Selçuk Özdil: Yaşanabilir dünya için yalıtım şart!

Enerji gündemindeki önemini koruyan "sürdürülebilirlik", en basit haliyle "bugünün ihtiyaçlarını karşılarken gelecek kuşakların olanaklarını kısıtlamamak" şeklinde tanımlanıyor. Ancak dünyanın kendini yenileme kapasitesinin her yıl daha erken dolmasıyla, alarm zilleri devreye giriyor. 

"Şu anda, gelecek yılın kaynaklarını harcıyoruz" hatırlatmasında bulunan Çedbik Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil, "Biz bu dünyayı gelecek kuşaklardan ödünç aldık. Oysa şimdi, kelimenin tam anlamıyla sermayeden yiyoruz. Bırakın gelecek kuşakları, kendi yaşam süremizden çalıyoruz. Acil önlem almazsak, iflas edeceğiz. Ve bildiğimiz şekliyle her şey, yine bizimle birlikte sona erecek" dedi. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Paneli'nden çıkan son raporun, yaşanan sorunların tamamen ve kesinlikle insan kaynaklı olduğuna işaret ettiğini söyleyen Özdil, şöyle devam etti: "Tarımdan endüstriye, inşaattan ulaşıma; insanın yaptığı her şey karbon salınıma neden oluyor. 

Saldığımız sera gazları atmosferi sardıkça dünyamız ısınıyor. Dünya Yaban Hayatı Koruma Vakfı'nın raporu ise, yine insan ve iklim değişikliği nedeniyle binlerce canlının yok olduğunu gösteriyor. İşaretleri göz ardı edersek, sıra bizlere de gelecek. Konu sadece kutup ayıları değil, dünyayı kurtarmak da değil. Dünya hangi iklimle olursa olsun dönmeye devam eder. Ancak biz torunlarımızı, çocuklarımızı ve hatta kendimizi kurtarmak durumundayız."

YENİLENEBİLİR ENERJİ ŞART

Sorunun kökeninde enerji ihtiyacının yattığını belirten Selçuk Özdil; petrol, kömür gibi fosil yakıtların doğaya ve tüm canlılara zarar verdiğini ifade etti. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi ve hem zaman hem de para gerektiren bu girişime hemen başlanması gerektiğini vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Özdil; açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: "Binalarda kullanılan enerjinin yaklaşık yarısı konutlarda harcanıyor. 

Evlerimizde kullandığınız enerjinin bir kısmından tasarruf edebilirsek onlarca enerji santralinin üretebileceğinden fazlasını harcamamış oluruz. Yani tüketmezsek, üretmeye de çevreye düşman üretim tesisini yapmaya da gerek kalmaz. Özetle daha az enerji kullanmalı, kullandığımızı da verimli tüketmeliyiz. 

"Sıcak oldu diye cam açmayı, soğuk oldu diye termostatı yükseltmeyi bırakıp kazak giydik. Evdeki tüm elektrikli aletleri enerji verimlisinden aldık ve kullanmadıklarımızı beklemede bırakmadık, tamamen kapattık. Gün ışığından olabildiğince yararlandık, gerekli olmayan lambaları kapattık, aydınlatmayı tasarruflu ampul ile yaptık. Suyumuzu tasarruflu harcadık. Bunların hepsi çok iyi ve çok yararlı. Şimdi sırada en önemli konu var: Binamızın kendisi enerji tasarruflu mu? 

Bir binanın çevreyle olan ilişkisi, konumu, güneş ışığı kullanımı ve perdelemesi, cephe, çatı ve pencerelerin yalıtımı, ısıtma soğutma havalandırma sisteminin verimliliği bir bütün olarak önemlidir ve bir arada düşünülmelidir. İstenilen sonucu elde edebilmek de, kaliteli mimarlık ve mühendislik hizmetlerine bağlıdır. Yetkin mimar ve mühendisler tarafından tasarlanan özelliklerin gerçekleştirilmesi doğru ve kaliteli yapı malzemelerini kullanarak yeterliliği belgeli, eğitimli uygulamacılar tarafından sağlanmalıdır."

Sabah Reel Sektör eki