Sianji Group rezidans-otel konseptini yurt dışına taşıyor!
Türkiye’nin ilk rezidans+otel konseptini Bodrum’da geliştirdi. Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır şimdi 29 ödül alan modelini yurt dışına taşımaya hazırlanıyor. Hedefi beş yıl içinde 5-6 otelden oluşan bir zincir kurmak. Mısır'daki ilk projesi hayata geçmek üzere...
ASLEN Kilisli olan Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır tabir yerindeyse çekirdekten yetişme bir turizmci. Liseyi bitirip 18 yaşına girdiğinde İstanbul’da bir aile dostlarının otelinde garsonluk yaparak sektöre adım atmış. Makine mühendisliği eğitimi almasına rağmen sektörden kopmamış ve yıllar sonra Bodrum’da arazi alıp otelini yaparak turizm yatırımcısı olan Çakır, asıl hamlesini Türkiye’nin ilk rezidans+otel konseptiyle yaptı. 2009’da yine Bodrum’da açtığı Sianji Weillbeign Resort uluslararası düzeyde 29 ödül aldı. Bütünsel sağlık (wellbeing) konseptiyle detokstan alternatif tıbba kadar birçok hizmet ekledi ve dünyaya örnek bir model oluşturdu. Şimdi bu modeli Türkiye'yle birlikte yurtdışına da yayacak. Para'dan Çiğdem Yücesoy Subaşı, Recai Çakırla yatırımlarını, girişimcilik yolculuğunu ve hedeflerini konuştu...
Turizmde kaç yıldır faaliyet gösteriyorsunuz?
Geçen yıl otel işletmeciliği alanında 30 yılımızı tamamladık. Ama benim turizm sektörüyle tanışıp iş yapmam çok daha eskiye dayanıyor. Kilis’te liseyi bitirdiğim yıl girdiğim üniversite sınavında başarılı olamadım. Sonraki yıl daha iddialı hazırlanmak amacıyla ailem beni İstanbul’da bir dershaneye yazdırdı. Ayrıca Büyük Keban Oteli’nin sahibi aile dostumuz Abdurrahman İyigün’e emanet ettiler. 18 yaşındaydım, hem otelde kalıp hem de dershaneye gidip derslerime çalıştım. Otelde barmen, garson, oda hizmeti gibi nerede ihtiyaç duyulursa orada çalıştım. Gaziantep’te makine mühendisliğini kazanınca İstanbul’dan ayrıldım.
Üniversiteden sonra turizme devam ettiniz mi?
Çok daha değişik işler yaptım. Babam şoförlük yapıyordu. Dolayısıyla ailemin geliri sınırlıydı. Okurken çalışmam gerekiyordu. Borç harç aldığımız bir araçla okuldan kalan zamanlarda Kilis-Gaziantep arası taşımacılık yaptım. Bu arada kuyumculuk ve sarraflık yapan aile dostlarımız vardı. Güvenilir birini arıyorlarmış. Bana iş teklif ettiler. Önceleri getir götür işlerini yaptım. Sonra Türkiye’yi dolaşarak onlara hurda altın toplamaya başladım. Bu işi sürdürmeye karar verince kardeşimle birlikte 1981’de İstanbul’un yolunu tuttuk. Bu işin merkezi olan İstanbul Kapalıçarşı’da bir yer kiraladık ve sarraflığa başladık. Dövizin serbest bırakılmasıyla döviz bürosu açtık. 1984’te teşvikler nedeniyle turizm yatırım yapılacak cazip bir sektör olmuştu.
Sektörle yeniden buluşmanız bu dönemde mi oldu?
Araştırmalara başladık, hedefimiz Antalya’da bir yer bulup otelcilik yapmaktı. Ama burada satın alacağımız arazi bulamadık. Alacağımız arazide otel inşa etmek istiyorduk. Aradığımızı Bodrum’da bulduk. Turgutreis-Gümüşlük arasında Kadıkalesi bölgesinde arazi aldık. 1986 yılında aldığımız araziye yaptığımız inşaatı 1987’de bitirip, 1989’da da hizmete açtık. Club Kadıkale adıyla 500 yataklı birinci sınıf tatil köyü olarak faaliyete başladı. Fransızlar isteyince işletmeciliği onlara verdik. Beş yıl Cappa Club adıyla hizmet verdi. Sonra tekrar biz aldık ve işletmeye devam ettik. 7 milyon dolar gibi bir yatırım yapmıştık. Bu arada tekstil sektörüne girdik. 1992’de Çankırı’da bir trikotaj fabrikası açtık. Yatırım miktarımız 12 milyon dolara çıktı.
Bundan sonra mı turizme yöneldiniz?
Diğer işleri tasfiye edip sadece turizme odaklandık. 2005’te Bodrum’da yeni bir arazi alarak yeni bir proje oluşturdum. Bir turizm kompleksi olan projenin yarısını rezidans geri kalanını da otel olarak tasarladım. Türkiye’de bir ilkti. Amacım rezidans olan bölümü projeden satıp elde edeceğim kaynakla otel kısmım bitirmekti. Dünyanın yedi harikasından biri olan “Babil’in Asma Bahçeleri” fikrinden yola çıktık. Arazinin vadiyi gören arka kısımlarına önünde kendine ait havuzu olan villalar planladık. Projeyi iki yılda bitirdik. Rezidansları dayalı döşeli sattık. Rezidans sahiplerinin iyi hizmet alacağı ve kolaylık yaşayacağı bir yönetim planı hazırladık. Otelin tüm imkanlarından faydalanacak bir yönetim planı oluşturduk. Tamamını sattık. Elde ettiğimiz finansmanla projeyi tamamlayarak 2009’da Gardens of Babylon adıyla otelimizi açtık. Daha sonra isim değişikliğine giderek “Sianji” adıyla markalaştık.
Model nasıl hayata geçti?
Daha işe başlarken Bodrum'da 12 ay turizm hedefi koyduk. Sağlık turizmine başladık. Yerli yabancı detoks uzmanları getirdik. En iyi beach, en iyi sağlık, en iyi spa, en iyi wellnes gibi bir çok alanda uluslararası 25 ödülün sahibiyiz. Hastalıklara karşı koruyacak her türlü alternatif tıp tedavileri yapıyoruz. Sülük tedavisi, hacemat, akupunktur gibi... 20’ye yakın ozon terapi odamız var. Detoks programları yapıyoruz. Sağlıklı gıda konusunda da iddialıyız. Tesise bir kilometre uzaklığında 5.5 dönümlük bir çiftliğimiz var. Tavuk, yumurta, sebzelerimizi buradan karşılıyoruz.
Sağlıkla birlikte turizmi 12 aya çıkarabildiniz mi?
Şu anda sekiz aya çıkardığımızı söyleyebilirim. Bu büyük bir başarı. Şimdi hedefimizde tecrübe sahibi olduğumuz well being modelini uygulayarak Türkiye ve yurt dışına açılmak var.
Nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Türkiye’nin ilk well being oteliyiz ve başarılıyız. Bu modeli zincir haline getirmek istiyoruz. Bu konseptin Türkiye turizmine büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Türkiye’de turizme yatırım yapmak isteyen çok sayıda yatırımcı var. Ama doğru yatırım yapan sayısı çok az. Biz arsanın alımından projenin geliştirme ve yönetimine kadar tüm süreçleri yapmak üzere önemli bir adım attık. Yatırımcılarla birlikte hareket edeceğiz. Elinde arazisi olan bir yatırımcı otel yapmak istiyor. Ünlü bir mimarla anlaşıyor ve oteli yaptırıyor. Sonra işletmeci bir bakıyor düşündüğü konsepte hiç uymayacak ölü alanlar yapılmış. Düzenlemeye girişiyor ve yeniden bir maliyet ortaya çıkıyor. Bu gibi sorunlar nedeniyle yatırımların geri dönüşü 20 yıldan önce olmuyor. Biz bu süreyi 10-12 yıla indiriyoruz. Eğer yer uygunsa yarısını rezidans, yarısını otel yaparak projeye finansman sağlamak da zor değil. Yatırımcılarla görüşmelerimiz sürüyor. Biri Mısır’da. 120 rezidans, 120 süit odalı bu projeyle ruhsat aşamasına geldik, diğeri ise Yalova Termal’de. Her ikisi de Sianji markasıyla yapılacak.
Beş yıl sonra turizmde nerede olmayı hedefliyorsunuz?
Mart’tan itibaren teklif vermeye başladık. Dünyada gayrimenkul yatırımlarının geri dönüşü 20, hatta 30 yıla çıktı. Biz turizm projelerinde 7-8 yılda geri dönüş sağlayabiliyoruz. Bizimle çalışmak isteyen çok Sayıda proje var. İlk yılımızda iki otelle başlamayı planlıyoruz. Hedefimiz beş yılın sonunda yerli ve yabancı olmak üzere toplamda 5-6 otellik bir zincir olmak.