Sergei Tchoban, iç mimariye el attı!

Alman şirketi Duravit'in merkezi, Almanya'nın Fransa sınırındaki Freiburg şehrinin Hornberg kasabası. Sık siyah selvi ve meşelerle kaplı olmasından dolayı Romalıların 'kara ormanlar' adını koyduğu bölgedeki kasabada 200 yıl önce toprak kap üretimi yapan Duravit, bugün armatür dışındaki tüm banyo malzemelerini üretiyor. İstanbul Tuzla ilçesinde de vitrifiye ürün fabrikası bulunan şirketin Türkiye'deki pazar payı yüzde 2. Nitelikli konutlar ile işadamlarının tercih ettiği ürünleri bulunan şirket 2011 yılında piyasaya çıkaracağı yeni tasarımları Hornberg'deki merkezinde gün yüzüne çıkardı. Duravit'in ürünleri meşe ağacından mobilya ile seramiğin birleşiminden oluşuyor ve banyolar 'evin diğer odalarından biri' hissi uyandırıyor.

Yeni tasarımlarını Hornberg'deki Duravit merkezinde açıklayan St. Petersburg doğumlu mimar Sergei Tchoban, zenginlik kavramının 'gösteriş ve aşırılık' şeklindeki alışılmış yorumunu benimsemek yerine, dayanıklı banyolara duyulan ihtiyaçla uyum sağlayan yeni bir yaklaşım sergilediğini söyledi. Tchoban, 'Saraylardaki ulaşılmaz zenginlikteki eşyalardan esinlenerek, erişilebilir bir form tasarladım.' diye konuştu. Tchoban'a göre zenginliğin modern biçimi artık savurgan ya da aşırı değil, aksine cömert ve zevkli. Lüks, artık klişeleşmiş altın musluklar kullanılarak değil, biçimlerin, yüzeylerin ve boşluğun yeni ve serbest kullanımıyla ifade ediliyor. Tchoban, 'çağdaş zenginlik, ayakların yerden kesilmesine fırsat tanımadan biraz fazlaya izin vermektir.' diyor. Seramik, mobilya ve komple küvet ürünlerinden oluşan Tchoban'ın banyo tasarımı serisine, Fransa'nın büyük caddelerinden esinlenerek 'Esplanade' adı verildi. Almanya merkezli Duravit'in bu tasarıma Fransızca bir isim vermesi tesadüf değil. çünkü Almanya'ya bağlı olsa da Freiburg, Almanya ile Fransa sınırında bir şehir ve burada halk Fransızca konuşuyor. Tarih boyunca da savaşlarda bazen Almanya, bazen Fransa tarafında yer almış Freiburg halkı. Bugün de sınıra has özelliklerini koruyor.

Duravit'in 14 yeni tasarımına Avrupa'daki yaşlanan nüfusun ihtiyacı da damgasını vuruyor. Daha çok ihtiyarlara yönelik tasarlanan ısıtmalı ve özellikleri el kumandasıyla harekete geçirilen klozet de bunlardan biri. 'Sensowash' isimli bu seriyi Philippe Starck tasarladı. şžirket yeni klozetini, Türkçe ifadesiyle 'alafranga tuvaletini' tanıtırken şu ifadeyi kullandı: 'Hiçbir şey suyla temizlemek kadar eksiksiz, hijyenik, doğal ve tazeleyici olamaz. En küçük odayı kullanan kişi buradan tamamen temiz ve taze olma hissiyle ayrılır. Bu standart zamanla Avrupa'da yerleşecek.' Türkiye'de 'alaturka' tuvaletlerde suyun sağladığı hijyeni şimdi Duravit, yeni Avrupa standardı olarak öneriyor. Duravit Yönetim Kurulu Başkanı Franz Kook, 'Tüm dünyadaki insanların hijyenik temizliğe ihtiyacı var. Bu nedenle bu standardın dünyada giderek yaygınlaşacağına inanıyorum.' dedi. çin'deki 'acil işleri' nedeniyle Horn-berg'deki tanıtıma Philippe Starck katılamazken, Sergei Tchoban iştirak etti.
Zaman/İBRAHİM BALTA