Selim Gökdemir: Doğal güzelliği olmayan sahillere hayat verelim!
Ekonomik değeri düşük atıl kıyıların değerlendirilmediğini belirten Gökdemir, "Doğal güzelliği olmayan sahilleri mühendislik metotlarıyla çok güzel bir hale getirebiliriz" dedi.
Megapol İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir, turistik ve ekonomik değeri olmayan kıyıların değerlendirilemediğine dikkat çekti. Atıl durumda çok uzun bir sahil şeridinin olduğunu belirten Gökdemir, şunları söyledi: "Doğayı tahrip eden projeler yapmak yerine, doğal güzelliği olmayan sahilleri mühendislik metotlarıyla çok güzel bir hale getirebiliriz. Biz bunun örneğini, Megapol Urla Evleri'nde gösterdik. Ulaşım sorununu çözdük, denizi temizledik, sahildeki taşları kırıp ince kum yaptık. Türkiye'nin ilk resmi sörf parkurunu oluşturduk. Dalış okulu da açacağız. işe yaramayan binlerce kilometrelik sahilimizi böyle değerlendirebiliriz."
'Çevremizi geliştirdik'
Avrupa'nın küçük bir köyünü alıp Urla'ya taşıdıklarını vurgulayan Gökdemir, şöyle devam etti: "Aslında biz, Urla'da bugüne kadar Türkiye'de çok yapılmayan bir şeyi yaptık. Türkiye'de yaşıyorsanız, konut açısından iki tane alternatifiniz var. Ya şehir içinde dar alanlarda konforsuz bir yaşama razı olursunuz ya da şehir dışına çıkıp büyük, müstakil, yönetilmesi zor olan villaları tercih edersiniz. Urla Megapol Evleri'nde biz iki konsepti birleştirdik. Çevresi tasarlanmış, temel ihtiyaçların karşılığında ama çok büyük olmayan, yönetilmesi kolay bir proje geliştirdik. Doğanın kendi güzelliğinden faydalanmak yerine, çevremizi de geliştirdik. Bu stratejiye devam edeceğiz." Yüksek binaların dünya genelinde iş merkezi olarak kullanıldığına dikkat çeken Gökdemir, ulaşım sorunu çözüldüğünde yaşama konforu açısından yatay binaların olduğu bölgeleri tercih etmenin daha doğru olacağını vurguladı. Bunun için Urla'nm çok ideal bir yer olduğunu söyleyen Gökdemir, şöyle konuştu: "Şu anda Urla Yarımadasında şöyle bir sıkıntı var. Mevcut imar durumu sadece villalara izin veriyor. Aslında villa imarı ya da villa şeklinde yapılaşma çok ekonomik değil. Koruma kullanma dengesine dikkat ederek, 3-4 katlı binaların yapabileceği çok yüksek yoğunlukta olmayan yapılaşma modelleri İzmir'in önünü açacaktır. Buradaki asıl amaç, orta gelir gruplarının da yararlanabileceği projeler yapabilmek. Milyon dolarlık villalar ancak üst gelir gruplarına hitap ediyor. O da şehircilik açısından hiç doğru değil."
Posta Ek