Selami Öztürk: İBB Kadıköy'ün rantına göz dikti
Kadıköy'deki gecekondu mahalleleri hakkında açıklama yapan Selami Öztürk, "İBB Kadıköy'ün rantına göz dikti" dedi
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk Kadıköy'deki tek gecekondu mahallerinin Fikirtepe, Dumlupınar olduğunu söyledi. Başkan Öztürk sözlerine şöyle devam etti: Oralarda 100 bine yakın yurttaşımız hem çok sağlıksız koşullarda yaşıyor hem de çok ciddi bir biçimde deprem riski altındalar. Çünkü yaşadıkları yerler belli projesi olmayan beş-altı katlı,affa girmiş binalar. Burada korkulacak bir durumla karşı karşıyayız. Büyükşehir Belediyesi'nin yapması gereken planlar on yıldır gecikti. Altı ay içinde yapacaklarını söylüyorlar. Gerçekten bu işi yaparlarsa bir-iki ay da bizim planlarımızın tamamlanması sürer. Yedi-sekiz ay sonra o bölgede de dönüşüm başlar. Dönüşüm yapıldığı takdirde Boğaz Köprüsü'nden gelirken Kadıköy'ün o inanılmaz derecede çirkin gözüken yüzü tamamıyla ortadan kalkacak. Ayrıca oralarda yaşayan 100 bine yakın yurttaşımız hem güvenli binalara taşınacaklar hem de çocukları artık parkları, okul alanları, sağlık ocakları olan bir bölgede yetişecekler. O bölgenin yaşam standardı çok artacak. Belki eskisi kadar geniş mekanlarda yaşayamayacaklar. Ama ekonomik durumları yükselecek. Binalarının değeri artacak. Bizim Büyükşehir Belediyesi'yle ayrı düştüğümüz nokta şu: Biz bölge rantının bölgede kalmasını istiyoruz. Oysa Büyükşehir Belediyesi'nin bugüne kadar bu işi geciktirmesinin nedeni buraya farklı kuruluşların sokulmak istenmesinin ve bu yurttaşlarımızın başka yerlere göç ettirilmesiydi. Biz Kadıköy Belediyesi olarak buna kesinlikle karşıyız. O mahallede yaşayan yurttaşlarımız oranın rantından kendileri yararlanmalıdır.
-Peki, Büyükşehir Belediyesi sizin bu projenize "olur" diyecek mi?
Hem halkın hem de bizim belediye olarak direncimizi gördükten sonra bu bölgede halka rağmen bir plan uygulamasını göze alamayacaklarını düşünüyorum. Tabii önümüze nasıl bir plan geleceğini ben de bilmiyorum. Plan önümüze gelir biz de hedeflerimiz doğrultusunda olduğunu görürsek bu bölge kurtulur diye düşünüyorum. Bütün bunlar yapılırsa Kadıköy'ün yapıyla ilgili bölümü tamamlanmış olacaktır.
-Birkaç gün önce 41 kişinin ölümüne neden olan bir Elazığ depremi İstanbul depremi için yeniden alarm verdi. Siz Kadıköy Belediyesi olarak olası bir depreme karşı ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Bu deprem konusu Türkiye'nin esas konuşması gereken gündem. Ama Türkiye'de çok fazla suni gündem yaratıldı. Bütün bu sorunlarımızı konuşamaz tartışamaz hale geldik. Oysa depremin vereceği zararı Türkiye hiçbir şekilde kaldıramaz. Deprem çok ciddi bir konu. Ama hükümet buna son derece duyarsız. Sanki böyle bir tehlike hiç gündem de yok. Sanki hükümet bilim insanlarının bugüne kadar yaptıkları uyarıları duymadı. Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuda en ufak ir hazırlığı yok. Ben kendi bölgemden biliyorum. On beş bine yakın binamız otuz-kırk yıllık. 1999'an sonra yeni deprem yönetmeliğiyle bütün statik hesapları değişti. Dolayısıyla sadece Kadıköy'de 15 bin binanın depreme dayanıklı hale getirilmesi lazım. Kimse binasını yenileyemiyor. Çünkü burada ada bazında bir plan çıkarılması ve binaların yenilenmesi lazım. İnsanlarımız emekli maaşıyla oturdukları apartmanların giderini karşılayamazken onu müteahhide verip yeniden yaptırma şansı yok. Yapılacak tek şey, bu binalara yüzde 10-15'e kadar yeni bir imar artışı verip kent rantını yurttaşlara paylaştırıp binaların yenilenmesidir. İmar planını düzenleme yetkisi büyükşehir belediyesinindir. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi'nin acilen planlama konusunda tedbir alması lazımdır. Hükümetin de kat mülkiyeti kanununu derhal değiştirmesi gerekiyor. Ama bunlar yapılmadı. Sadece Kadıköy değil, İstanbul'un tamamı ölüme mahkum ediliyor.
-Kadıköy Belediyesi'nin yeni başlattığı çevre kampanyasını anlatır mısınız?
Bu kampanya çok ilgi topladı. Hepinizin çok iyi bildiği gibi çevreyi en çok kirleten unsurların birisi naylon poşet kullanımı dünyanın birçok ülkesinde yasaklandı ama yasaklanmayan yerlerde de önlemler alındı. Türkyie'de bununla ilgili hiçbir önlem alınmadı. Çöplüklerde inanılmaz yığınlarla naylon poşetler görüyorsunuz. Kurbağalıdere'ye binlerce naylon torba atılıyor. Denizin altı naylon torbadan geçilmiyor. Deniz altı canlılar bundan son derece olumsuz etkileniyor. Hükümetin, Çevre Bakanlığı'nın ülke genelinde almadığı bir önlemi bizim almamız gerekti. Kadıköylülerden gelen başvurular üzerine Kadıköy Belediye Meclisi 1 Mart'tan itibaren pazarlarda, marketlerde, satış yapılan her yerde naylon torba kullanımı yasaklandı. Biz yasakçı değiliz. Ama çevreyi bu kadar olumsuz etkileyen bir olguda da insanlarımızın duyarlı davranmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Leyla Tavşanoğlu / Cumhuriyet