01 / 10 / 2024

Süleymaniye Camii 21 milyon TL'ye restore edildi!

Süleymaniye Camii 21 milyon TL'ye restore edildi!

Sinan'ın yaptığı Süleymaniye Camisi, 3 yıl süren restorasyonun ardından Erdoğan tarafından açıldı. Başbakan, 'Eserleri bitirmenin gayreti içindeyiz. Bu mühürleri geleceğe taşıyacağız'dedi




 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını 3 yıl süren restorasyonun ardından dün ibadete açılan Süleymaniye Camisi'nde kıldı. Cami çıkışında vatandaşlara hitap eden Erdoğan, 'Milletimiz için, birliğimizin kardeşliğimizin, ziyadeleşmesine vesile olsun. İnsanlığın barışına vesile olsun' dedi. Kurban Bayramı'nın ilk günü İstanbullular camilere akın etti. Eyüp Sultan, Sultanahmet gibi camilerde bayram namazı kılanlar büyük kalabalık oluşturdu. Ancak 3 yıl aradan sonra dün sabah tekrar ibadete açılan Süleymaniye Camisi'nde bayram namazı bir başkaydı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da sabah ve bayram namazını, 21 milyon lira harcanarak restore edilen Süleymaniye Camisi'nde kıldı.

KIZLARI DA EşžLİK ETTİ
Erdoğan ile birlikte Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Teşkilatı Müsteşarı Muammer Güler, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Selamet, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin çapkın da namaz kıldı. Erdoğan'a camide kızları Esra Albayrak ile Sümeyye Erdoğan da eşlik etti. Camide vaaz veren yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, bayram namazını da kıldırdı. Başbakan Erdoğan, namazın ardından uzun süre camideki vatandaşlarla bayramlaştı. Erdoğan, çocuklara da 10'ar lira bayram harçlığı dağıttı. Camiden çıkışta kürsüde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:

İNSANLIĞIN BARIşžINA VESİLE OLSUN: Süleymaniye'de bir bayram sabahında sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Bayramınız mübarek olsun. Milletimiz için, birliğimizin kardeşliğimizin, ziyadeleşmesine vesile olsun. Alemi İslam'ın intibahına, ittihadına vesile olsun, insanlığın barışına vesile olsun.

A'DAN Z'YE YENİLENDİ: Süleymaniye Camisi'nin eksikleri, 2007 yılında başlatılan restorasyon çalışmasında A'dan Z'ye tamamlandı. Caminin çeşitli yerlerinde, sonradan betonarme olarak yapılan aslına ters bazı müdahaleler vardı. Bunlar tamamıyla sökülerek aslına uygun hale getirildi. Kumlama yöntemiyle bu sökülme yapıldı. Yüzey koruyucu uygulanarak sağlamlaştırma işlemi gerçekleştirildi. çini kısımlar, mermer mihrab, mimber, mahfil korkulukları ve müzeyyen pencereler restorasyon srasında zarar görmemesi için koruma altına alındı.

BU MÜHÜRLERİ GELECEĞE TAşžIYACAĞIZ: Külliyenin diğer kısımlarına proje onayı verilmek üzere. Ramazan ayına kadar bu kısmı da bitirmeyi hedefliyoruz. O da bittiği zaman artık Süleymaniye, bütün külliyesi ve çevresiyle, ilk yapıldığı güne dönüşünü yaparak selamını verecektir. 'Başladığımız gün gibiyiz' diyecektir. şžehzadebaşı, Yavuz Sultan Selim, Edirnekapı Mihrimah Sultan camilerinin restorasyon çalışmaları da tamamlandı. Fatih, Valide Sultan, Üsküdar Mihrimah Sultan camilerindeki çalışmalar sürüyor. Bu eserleri bitirmenin gayreti içindeyiz. Bunları gelecek nesillere aktarmanın gayretiyle bu yoldayız. Bunlar ülkemizin mührüdür. Bu mühürleri kaybetmeyeceğiz. Bu mühürleri geleceğe taşıyacağız.

3. RESTORASYON
Mimar Sinan'ın 'kalfalık eserim' diye nitelediği, dünya mimarisinin en seçkin eserlerinden biri olan Süleymaniye Camisi'nin çehresi, 454 yıllık tarihinin en kapsamlı restorasyonuyla değişti. Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1558 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen ve daha önce de 1847-1849 ile 1959-1960 yıllarında restore edilen caminin restorasyonu, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında, Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü tarafından 2007 yılında başlatıldı. Karşılaşılan zorluklar nedeniyle, 10 Temmuz'da bitirilmesi gereken çalışmalar 4 ay gecikmeyle tamamlandı.
Hasan AY / SABAH 17.11.2010

Basında yer alan diğer haberler:

Süleymaniye'den barış mesajı

Erdoğan, bayram namazını restorasyonun ardından dün ibadete açılan Süleymaniye Camii'nde kıldı: Bayram milletimiz için birlik ve kardeşliğimizin ziyadeleşmesine insanlık için barışa vesile olsun


Kurban Bayramı'nın ilk gününde, tüm Türkiye'de olduğu gibi İstanbullular da camilere akın etti. Eyüp Sultan, Sultanahmet gibi camilerde bayram namazı kılmak için gelenler büyük kalabalık oluştururken, 3 yıl aradan sonra dün sabah tekrar ibadete açılan Süleymaniye Camii'nden ise insanlar adeta dışarılara taştı. Başbakan Tayyip Erdoğan da kalabalıkla birlikte bayram namazı için saf tuttu.

'DÖNÜşž SELAMI VERECEK'
Cami çıkışında vatandaşlara, 'Kurban Bayramı'nın ilk gününde Süleymaniye'de bir bayram sabahında sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum' diye seslenen Erdoğan, 'Bayramınız mübarek olsun. Milletimiz için, birliğimizin kardeşliğimizin, ziyadeleşmesine vesile olsun. Alemi İslam'ın intibahına, ittihadına vesile olsun, insanlığın barışına vesile olsun' dileğinde bulundu. Ardından Süleymaniye Camii'nin tarihi, mimarisi hakkında bilgi veren Erdoğan, aslına ters bazı müdahalelerin sökülerek, yapının aslına uygun hale getirildiğini anlattı. Külliyenin kalan kısımlarınına proje onayı verilmek üzere olduğunu, Ramazan ayına kadar bu kısmı da bitirmeyi hedeflediklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: 'O da bittiği zaman artık Süleymaniye bütün külliyesi çevresiyle inşallah ilk yapıldığı güne şimdiden dönüşünü yaparak selamını verecektir. 'Başladığımız gün gibiyiz' diyecektir.'

'CAMİLERİMİZ MÜHRÜMÜZDÜR'
çok sayıda caminin onarıldığını ya da onarımının sürdüğünü belirten Erdoğan, 'Bunlar ülkemizin mührüdür. Bu mühürleri kaybetmeyeceğiz, geleceğe taşıyacağız' dedi.

'KİMSE BİZE HAYVAN SEVGİSİ DERSİ VERMESİN'
Süleymanıye'deki bayram namazını, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırdı. Görevi devraldıktan sonra ilk vaazını da burada veren Görmez, kurban ibadetinin yanlış anlamalara yol açmadan yerine getirilmesini istedi. Kurbanın, Hazreti İbrahim'e uzanan tarihini anlatan Görmez, 'Hiç kimse bize hayvan sevgisi, hayvan hakları dersi vermeye kalkmasın. Karıncayı incitmenin bile mahşerde soru olacağını idrak eden bir medeniyetin çocuklarıyız'' dedi.
Takvim

Görkemine uygun hale getirildi

Bu defa hiç beklemediğim bir şey oldu. Medeniyet tarihimizin yüzük taşı Süleymaniye Camii görkemine uygun hale getirilerek açıldı.

On yıl var ki gitmedim!¦ Civarındaki camilerde namaz kıldım, çevresinde dolandım. Müftülük, kütüphane vs¦ Sinan belgeselini çekerken bile, ekip içeride çalıştı, ben avlunun dışında uzaktan seyrettim. Perişanlığına, sanat şaheseri yapıya reva gördüğümüz muameleye tahammül imkansızdı. Restorasyon yapıyoruz diye eserin Horasan harcı yerine çimentoyla sıvanmışlığını, doku uyumsuzluğunun ortaya çıkardığı çatlakları, kubbede kurşun levha kalmamışlığını, halıların pisliğini gördükten sonra, girmek ihaneti kabullenmişlik, içe sindirmişlik gibi geldi bana. Üç yıl önce ciddi bir ön hazırlık yapılıp restorasyon çalışmasının başladığını işittiğimde de dudak bükmüştüm.

O şiir
Ama bu defa beklemediğim şey oldu. Medeniyet tarihimizin yüzük taşı Süleymaniye, görkemine uygun hale getirilerek açıldı.
Bayram namazı için beklerken kürsüdeki vaiz ne dedi derseniz hatırımda değil. Son cemaat mahallinden taşıp avluyu tamamen dolduran kalabalığın ilgisi camiye mi, vaizin söylediklerine mi yoksa Süleymaniye"nin tekrardan ibadete açılışında hazır bulunan Başbakan"a mıydı bilemedim. Yahya Kemal"in ˜Süleymaniye"de Bayram Sabahı" şiirinin dizeleri aktı zihnime. œHava boydan boya binlerce hayaletle dolu... / Her ufuktan bu geliş, eski seferlerdendir/ O seferlerle açılmış nice yerlerdendir/ Bu sükÜ»nette karıştıkça karanlıkla ışık /
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet karışık/ Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya/
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya/ Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor/ Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor¦
Sonra: œEvimin penceresiyle Süleymaniye"nin arası en aşağı bir saattir. Fakat ben onu elimi uzatsam dokunacakmışım gibi yakın görüyordum. Bu, belki, Süleymaniye"yi en küçük girinti ve çıkıntısına kadar ezbere, gözüm kapalı bile görebilmeğe alıştığım içindir. Öğlen güneşinin altında Sinan"ın Süleymaniye"si bulutlara yaslanmış bir dağ gibiydi. Ayasofya"nın karanlığı değil, sınırsız evrenin genişliği, açıklığı ve aydınlığı vardır Süleymaniye"de. Üstelik, insanoğlunun taştan ve topraktan yaratıp bir şarkı gibi uyumla düzenlediği eserler arasında Süleymaniye kadar güzel olanı azdır diyen Nazım.

˜Ulu mabet"
Rahmetli Turgut Özal"la kıldığımız Cuma, Adnan Kahveci"yle namaz sonrası kuru fasulyecide sohbet edişimiz vs. Sanki anı kovası boşaldı üzerime. Benim aklımdan bunlar geçerken ahalinin zihnine takılanlar, kalabalığın merakı farklıydı besbelli. Pek çok yerde olduğu gibi ilginin odağında Tayyip Erdoğan vardı. Uzun süre camiden çıkamadı başbakan.
Kalabalık resmi protokol bir yana, onunla tokalaşmak, ona dokunmak, yanına yaklaşamazsa bile göz göze gelme çabasındaydı herkes. İlginin yoğunluğunu anlamak için cami içinde ve dışında bayram namazlarında görmeye alışık olunmadığımız sayıda kadının varlığına, namaz bittikten sonra cemaatin dağılmayıp dış avluda Erdoğan"ın yapacağı konuşmayı dinlemek için beklemesine bakmak kafiydi. Tabii bu arada çimler ezildi, yerler sigara izmariti doldu, seccadesiz gelmiş kalabalığın oracıkta bulup yaydığı ve namazdan sonra toplamaya tenezzül etmediği naylon torbalarla Süleymaniye Vakfı"nın cemaate ikram için hazırladığı kumanya ambalajları ortalığa saçıldı. Restorasyonu yeni tamamlanmış, dış cephesi başta aşağıya temizlenmiş caminin duvarına ilk çiviyi Fatih Belediyesi çakmıştı zaten. Başbakan"a şahsen ˜Hoş geldin" demek yetmemişti Mustafa Demir"e.
Böyle geçti benim Süleymaniye"de bayram sabahım. Biraz anı, biraz kargaşa. Ama neyse ki gam değil. Yahya Kemal"e ˜Ulu mabet! Seni ancak bu sabah anlıyorum" dedirten mehabeti solumak artık mümkün...

İlk namazı Görmez kıldırdı
Süleymaniye"de bayram namazını Diyanet İşleri Başkanı Dr. Mehmet Görmez kıldırdı. Namaza, Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da katıldı. Erdoğan, œBunlar ülkemizin mührüdür, kaybetmeyeceğiz, geleceğe taşıyacağız inşallah dedi.
Radikal/AVNİ ÖZGÜREL

Böyle mi açılmalıydı

Mimar Sinan"ın Süleymaniye Camii üç yıldır süren restorasyonun ardından, ˜Süleymaniye"de Bayram Sabahı" şiirine denk düşürülerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.

Biz de, bayramın ilk günü ikindi üzeri, kalkıp içinde dolaşmanın bile başlı başına bir ruh terbiyesine denk düştüğü Süleymaniye"ye gittik.

Bir tek kubbe tamam

Ancak, türbelere giden taş döşeli yolda başlıyordu ilk hayal kırıklığı. Üzerinde Süleymaniye"nin yapım aşamalarını gösteren dev panolar aralanmış ve caminin ana kapısına giden bir koridor açılmıştı. Onun dışında her yer yine kapalıydı. Biz girdiğimizde ise caminin içinde elektrik süpürgeleri çalışıyor ve yerleri süpürüyordu. çünkü toz toprak yeterince temizlenememişti ve tavandan da arada bir şeyler dökülüyordu. Elbette, kubbeler, kubbelerdeki süslemeler hakikaten nefis olmuştu. Yani insanın başını kaldırınca gördüğü manzara muhteşemdi. Ancak, zemin hiç de öyle değildi. Özellikle, Marmara ve Boğaz"a bakan pencerelerin pervazları, inanılmaz ölçüde kirliydi. Belli ki Başbakan ve yanındakiler oradan geçmeyeceği için hiç kimse dokunmamıştı oralara. Cam kırıkları bile olduğu gibi bırakılmıştı.

Avludaki rezalet

Pencerelerden caminin avlusu da görülüyordu elbet. Avlu da felaket bir görüntü içindeydi. Belki sadece oradan görülen bölüm öyledir diye dışarı çıkıp caminin çevresini bir boydan bir boya dolaştık. Manzara şuydu: İskele demirleri üst üste yığılmış, kalaslar yüzyıllara direnmiş çınarları yaralayacak şekilde birbirinin üstüne bindirilmişti. Mercan"a inen taraftaki büyük giriş kapısının üzerindeki kubbede ise hala iskeleler duruyordu. Son cemaat yerinin bahçeye bakan giriş kapısının üzerinde de yine iskele vardı. Bütün bu pislik görülmesin diye de büyük brandalar gerilmişti. Anlaşılan, birisi veya birileri, Süleymaniye bayram namazına yetişsin diye acele etmiş ve ortaya da böyle bir manzara çıkmıştı. İşin bu bölümü ise Başbakan ve yanındakilerden ustaca gizlenmişti elbette. Ne diyelim, bir ay daha beklense de bütün bunlara meydan verilmese daha iyi olmaz mıydı acaba
Hürriyet/Sefa KAPLAN

Süleymaniye bayram etti

Mimar Sinan'ın eşsiz eseri Süleymaniye Camii üç yıllık restorasyonun ardından bayram namazında cemaatiyle buluştu. Başbakan Erdoğan, açılış töreninde 'Ülkemizin mühürlerini geleceğe taşıyacağız' dedi. Binlerce kişinin katıldığı namazı, Diyanet İşleri Başkanı Görmez kıldırdı

KURBAN Bayramı'nın ilk günü İstanbul, önemli bir açılışa sahne oldu. Mimar Sinan'ın dünya mimarisinin en seçkin örneklerinden biri olan Süleymaniye Camii, üç yıllık restorasyon çalışmasının ardından dün bayram namazıyla birlikte ibadete açıldı. Cemaat, Yahya Kemal Beyatlı'nın 'Süleymaniye'de Bayram Sabahı' şiirinin 'Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı' dizesini anımsadı.

EN KALBİ DUYGULARIMLA SELAMLARIM

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üç yıl süren restorasyonun ardından camiyi ibadete açtı. Cami önünde bir konuşma yapan Erdoğan, 'Süleymaniye'de bir bayram sabahında sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Bayramınız mübarek olsun. Süleymaniye sadece Osmanlı mimarisinin değil aynı zamanda dünya mimarisinin en seçkin örneklerinden biri. 1847 ve 1959 yıllarında iki kez restore edildi. 2007 yılında başlatılan çalışma restorasyonun çok daha ötesinde koruma esaslı bir çalışma oldu. Hassasiyetle çalışıldı' dedi.

Camiye daha önce yapılan müdahalelerde aslına uygun olmayan beton bölümler yapıldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, 'Bunlar tamamıyla sökülerek orijinaline uygun hale getirildi. Ecdadımızdan devraldığımız bu mirasa layık olma gayreti içindeyiz. İnşallah bu eserleri bizler ve bizden sonra gelenler de geleceğe intikal ettirmenin gayreti içinde olacaklar. Bunlar ülkemizin mührüdür. Bu mühürleri kaybetmeyeceğiz, geleceğe taşıyacağız' dedi.
Erdoğan daha sonra cemaatle birlikte bayram namazını kıldı. Namaz çıkışı vatandaşlar,   Fatih Belediyesi'nin ikramı kahvaltıda bir araya geldi.

BAşžKAN'DAN TARKAN'A GÖNDERME

BAYRAM namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in ise isim vermeden sanatçı Tarkan'ın kurban kesilmesini eleştiren sözlerine gönderme yaptı. Görmez, 'Kimse bize hayvan sevgisi ve hayvan hakları dersi vermeye kalkışmasın. Biz bir karıncayı incitmenin bile mahşerde soru olacağın idrak eden bir medeniyetin çocuklarıyız' dedi.

BAşžBAKAN'IN ELİNİ ÖPMEYE çALIşžMA

NAMAZ   çıkışı Erdoğan ile bayramlaşmak isteyenler uzun kuyruk oluşturdu. Namazdan sonra camiden yapılan anonsta 'Sayın cemaat Sayın Başbakanımız elinin öpülmesini istemiyor. Bu nedenle lütfen el öpmeye çalışmayın' denildi. Ancak çocuklar yine Erdoğan'ın elini öptü ve 10'ar lira harçlığı kaptı.

100 DEPREMDEN SAPASAĞLAM çIKTI

- Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1558 yılları arasında Mimar Sinan tarafından yapıldı.
- Medrese, kütüphane, hastane, hamam, imaret, hazire ve dükkanlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edildi.
- Yapımından günümüze dek İstanbul'da yüzü aşkın deprem gerçekleşmesine karşın, caminin duvarlarında en ufak bir çatlak oluşmadı.
- Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi 53 m. yüksekliğinde ve 26,5 m çapında.

21 MİLYON LİRA HARCANDI
- 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilmeye başlandı.
- Restorasyon için 21 milyon lira harcandı.
- Mimar, kalemkar, hattat, sanat tarihçisi, restoratör, konservatör ve işçilerden oluşan 200 kişi görev yaptı.
- 8 şiddetindeki depreme dayanıklı olduğu ortaya çıkan caminin kubbesinde, akustik için yerleştirilen 256 küp bulundu.
Akşam/Cem TÜRKEL

İstanbul"a yeni Süleymaniye yapmak neyin göstergesi

Başbakan Erdoğan restore edilen bir caminin açılışında İstanbullulara œmüjde verdi. Dedi ki œAnadolu yakasına da bir Süleymaniye yapacağız inşallah, bunun da müjdesini vereyim.

Anadolu yakasında oturanlar yeni bir Süleymaniye heyecanı yaşıyorlar mı bilemem, ama günümüzde, hele neredeyse her sokakta iki camimiz varken, dev bir cami ihtiyaç mı, tartışmak gerek.

Ama asıl sorun başka. Demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü kavramlarının en üst değer olarak kabul edildiği dünyamızda, artık olağanüstü nitelikler taşıyan dini mekanlara da ihtiyaç yok.

çünkü olağanüstü nitelikleri olan dini mekanlar, din kurallarının ve din hukukunun geçerli olduğu dönemlerin ihtişamlı yapılarıdır. Bakın hem İslam ülkelerine hem de diğer dinlerin egemen olduğu ülkelere.

Dev dini mekanlar, örneğin katedraller en son ne zaman inşa edilmiş

Dünya son 150 yılı demokrasi ve özgürlükler kavgasıyla geçirdi. Din kurallarının hakimiyeti yıkıldı yerine insan aklının ortak ürünü olan hukuk ve demokrasi kavramları yerleşti.

Kiliselerin gücünün kırılması, iradenin halkın özgür iradesiyle seçtiği vekillere geçmesiyle birlikte œolağanüstü yapı inşa etme mantığı da değişti.
Olağanüstü yapılar neden yapıldı tarih boyunca Taa Mısır piramitlerinden, Mezopotamya"daki Ziggurat Kulesi"ne, Mayalar"ın tapınaklarına, Köln Katedrali"ne, Selimiye Camii"ne bakın. Hepsi dinsel yapılardır.
Bu yapıların tek amacı vardır, ilahi güçler karşısında insanların kendilerini küçük görmeleri, o görkem karşısında kendilerini aciz hissetmelerini sağlamak.
Oysa artık insanların olağanüstü dini yapılar karşısında kendilerini küçük görme dönemi bitti. İnsanlar, ortak olarak kullanacakları, kendilerine çok yönlü yararlar sağlayacak olağanüstü yapılar istiyorlar.
Örneğin yüz katlı gökdelenler, denizleri aşan asma köprüler, ülkeleri birbirine bağlayan otoyollar, uzay çalışmaları, tıpta inanılmaz gelişmeler, teknolojinin baş döndüren yenilikleri insanlar için çok daha önemli.
Dev cami yapmak ise ancak bir din devletine yakışan œbüyük eser kapsamındadır. İstanbul"a Süleymaniye büyüklüğünde ve ihtişamında cami yapma fikrinin altında ancak Türkiye"yi bir din devletine dönüştürme fikri yatabilir.
İstanbul"a yeni ve dev bir cami asla mı yapılamaz Neden olmasın. Ama onun da kurallarını koymak gerek.
Birincisi bu cami bir taklit olmamalı, günümüz koşullarına uygun mimarisiyle, işleviyle herkesin kabul edebileceği bir yapı olmalı.

Bana göre daha önemli olan faktör şudur: Eğer İstanbul İslam dininin bilimsel araştırma merkezi olabilecekse, dünyanın en önemli din alimlerinin, çağdaş fikirlerle İslam"a hizmet edecekleri bir odak haline gelecekse ve bu Türkiye"nin laik düzenini asla tehdit etmeyecek karakter taşıyacaksa, tüm dünyaya örnek olması açısından böyle bir eser inşa edilebilir.
Vatan/Can ATAKLI


Geri Dön