26 / 11 / 2024

Süleyman Varlıbaş: Trump kendisini Varlıbaş'a benzetsin!

Süleyman Varlıbaş: Trump kendisini Varlıbaş'a benzetsin!

Popüler projelerin müteahhitlerinden olan Süleyman Varlıbaş, ziraat ekonomisi okuyup yıllarca çalıştığı Çaykur'dan öğrendiklerinin bugün kendisini başarıya ulaştırdığını söylüyor




Popüler projelerin müteahhitlerinden olan Süleyman Varlıbaş, ziraat ekonomisi okuyup yıllarca çalıştığı Çaykur'dan öğrendiklerinin bugün kendisini başarıya ulaştırdığını söylüyor ve "Devletten çok şey öğrendim. İnanır mısınız, çaya verdiğim emeği, kendi işime vermedim" diyor

İstanbul, adeta yeniden yapılanıyor ve "gökdelenler kenti" olmaya doğru gidiyor. Şantiyeler, şehri mimari açıdan geleceğe hazırlıyor. Müteahhitler ve mimarlar, her gün yepyeni projeleri gündeme getiriyorlar. İstanbul'un finans merkezi olarak düşünülen Ataşehir'in de içinde bulunduğu Anadolu yakası, Avrupa yakasına göre yapılanmada daha hızlı.

2 sınıf birden atladı
Bu rolü üstlenen müteahhitlerin çoğu da Karadenizli. İşleri babalarından devir alanların sayısı yüksek. Bunlardan biri de Süleyman Varlıbaş. Aslında ziraat ekonomisti olan, Çaykur'un birçok fabrikasında müdürlük yaptıktan sonra inşaat işine giren Varlıbaş, ünlü bir müteahhit olsa da kendi ifadesiyle, "Çava verdiğim emeği, kendi işime vermedim" itirafında bulunuyor. Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlı Ulucami köyünde doğan, Kuran kursunda okuma yazmayı, matematiği öğrenen, 6 yaşında gittiği ilkokulda öğretmeni, "Seni 3'üncü sınıftan başlatıyorum" diyerek 2 sınıf atlayan Varlıbaş'ın bu hızı hayatı boyunca devam etti.

Mimar olmayı istemezdim
Hiç "Mimar olsaydım" dediğiniz oldu mu
Hiç olmadı. Kendimi sadece ziraat ekonomisti olarak görüyorum. Bir mimar ne kadar işini severse ben de kendimi öyle görüyorum. Çok mimarla çalışıyorum. Şayet mimar olsaydım, küçük, kendi halinde bir mimar olarak kalacaktım. Oysa, şimdi olduğum yerden memnunum.

Geldiğiniz noktadaki başarının sırrını, sizin gibi olmak isteyenlere verir misiniz
Başarıyı yakalamak birçok şeyle mümkün. Çalışmakla, şansla, doğru hedef koyup o hedefe kilitlenerek engelleri nasıl aşacağınızı düşünmekle cesur olup, risk almakla ve ekip çalışmasıyla olur. Aynı zamanda dürüstlük gerekir.

Ali Ağaoğlu ile hemşehrisiniz. O Oflu, siz Çaykaralı. Aranızda hangi farklar var
Kişilik farkı var.

Tanım ve ziraati benimsemişken, neden inşaatla ilgilendiniz
Okuduğum bölüm gerçekten çok iyiydi. Hem ekonominin bütün alanlarım hem de tarımla ilgili ziraat alanının ekonomisini, zira hukuku öğreten bir daldı. O bakımdan hepsinden biraz artıları olan, çok farklı bir alandı. Aslında, okuduğum alanla ilgili çalıştım. Mezun olduktan sonra Tarım Bakanlığı da dahil birkaç yere tayinim çıktı. Babam, eve en yakın yer olarak Rize'de Çaykur Genel Müdürlüğünde çalışmamı uygun görmüştü. 1980'e kadar da Çaykur'un değişik fabrikalarında genel müdürlük yaptım. İnanır mısınız, ben çaya verdiğim emeği ve zamanı, kendi işim olan müteahhitliğe vermedim. Devlette çalışmış olmanın mesuliyeti benim için çok kutsaldı ve çok önemliydi. Mesela; mayıs ayları Çaykur'da kampanya dönemiydi. O dönemlerde belki 10 gün, geceleri sadece bir iki saat uyuyarak geçirdiğimi hatırlarım

Dünya ile yarışacak projeler istiyorum
Popüler projeler yapan müteahhitler arasında yerinizi nasıl görüyorsunuz
İnşaat sektöründe anlayışımız, ne yapıyorsak onu çok daha farklı, daha güzel nasıl yapabiliriz. Bu ülkeyi tanıtacak, bir eser katacak, İstanbul'un marka değerini yükseltecek bir sorumluluk da taşıdığımızı hissediyorum. İşin sadece ticari amacı dışında ülkem adına dünya ile yarışmak için kendimi zorluyorum. Ve dünyanın en iyi mimarlarını bir araya getirerek, dünya ile yarışacak

'Bana en iyi projeyi yapın' diyorum.
En büyük ödül Meridian'in En iyi projenin ispatı nedir
Aldığımız ödüller, bunu ispatlıyor. Varyap Meridian, dünyanın en iyi mimari proje ödülünü aldı. Bu ödülü 2010'da Londra'da yapılan ve 130 ülkenin katıldığı 4 bin 500 proje arasından aldı. Varyap Towers'la ise dünyanın en iyi yüksek binası ödülüne layık görüldük.

İstanbul, dikey büyürse beton tarlası olmaz
İstanbul'u güzelleştirenler de var, çirkinleştirenler de. Şehrin siluetinin bozulmaması için bana 3 kriter sayar mısınız
Bana göre İstanbul'un binalarının yukarı, yani dikey büyümesi lazım. Yatay büyürse şık olmaz, binalar birbirine karışır, insanların dolaşacağı, nefes alacağı bir yer kalmaz. Ama dikey büyütürseniz, o binaların artındaki otopark alanlarını yerin altına alırsanız, üstünü yeşil bırakırsanız çocukların oynayacağı alanlar da çıkar, insanların nefes alacağı alanlar da ortaya çıkar.

Gayrimenkul dışında sağlıkta lens yatırımınız var. Bu alanda yeni projeler var mı
Büyük oğlum Ercan, göz doktoru olduğu için lens yatırımına onun arzusuyla girdik. Sağlıktaki projeleri, Varlıbaş Sağlık Yatırımları (VSY) Grubu'nda yer alıyor. Ürettiğimiz lens, bizden başka hiçbir yerde yok.

Lensin marifeti nedir ki, sadece siz üretiyorsunuz
Katarakt ameliyatından sonra gözün içine konulan camın içindeki lens, aynı anda uzak, orta ve yakını gösteriyor. Dünyada Avrupa dahil 40 ülkeye satıyoruz. Yakında Almanya'nın Stuttgart kentinde lens üretim fabrikası kuruyoruz.

Trump değil Türkiye'nin Varlıbaş'ı olmak yeter
Kaç mimarla çalışıyorsunuz
Yerli ve yabancı çok sayıda mimarla çalışıyoruz. 10-15 ülkeden gelen mimarlar var. Toplamı 150'nin üzerindedir.

Eski işiniz çayla mimari projeleri sentez yapmışsınız gibi. Ne dersiniz
Evet, harman çayda da bu vardır. Farklı çayları birleştirerek değişik reçeteler ortaya çıkarılır ve daha güzel bir çay elde edilir. Bizim projelerde de bu var işte.

Yoksa Türkiye'nin Donald Trump'ı olmaya mı soyundunuz
Benim, "Türkiye'nin Donald Trump'u olacağım" demem çok yakışık almaz. Ben Türkiye'nin Süleyman Varlıbaş'ıyım. Trump kendisini Varlıbaş'a benzetsin.

Perihan Çakıroğlu/Bugün


Geri Dön