Genel

Süreyya Saruhan: Mısır Konsolosluğu'nun anahtarı elimde kaldı!

Bebek'teki Mısır Konsolosluğu'nun restorasyonunu bitiren Mimar Süreyya Saruhan dertli. İsyanlar nedeniyle yalıyı teslim edecek Mısırlı yetkili bulamayan Saruhan 'Anahtar elimde kaldı' dedi

Mimar Süreyya Saruhan'ın gündemi şu sıralar çok yoğun. Zira Mısır'da yaşanan halk ayaklanmaları sonucunda yaşanan yönetim değişikliğinin ucu ona dokunmuş durumda. çünkü o, Bebek'te bulunan Mısır Konsolosluğu'nu restorasyonunu yapan mimar. Saruhan, konsolosluğun bulunduğu tarihi yalıda denize doğru kayma olduğu ve onarım ihtiyacı gerekçesiyle iki yıl önce başlattığı restorasyon çalışmalarını kısa bir süre önce tamamladı. Yalı restore edilerek bir asır önceki ilk haline dönüştürüldü. Ancak şimdi yalıyı teslim edecek muhatap bulamayan Saruhan; 'Orası bir saray. Modern mimarinin neredeyse İstanbul'daki ilk örneği. Ders niteliğinde bir bina. Mısır'daki olaylar nedeniyle, hükümetten hiçbir yetkili kalmayınca doğal olarak bina sorumluluğumda görülüyor. Başımda bir saray var ve karşımda kimse yok. Bir binayla baş başayım. Anahtarı bende kaldı' diye şaşkınlığını ifade ediyor. Ancak geçenlerde nihayet birileri çıkmış Saruhan'ın karşısına. Fakat halen teslim edememiş binayı. 'Nereden bakarsanız binayı teslim almakta 2 ay gecikiyorlar' diyen Saruhan ekledi: 'Oradaki işlemler şimdi eskisi gibi yürümüyor. Kriz anlamında bir şey yok. Sadece biraz gecikiyor. İnşaatı yapan müteahhit firmanın güvenliği şuanda binayı koruyor'. 10 milyon dolara mal olan restorasyon çalışmalarında iç mimari çalışması yapılmamış. Saruhan'ın imza attığı önemli projeler arasında Ayazağa Kasırları, çeşme Ilıca'daki Nars Otel, Beykoz'da Village Park, Beşiktaş'ta Mağbeynci Konağı, Tepebaşı'nda TÜSİAD binası ve Emirgan'da Sakıp Sabancı Müzesi bünyesindeki Sicimoğlu Yalısı geliyor.

PRESTİJLİ YAPILARA İMZA ATIYOR
İş dünyasından da Güler Sabancı'nın Sarıyer'deki evi ve Turgut Yılmaz'ın Anadoluhisarı'ndaki merkez ofisini yapan Saruhan, son olarak ise Bebek Mısır Konsolosluğu'nun restorasyonu ile dikkatleri üzerine topladı. şžimdilerde Tarabya Cumhurbaşkanlığı Huber Köşkü'nün restorasyonun çalışmalarını da sürdüren Saruhan'ın İstanbul'u bir gerdan gibi kuşatan Boğaz'a ruhunu veren birçok yalıda ve tarihi kimliğe sahip çok sayıda yapıda imzası bulunuyor.

'İşadamları betonarme binaları miras bırakarak kötülük ediyorlar'
Saruhan dünyada tek tamir edilemeyen yapıların betonarme binalar olduğunu anlatıyor ve sözlerini şöyle sürüdüyor: 'Binanın bir kenarı hasar görürse, ciddi bir yangın görürse, bu binaları kullanamazsınız. O binanın yıkılması lazım. Bunun dışında dünyada uygulanan bütün yapı sistemlerini tamir edebilirsiniz. Ahşap binada çürüme olur, çürüyen kısmı alıp yenisini koyabilirsiniz. çelik binada aynı şekilde çeliği kesip alıp, yenisini koyabilirsiniz. Aradan parça çıkartıp yenisini koyamayacağınız yapılar betonarmedir. Bütün bunlara rağmen 2 katlı yazlıkları bile betonarme yaparız. Oysa dünyadaki en pahalı malzemedir betonarme. Zengin bir ülke olduğumuzu kabul ediyorum! İnsanlar çocuklarına bir sürü gayrimenkul bırakıyorlar. Yatırım yapıyorlar. Ama çocuklarının başına bela bırakıyorlar'.

Hidiva Emine Hanım yaşadı
Bu yalıda önce, Sultan III. Ahmed'in kadıaskerlerinden Dürrizade Arif Efendi yaşıyordu. Bina daha sonra Sultan II. Mahmud'un sadrazamlarından Rauf Paşa'nın yalısı olarak kullanıldı. Yalı son olarak Hidiv Abbas Hilmi Paşa'nın annesi, Hidiv Tevfik Paşa'nın eşi Hidiva Emine Hanım için yeniden inşa ettirildi. Valide Paşa'nın ölümünden sonra Mısır hükümetine kalan yalı, Mısır Konsolosluğu oldu.
Sabah/SİNAN ÖZEDİNCİK