu şirketi bir gün Türkiye’nin ilk beş şirketi arasında görmeyi çok istiyorum. Hedefim bir yerde büyük bir grup olmak. Açıkçası Koç, Sabancı gibi olmak isterim. Grubu toplamda o büyüklüğe ulaştırmak en büyük hedefim. Hedeflediğim nokta çok yüksek o nedenle ne kadar sürede bunu yapabileceğimi bilmiyorum. Sektörü çok seviyorum ama hedeflediğim nokta için işlerimizi çeşitlendirmeyi de çok istiyorum.
-Hangi alanlarda olmak istiyorsunuz?
Gelişen sektörlere baktığımda hizmet sektörünün çok öne çıktığını görüyorum. Bir de yemekten çok keyif alıyorum ve gıda işinin bir yerinde mutlaka olmak istiyorum. Bu iki sektör için araştırmalarım sürüyor. Turizm, gıda, üretim tesisi veya restoran, cafe gibi alanlar sıcak geliyor.
-İlk adım ne zaman gelir?
İzleme halindeyim şu an. Daha doğrusu koku alma evresindeyim. Eğer güçlü koku alırsam adım da hemen ardından gelecektir. Sadece şunu söylemeliyim ki çok değil, yakın bir zamanda.
Ekonomist