Tertemiz bir İmar Kanununa ihtiyaç var!

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, seçimden sonra İmar kanununda değişikliğe gidileceğini belirterek, "İmar kanunu yokmuş gibi kabul edip, sıfır kilometre, tertemiz bir imar kanununa ihtiyaç var" dedi.Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya katılan Güllüce, davetlilere hitap etti-Güllüce, köyden kente göçün çok hızlı yaşandığını kaydederek, bunu söylerken amacının eski yönetimleri kınamak olmadığını söyledi. Türk halkının şehir kurma noktasında çok iyi olamadığını belirten Güllüce, "Biz bin yıldır bu topraklarda ayakta durmanın kavgasını vermekten şehir, sanat yapmaya ve zengin olmaya fırsat bulamadık. Hatta eğitim yapmaya bile fırsat bulamadık. Batı'nın bir şark meselesi vardı. Biz de bu topraklar içinde durmanın direncini göstermek zorundaydık. Bizim insanımız, analarımız şehir fabrikası görevi görüyordu" diye konuştu. Türkiye'de 1950'den sonra hızlı bir şehirleşme olduğunu, şehir nüfusunun çok önemli bir grubunun da gecekondularda yaşadığını kaydeden Güllüce, "Bu imarsız, plansız, projesiz bir şehirleşmeye dönüştü. Türkiye hala değişmiş değil. O yüzden bir akma var, teşviklerle de durduramıyoruz bunları. En doğudan en batıya hızla bir akma var. Buradan insan, para, kültür ve değerler akıyor. Orada da bunlar olmayınca bir şey kalmıyor. Ben Üsküdar'da büyüdüm. Orada sokaklarda gezerken, suratlar aşinaydı. Şimdi 15 milyonluk İstanbul'da semtlerin adını bilemiyoruz.  Bu, hızla gelişmenin sonunda karşılaşılan bir tablo" ifadelerini kulandı.İstanbul'un veya başka şehirlerin sorunlarının ancak oranın şartlarıyla düşünülmesi gerektiğini dile getiren Güllüce, şöyle devam etti: "100 senedir değişmeyen, nüfusu değişmeyen ve değişmeyecek olan, dünyanın kanını emerek metropoller oluşturmuş ülkelerle mukayese edemezsiniz. Paris metrosunda kaç Cezayirli'nin kanı var? Orada 9 bin insanın öldüğü söyleniyor. Bizim Mehmet kuru üzüm, tütün satacak da biz metro yapacağız. Şimdi çok şükür ihracatımız arttı. Bu millet metrosunu, trenini, yolunu alnının teriyle yaptı. Başka ülkeler gibi başka milletlerin tepesine binmedi." Güllüce, konuşmasında dünyadaki çevre duyarlılığı, Türkiye'de şehirleşme ve nüfus yoğunluğu gibi konulara değindi.Kentsel dönüşüm konusundaki eleştirileri değerlendiren Güllüce, şunları söyledi: "Kentsel dönüşümün rantla ilgisi yok. Siyaseti daha farklı yerlerde yapmamız lazım. 

Deprem riski olan ve çarpık yapılar böyle mi kalmalı? Bunları yıkıp yapacağız. Bunu da yapınca 'Rantsal dönüşüm' deniyor. Ben 1999 depreminde Tuzla'da belediye başkanıydım. 65 ceset çıkardım. İstanbul'un ve Türkiye'nin böyle bir riski her an var. Bu şehirlerin yapılarının değişmesi lazım." Güllüce, kentsel dönüşüm alanında hızla yol alındığını aktararak, hemen her gün yeni kentsel dönüşüm alanı kararı alındığını söyledi. Seçim nedeniyle projelerde bir yavaşlama olduğunu, bu konuda particilik yapılamayacağını kaydeden Güllüce, "Türkiye genelinde hemen hemen her gün 2-3 belediyenin kentsel dönüşümüne onay veriyoruz. Bakanlar Kurulu'nda da birçok kentsel dönüşüm onayı çıkacak. İmar kanunu yokmuş gibi kabul edip, sıfır kilometre, tertemiz bir imar kanununa ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu.Güllüce, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), konusundaki yanlış anlamalar hakkında bilgiler vererek, özelikle medyada bu konuda yanlış bir algı olduğunu söyledi. Düşünülenin aksine bakanlıklarının çevre konusunda çok hassas olduğunu dile getiren Güllüce, bu konunun kentsel dönüşümün gölgesinde kalmasından rahatsız olduğunu anlattı. Güllüce, konuşmasının ardından sektör temsilcileri ve akademisyenlerin, müteahhitlik yasası, yapı denetimi, arıtma tesislerinin kullanımı, imar yasası, TOKİ'nin yapısı, yapı müteahhitliği, imar hakkı transferi gibi konularda sorularını yanıtladı.

Hürses