Genel

Son yılların yeni trendi şehir içinde yaşamak!

Aslında şehirden kaçış trendi, bundan 10 yıl önce başlamıştı. Yeşil, rahat, şehrin gürültüsünden uzak sessiz bir hayat özleyenler, şehir dışına taşınmıştı. Ancak son yıllarda tersine bir trend yaşanıyor. Şehirden kaçanlar yavaş yavaş dönmeye başladı

Trafiğin had safhada yoğunlaşması, kültürel ve eğlence fırsatlarının giderek artması banliyölere taşınanları geri çağırıyor. Şehir merkezlerinde beklentileri karşılayan proje sayısının artması da bu jrendi destekliyor. Özellikle güvenlik, otopark, alışveriş merkezine yakınlık gibi birçok fırsatı sunan özel projelere gösterilen talep de bunun göstergesi...

ünyada şehir merkezine dönüş modası yaşanıyor. Sosyologlar, Avrupa Birliği ve ABD'de büyük şehirlerden kaçanların, şehir dışında yapamayarak geri döndüklerine değiniyor. Bu nedenle de bu ülkelerde şehir merkezlerinde gayrimenkul fiyatları astronomik düzeylere tırmanıyor. Dünya-nın tüm büyük şehirleri gibi yılda yüzde 3,2 göç alan İstanbul da bu trendin etkisinde...

Bundan çok değil 10 yıl önce şehir merkezinden yeşillik ve doğa özlemi uğruna kaçanlar, şimdi yeniden merkezlere dönüyor. Ulaşım zorluğu, şehir dışında da sürekli artan trafik ve şehrin sunduğu kültürel faaliyet ve eğlence imkanlarından uzak kalma, şehir dışında yaşayanları geri çağırıyor.

Gayrimenkul şirketlerinin yöneticileri, son 2-3 yıldır giderek artan bu trend sonucunda yeni dönemde tercih edilen lokasyonların başında şehir içi projelerin geldiğini açıklıyor. Özellikle ulaşım kolaylığından dolayı şehir merkezlerindeki projelere talep giderek tırmanıyor. İstanbul'da yıllarca şehir dışında ev yapan birçok lüks konut üreticisi, yatı¬rımlarını şehrin içine kaydırıyor. Artan talep sayesinde hem Beyoğlu ve çevresindeki eski konutlar restore ediliyor hem alışveriş merkezi, konut ve yaşam alanları sunan yeni çok katlı projelere rağbet artıyor. Yeni binaların sunduğu konfor ve şehir merkezine yakınlık önemli büyüklükte genç çalışan kitleye ve 50 yaş üstü orta yaşlı çiftlere cazip geliyor. Avrupa Yakası'nda eskiden Taksim olan şehir merkezi, yeni projelerle Büyükdere aksına taşınıyor.

Trump Towers'in açılışıyla ilgili basın ve tanıtım işlerinin koordinasyonunu üstelenen gazeteci Nuri Çolakoğlu da son 4-5 yılda şehre dönüş trendinin yükseldiğini düşünüyor. Dünya çapında bilgi alışverişi sağlayarak işadamları ve sivil toplum önderleriyle gelecek 10 yıla ışık tutmak amacıyla hazırlanan Future Agenda Platformu'nun Türkiye koordinatörü Çolakoğlu, "Değişen hayat tarzlarımız, konut ihtiyacımızı değiştirdi" diyor. Nuri Çolakoğlu ile İstanbul'daki yeni şehre dönüş trendini, merkez mahallere yüksek katlı yapılara geçişin tarihçesi ve gerekçelerini konuştuk:

GEÇMİŞTE KUZEYE YÜRÜYÜŞ

İstanbul'un tarihinin ilk çağlarından itibaren kuzeye doğru bir yürüyüşü var. İstanbul ilk dönemlerinde sur içi bölgede büyüyor. Ardından Galata tarafında bir koloni oluşuyor ve sonra Beyoğlu doğuyor. O dönemde Taksim'in ötesinde hep Hristiyan mezarlıkları bulunuyor. Ardından bu mezarlıklar derleniyor toplanıyor ve Mecidiyeköy'e bugünkü yerine taşınıyor. Müslü¬man mezarlığı da Zincirlikuyu'ya taşmıyor. Bunun sonrasında 1950'lerde yeni sıçrama ile beraber kentin çevresinde uydu kentler oluşmaya başlıyor. Etiler, Levent, Akatlar gibi mahalleler doğuyor. Boğaz Köprüsü'nün yapılması sonrasında ise bu defa Asya Yakası bir yerleşim yeri haline geliyor.

ŞEHİRDEN KOPUŞ

Özetle İstanbul'da 1920'lerden sonra Cumhuriyet sonrası dönemde sürekli bir şehir merkezinden kaçış yaşanıyor. Büyüme şehir dışına doğru oluyor. Ataşehir, Bahçeşehir ve Kemerburgaz- Göksu tarafından müthiş bir yerleşim kuruluyor. Fakat bu şehirden kaçış sonucu evler şehir merkezlerinden çok uzakta kalmaya başlıyor. Bu nedenle de son 4-5 yıldır yeni bir trendin doğduğunu görüyoruz. Konutlarda yeni çözümlere doğru bir kayış mevcut... Akmerkez Residence'larıyla başlayan bu trend ile yüksek katlı konut yerleşimleri oluşuyor. Bu defa şehrin içine doğru geri dönüş başlıyor. Son 4-5 yılda bu trend giderek tırmanıyor.

DÜNYADA DA EĞİLİM BENZER

Şehir merkezine yerleşme eğilimi sadece Türkiye'de yaşanmıyor ... Aynı eğilim, İstanbul'un kat be kat üstünde bir toplu ulaşım şebekesine sahip olan New York ve Londra'da da görülüyor. Londra'da 1960-70'lerde başlayan ve şehrin dış mahallelerinde müstakil evlere taşınma trendi çok kırıldı. Şimdi City'de iş merkezleri civarında eski depolar, antrepolar konutlara dönüştürülüyor. New York'ta da Wall Street civarında Tribeca'daki bütün loft denen eski depoları ev haline getirme trendi, hala bütün hızıyla sürüyor. Bu evlerdeki değer artışı da ilginç bir şekilde diğer konutlardan daha fazla...

YÜKSEK KATLILAR GÖZDE

Şu anda şehrin ilk yerleşim alanlarından dediğimiz Şişli, Karaköy, Bomonti gibi eski mahallelerde büyük yüksek binalar inşa ediliyor, insanlar yeniden buralara yerleşiyor. Ofis binaları ile ünlenen Maslak Caddesi'nin etrafı da bir yerleşim merkezi haline geliyor. Eskiden buralarda ev almak düşünülmezdi. Bugün ise bu tip projelerin pek çok alıcısı çıkıyor. Son dönemde inşa edilen Trump Tower, Zorlu Center, Astoria ve Ali Sami Yen Stadyumu yerine yapılacak proje ve giderek önem kazanan konut alanları haline geliyor.

DEPREM ETKİSİ BÜYÜK

Şehir dışına kaçışta 1999 Marmara Depremi'nin de ciddi bir etkisi vardı. Aileler müstakil, bahçeli ve yeni yapılmış villa sitelerde oturmayı tercih etmişti. Oysa bugün bahsettiğimiz yeni çok katlı yapılar, şehir içinde lüksü sunmanın yanında depreme de dayanıklılar. Bu bina-ların inşat kaliteleri de çok yüksek... 10 şiddetinde bir depremi bile kaldırabiliyor olmaları da şehirden kaçanlara dönüş fırsatı veriyor. Dünyada Dubai Towers örneğinde gördüğümüz gibi bina eksenini çarpıtarak, mimari kavramıyla binaya tork vererek sarsıntıya karşı direncini artıran bir yaklaşım var. Aynı yaklaşım Trump Tovvers'da da mevcut, birbirine çapraz gelen bina mimarisi sarsıntıları emiyor.

FARKLI KİTLELER İÇİN CAZİP

Peki şehir merkezine dönüş yapmak isteyen kitle kim Burada değişik gruplar ve ihtiyaçlar öne çıkıyor. Bir kısmı servetini 40 yaşından önce yapmış, evli, çocuklu ve halihazırda hafta sonu şehir dışında bahçeli, havuzlu bir eve sahip olan kesim... Şirket sahibi, yöneticilerin oluşturduğu bu kesim, hafta içinde şehir içinde kalmak için daha küçük evleri tercih ediyor. Bir de çocukları evden ayrılmış, koca evde yalnız kalan daha ileri yaşa sahip çiftler var. Bu çiftler de büyük evlerden sıkılarak şehir içinde, her yere ulaşımı olan 1+1, 2+1 evlere geçmeyi istiyor.
Capital Mortgage/Elçin CİRİK