Su yalıtımı olmayan bina depreme direnemiyor!
'Depreme karşı bina taşıyıcı sisteminin en önemli koruyucu kalkanı olan su yalıtımı, bina taşıyıcı donatısını paslanmaktan koruyor. Depreme dayanıklı binalarda yaşamak için binaların su yalıtımı mutlaka yapılmalı.'
Eryap A.Ş. CEO'su ve XP5 Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, 17 Ağustos deprem haftasına özel yaptığı açıklamada, "17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra yapılan incelemelerde yıkılan binaların yüzde 64'ünde su yalıtımı olmadığı görüldü. Depreme karşı bina taşıyıcı sisteminin en önemli koruyucu kalkanı olan su yalıtımı, bina taşıyıcı donatısını korozyondarı yani paslanmaktan koruyor. Depreme dayanıklı binalarda yaşamak için binaların su yalıtımı mutlaka yapılmalı. Aksi takdirde bina 10 yılda taşıma kapasitesinin yarısını kaybediyor" dedi.
Nüfusunun yüzde 95'i deprem tehdidi altında yaşayan Türkiye'de, 19 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 67'sinin ruhsatsız ve kaçak binalardan, yüzde 60'ının da 20 yaş üzeri konutlardan oluştuğunu belirten Eruslu, "Yapı Denetim Yasasındaki değişiklikler ve kentsel dönüşümle yapılan çalışmalar olumlu ancak yetersiz denetim nedeniyle sonuçlar beklenen seviyede gerçekleşmiyor. 17 Ağustos Marmara Depremi ve 2011 Van depremindeki acı sonuçları tekrar tekrar yaşamamak için tüketicilerin de bilinçli olması ve binalarının deprem güvenliğini sorgulaması gerekiyor" dedi.
Yalıtım eksikliğinin, yapılarda korozyonun oluşmasındaki en önemli etken olduğunu belirten Eruslu, şu uyarıda bulundu: "Yapılar; yağmur ve kar gibi yağışlar, toprak tarafından emilen yağış, kullanma suları, yeraltı suları ve banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerde su kullanımı nedeniyle suya maruz kalıyor. Yapıya sızan su, yapıların taşıyıcı donatıları korozyona yani paslanmaya uğratarak kısa sürede yük taşıma kapasitesinin ciddi miktarlarda düşmesine, beton bütünlüğünün bozularak çatlak ve kırılmaların oluşmasına yol açıyor. Örneğin 10 yıl sonra bir yapıdaki donatı başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık olarak yüzde Emrullah Eruslu 66'sını korozyon nedeniyle kaybediyor ve donatının başlangıçtaki hesap değerlerini karşılayamamasına neden oluyor. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sistem içindeki donatı demir yıllar içinde korozyon, yani paslanma nedeniyle çürüyerek kesit daralması oluşuyor. Yani binanız içten içe çürümeye başlıyor. Bu da olası bir depreme karşı binanın dayanıklılığını düşürüyor. Bu tespit İstanbul'da 1999 depreminin ardından Büyükşehir Belediyesinin yaptığı araştırmayla da raporlandı. Yıkılan binalarda gerçekleştirilen denetimlerde binaların yaklaşık yüzde 70'inde korozyon nedeniyle taşıyıcı donatıda aşırı kesit kaybı tespit edilmiştir."
Su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyetinin, toplam bina maliyetinin yalnızca yüzde 3'ü kadar olduğunu açıklayan Eruslu, yapı güvenliği söz konusu olduğu için bunun fazladan bir maliyet olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.
Eruslu. "Isı ve yangın yalıtımından sonra su yalıtımının da acilen zorunlu hale gelmesi gerekiyor, aksi takdirde bir deprem ülkesi olan Türkiye'de can ve mal kayıpları kaçınılmaz olacak. Ayrıca kentsel dönüşüm sürecinin de bu açıdan önemli bir fırsat olacağına inanıyoruz" dedi.
Yalıtım Dergisi