Sorunlu binalar sermayeye katılacak!

İmar planlama ve proje geliştirme konusunda 21 yıldan bu yana faaliyet gösteren İmpo İmar, Türkiye'de 30'dan fazla ilde kent planlaması ve kentin geleceğine dair çalışmalar yaptı. Kentlerin ihtiyaç ve beklentilerini tespit edip 25'er yıllık projeler üreten şirket, kentin gideceği yönü, gelişim eğilimlerini, kentin kimliğini, karakterini analiz ediyor. Şirketin yönetim kurulu başkanı Hüseyin Oflaz ile kent planlamasından imar barışına kadar çeşitli konuları konuştuk:

1- Kent planlaması neden önemli? Türkiye'de nasıl gelişim gösterdi?

Kent planlaması, sırf mekanla ilgili kararlan değil sosyokültürel ekonomik kararları da etkiliyor. Türkiye'de 1950'den sonra kırsaldan kentlere yönelik hareketlilikle kentleşme yoğunlaştı, planlama kararları oturmadığı için kaçak yapılaşma arttı ve bugünkü noktaya gelindi. Kent planlama bilimine dair Türkiye'de üniversitelerde birimler açılıp planlı döneme geçildi. 2000'li yıllardan sonra artık tamamen kentlerin imar alanları gelişmeye başladı. Önceden spontane, plansız gelişen kentlerde, 2000'li yıllardan sonra yapılan planlamalarla daha fonksiyonel yapılar ortaya çıktı.

2- Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

impo imar, planlama hizmeti sunuyor. İstanbul Gayrimenkul Geliştirme adlı müşavirlik şirketimiz uluslararası yatırımcılara Türkiye'deki yatırım potansiyeli konusunda yol gösteriyor. Beğendi Gıda'nın da yönetim kurulu başkanıyım. Beğendi Dürüm markası altında şubelerimiz ve franchiselerimiz var, sayıları daha da artacak. Bunun haricinde Kiier GYO'da yönetim kurulu üyesiyim.

3- Şimdiye kadar nerelerde kaç projeye imza attınız?

Şu ana kadar 120 bin hektar alanın planlamasını yaptık. Bakırköy ilçesini bin hektar kabul ettiğimizde impo olarak 120 Bakırköy ilçesi kadar alanı planlamışız. Ülkemizin güneydoğusundan Trakya'ya kadar neredeyse her bölgede faaliyetlerde bulunduk. Örneğin, Yalova'da, Erzincan'ın Refahiye, Kemah ve Ulalar ilçelerinde, Bingöl'de Sancak beldesinde, İzmir'de Aliağa ve Menderes'te, Bolu Mudurnu'da, Trakya Keşan'da çalışmalar yaptık.

4- İmar barışı sizce devlete ne kadarlık kazanç sağlayacak?

Bu kapsama giren 15 milyon yapıdan bahsediliyor. Buna göre 50 ile 100 milyar TL arasında kazanç hesaplanıyor. Arsa rayiç bedelleri üzerinde yapılan hesaplamalara göre bir yıl içinde asgari 50 milyar TL gelir bekleniyor.

İmar barışının imar ve ruhsat sorununu çözecek olması Türkiye'nin şehirciliğine katkı sağlar mı?

Şehir plancısı olarak imar aflarını doğru bulmuyorum. Ama bir gerçek de var ki 2000'li yıllara kadar Türkiye'de kentlerde plansız bir büyüme oldu. Dolayısıyla 2000'li yıllara kadar sorunlar birikti, ruhsata aykırı yapılar hem hukuki hem de ekonomik sorunlar doğurdu. Bunların bir şekilde çözülmesi lazım, imar barışı bir yandan kentlerin fiziki durumunu olduğu gibi korumak, bir yandan da vatandaşla devlet arasında barışı sağlamaktır. Ancak şunu unutmamak gerekiyor. 

O binanın yıkılıp yeniden yapılması gerektiği zaman, imar barışıyla güncellenen hali değil, mevcut plandaki hak ve koşullan saklı kalmak suretiyle oraya bina yapılabiliyor.. Örneğin imar planında altı kat görülen yere yedi katlı bina yapılmış diyelim. Yedinci kat için imar barışı ile yapı belgesi alınarak su ve doğalgaz gibi hizmetlerde sorun yaşanmıyor, bu bina krediye uygun hale getiriliyor. Ama bina yıkılıp yeniden yapılacağı zaman oraya ancak altı katlı bina yapılabiliyor. Ülkelerin sermayesi yapı stokudur. Bu operasyon yapılarak sorunlu binalar sermayenin içine katılmıştır. Bir şekilde finansal krizden çıkmak için bir çözüm metodudur. Gelişmekte olan ülkeler bir dönem bu yolu denemişlerdir.