Selahattin Hakman: Konutlarda elektrik tüketimi arttı!
Hakman, Türkiye’de son 20 yılda ticarethane ve konutlardaki elektrik tüketiminin sanayide olduğundan daha hızlı arttığını bildirdi...
Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı
Selahattin Hakman, 2015 yılına kadar üretime 5,5 milyar avro yatırım
yapacaklarını belirterek, bu yılki yatırım tutarının ise 930 milyon avro
olacağını bildirdi.
Hakman, düzenlenen sohbet toplantısında, dünyada ve Türkiye’de enerji
alanındaki gelişmeleri değerlendirirken, Sabancı Holding’in bu alandaki
faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.
Son yıllarda ekonomik krizin dünyadaki bütün gelişmelere damgasını
vurduğunu hatırlatan Hakman, ekonominin bütün alanlarında krizin ardından çıkan
olgunun ise Çin ve gelişmekte olan ülkeler olduğunu anlattı. Hakman, bu ülkelerin
politikalarının, dünyada pek çok gelişmenin belirleyicisi olduğunu, enerjide de
durumun farklı olmadığını söyledi.
İkinci dünya savaşından bu yana ilk kez 2009’da dünya çapında elektrik
tüketiminin düştüğünü anımsatan Hakman, 2010’dan itibaren ise tekrar talep artışı
sürecine girildiğini bildirdi.
Hakman, Uluslararası Enerji Ajansı’nın senaryolarına göre 2035 yılına
kadar dünyadaki elektrik talebinin ortalama yıllık yüzde 2,5 seviyesinde
artmasının beklendiğini belirterek, dünyanın geldiği noktada, herşeyin bugünkü
gibi devam edeceğini varsaymanın güç olduğunu anlattı.
Elektrik talebinde oluşacak toplam artışın başta Çin olmak üzere
gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacağına işaret eden Hakman, fosil yakıtlardan
uzaklaşmanın daha çok gelişmiş ülkelerde gerçekleşeceğini söyledi.
Türkiye’nin ise birincil kaynakları sağlamakta yüzde 70 oranında dışa
bağımlı bir ülke olduğunu hatırlatan Hakman, önümüzdeki dönemde de arz güvenliği
sorununun kaygı olarak süreceğini ifade etti.
Türkiye’nin elektrik talebinin çok hızlı büyüdüğüne işaret eden Hakman,
2001’den sonra talebin 2009 yılında da yüzde 2 seviyesinde gerilediğini, 2010’da
ise beklentilerin de üstünde yüzde 8’e varan oranda talep artışı olduğunu, 2020
yılına kadar yüzde 7,2 seviyelerinde talep artışı beklendiğini söyledi. Hakman,
Türkiye’de son 20 yılda ticarethane ve konutlardaki elektrik tüketiminin sanayide
olduğundan daha hızlı arttığını bildirdi.
Türkiye’nin elektrik talebinin 10 yıl içinde neredeyse ikiye
katlanacağını ifade eden Hakman, bu talep artışını karşılayacak yatırımların
yapılması gerektiğinin altını çizerek, "Bütün bunlara baktığımızda Türkiye’nin
2020 yılına kadar sadece elektrik sektörüne 120 milyar dolar civarında para
yatırması gerekiyor. Sektöre yılda yaklaşık 12 milyar dolar yatırım gerekiyor"
dedi.
Bu yatırımın yaklaşık yüzde 70’lik bölümünün üretimden kaynaklanacağını
anlatan Hakman, Türkiye’nin bu parayı özel sektör kaynaklarından sağlayabileceğin
öngörüldüğünü söyledi.
Türkiye’ye bu alanda pek çok yatırım yapıldığını, bunun sürdürülebilmesi
gerektiğini söyleyen Hakman, şöyle devam etti:
"Oluşturulan piyasa mekanizmalarının derinleştirilmesi önemli. Şu anda
piyasaya talep tarafı katılmıyor. Bu yıl ortasından itibaren talep tarafının
piyasaya katılması bekleniyor. Şu anda piyasada talep belirleniyor ve elektrik
üreticileri de bu talebi karşılayacak şekilde teklifler veriyorlar. Talep
tarafının piyasaya katılması elektriği tüketenlerin de ’eğer şu fiyattan olursa
ben şu kadar tüketirim’ demesi anlamına geliyor. Bu durum, sistemin daha verimli
çalışmasını sağlayacak. Bu yapı EPDK tarafından planlanıyor, önemli bir adım.
Ayrıca vadeli bir piyasanın da oluşması gerekiyor."
-2015 YILINA KADAR 5,5 MİLYAR AVRO YATIRIM...-
Selahattin Hakman, sektörde ihtiyaç duyulan yatırımların finansmanında
sorun yaşanmaması için piyasanın iyi çalışıyor olmasının önemine vurgu yaptı.
Sabancı Holding’in sadece üretim tarafına yapacağı yatırımın 2015 yılına
kadar 5,5 milyar avro olacağını, bunun şu ana kadar 1 milyar avrosunu
gerçekleştirdiklerini belirten Hakman, şöyle devam etti:
"Şu anda EnerjiSa da ortağımızla birlikte bu yıl içinde 2020
hedeflerimizi tanımlamak için başlayacağımız bir çalışma olacak. Bu yıl üretim
tarafına 930 milyon avro yatırım yapacağız. Dağıtıma yapacağımız yatırım 2015
yılına kadar yaklaşık 1,2 milyar lira olacak. Bu yılki bütçemiz ise 235 milyon
lira. Bu alanda 2010’daki yatırımımız 100 milyon lira idi. Sabancı Holding olarak
5 bin megavat kurulu güç, yüzde 10 pazar payı hedefimiz bulunuyor.
2010 bizim için önemli bir yıldı. Piyasanın lider oyuncusu olma hedefini
tanımlandıktan sonra kurmaya başladığımız santrallerden birincisi olan Bandırma
Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı devreye girdi. Şu andaki kurulu gücümüz 1385
megavata çıktı. Bundan sonraki planlarımıza bakarsak; yaklaşık 1200 megavatlık
hidroelektrik ve rüzgar santralı şu anda inşa ediliyor.
Bunların içinde yaklaşık 70 megavatlık iki rüzgar santralı ve 230
megavatlık iki tane hidroelektrik santrali 2011’de devreye girecek. Hacınınoğlu,
Menge, Çanakkale ve Dağpazarı rüzgar santrallerinin bu yıl içinde devreye
girmesini hedefliyoruz. Buna ilave olarak 550 megavat büyüklüğünde lisansı bizde
olan mühendislik çalışmalarını yürüttüğümüz santraller var. 200 megavatlık bir
santralın lisansını da satın almak üzereyiz."
Çevresel sorunlar konusunda çok hassas davrandıklarını ve sorun olacak
projelere çok yaklaşmadıklarını söyleyen Hakman, planladıkları 5 bin megavatın
içinde yüzde 40-45 hidroelektrik, yüzde 5-10 arasında rüzgar santralı
hedeflediklerini belirterek, portföylerinin yüzde 50’sinin yenilenebilir
projeleri olduğuna dikkati çekti.
-"ÜRETİM ÖZELLEŞTİRME İHALELERİNDE OLACAĞIZ"-
Bunun dışında üzerinde çalıştıkları başka projeler de bulunduğunu ifade
eden Hakman, şirket satın almalarına bakabileceklerini anlattı. 100 megavatın
altında çok küçük projelere bakmadıklarının altını çizen Hakman, üretim
özelleştirmelerine ilişkin olarak ise şunları söyledi:
"Bizim bütün planımız 5 bin megavatı özelleştirmeler olmaksızın yapmak
üzerine. Bandırma ve rüzgar müracaatlarımızı katarsanız 4 bin 500 megavatı şu
anda görmüş durumdayız. Türkiye’de talep arttığı, sektörde olma iddiamızı
sürdürdüğümüz sürece 5 bin megavatta kalmayacağız. Hedeflerimizi gerçekleştirmek
için illa birşey alma mecburiyetimiz yok ama bu portföylerin içinde bizim
ilgilendiğimiz, ilgileneceğimiz santraller veya gruplar olabilir bunları
değerlendiriyoruz. İhaleler çıktıkça bakacağız ve seçici olarak özelleştirme
ihalelerinde de yer alacağız. İlk bölümde Hamitabat var, ancak onunla
ilgilenmiyoruz."
Mevcut pazar paylarına ilişkin de bilgi veren Hakman, geçen yıl üretim
tarafında pazar paylarının yüzde 1,4 olduğunu, bu yıl yüzde 4 pazar payı
hedeflediklerini bildirdi.
Hakman, EnerjiSa’nın toplam cirosunun geçen yıl 2,9 milyar lira olarak
gerçekleştiğini belirterek, bu yıl 3,7 milyar lira ciro hedeflediklerini
söyledi.
EnerjiSa’nın dışında da girişimlerinin olacağını belirten Hakman,
üzerinde çalıştıkları iki konu bulunduğunu, doğalgaz ticaretinin içinde olmak
istediklerini, LNG ithalatı veya mevcut kontrat devirleriyle
ilgilenebileceklerini bildirdi.
Sabancı olarak üzerinde çalıştıkları bir diğer konunun ise yenilenebilir
teknolojilerde bir teslimatçı olarak birşeyler yapmak olduğunu, bunun üretim veya
mühendislik şeklinde olabileceğini anlattı.
Yenilenebilir Enerji Yasası’na ilişkin olarak ise Hakman,
"Yenilenebilirde şimdiye kadarki olana çok büyük bir iştah yaratacak bir yapı
değil. Biraz daha finansman konularını kolaylaştıracak belli noktalar var ancak
yasanın getirdi şey çığır açabilecek birşey değil" değerlendirmesinde bulundu.
-"ELEKTRİK DAĞITIMIYLA İLGİLİYİZ"-
Elektrik dağıtım tarafında bir satın alma planlayıp planlamadıkları
konusunda bir soru üzerine, "Biz Başkent’in ötesinde elektrik dağıtımıyla da
ilgiliyiz. Planlarımızın olmazsa olmaz bir parçası değil ama böyle bir fırsat
ortaya çıkarsa mutlaka değerlendiririz" yorumunu yaptı.
Hakman, elektrik dağıtım ihaleleriyle ilgili kendi iş planlarının üstünde
rakamlar oluştuğunu hatırlatarak, "Böyle olmasaydı zaten biz de oralarda
olurduk" dedi.
Enerji Grubu’nun Sabancı Holding içindeki payına ilişkin bir soru üzerine
de Hakman, yüzde 15 ile 20 arasında bir payının olmasınını hedeflediklerini,
2010’da bu oranın yüzde 7 olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Bir soru üzerine Hakman, elektrik tarifelerinin içinde kayıp kaçak
oranlarının da bulunduğunu hatırlatarak, bunun, birinci tarife döneminde sadece
dağıtım şirketlerinden elektrik satın alan tüketicilerden toplandığını, yeni
tarifeyle birlikte bunu herkesin ödemesinin kararlaştırıldığını anlattı. Hakman,
"Bu, dağıtım şirketlerinin gelirinde bir değişiklik yapmadı. Üretim
şirketlerinin rekabetçiliğini azalattı. Bu tabii serbest piyasanın gelişmesi
açısından iyi birşey değil. Ancak adaletten de çok uzak birşey değil" dedi.
Başkent Elektrik’i devraldıklarında gözüken kayıp kaçak oranının gerçek
oran olmadığını belirten Hakman, "Yüzde 8 küsur görünüyordu. Ölçtüğümüzde yüzde
10 idi. Bu kötü niyetten kaynaklanan birşey değil. Ölçme mekanizmaları yeterince
gelişmemişti" diye konuştu.
Başkent Elektrik’i devraldıklarında plansız ve doğru olmayan bir şekilde
büyümüş bir şebeke olduğunu anlatan Hakman, burada henüz çok fazla birşey
yapamadıklarını, yeni yatırım döneminde yapıyı daha düzgün hale getireceklerini
söyledi.
Daha önceki dönemde arızalara yetişmekten bakım yapmaya imkan olmadığını
gördüklerini ifade eden Hakman, geçen yıl mart ayından başlayarak önleyici bakım
programına gittiklerini, geçen yıl haziran ayında yüksek gerilim tarafında 5 bin
344 tane arıza olduğunu, bu rakamın kasım ayında bin 819’a düştüğünü söyledi.
Hakman, elektrik fiyatlarına ilişkin bir soru üzerine, bunun pek çok şeye
bağlı olduğunun altını çizerek, doğalgaz fiyatlarının önemli etkisi olduğunu
anlattı.
AA