Tiara Mücevher, Haliç'te yeni mağazasını açtı!
En çok ilgi gösterilen beyaz pırlantanın, ailesinin en değersiz üyelerinden olduğunu söyleyen Tiara Mücevher'in sahibi Hakan Kaptan, karatı 3 milyon dolar olan kırmızı' pırlantanın dünya üzerindeki en değerli pırlanta olduğunu belirtti
“Pırlantayı değerli yapan şey ‘ender’ olmaktır” diyor Tiara Mücevher’in Kurucusu Hakan Kaptan. Türkiye’de son dönemde pırlantaya ilginin arttığını belirten Kaptan, “Şu anda en yaygın olarak beyaz pırlantaya ilgi var. Ancak beyaz renkli olanlar, pırlantalar arasında en değersiz olan taşlardan” diye anlatıyor. Kaptan dünyada en değerli pırlantanın ‘kırmızı pırlanta’ olduğunu söyleyerek karatının 3 milyon dolar olduğunu kaydediyor. Kaptan, “Değeri bakımından kırmızıyı, sırasıyla lacivert pırlanta, pembe pırlanta, yeşil pırlanta ve sarı pırlanta takip ediyor. Bu taşları değerli kılan ise doğada nadir bulunmaları” diyor. Çok katlı mücevher mağazası Aynı zamanda tasarımcı da olan Hakan Kaptan, 8 yıl önce Tiara markasıyla faaliyet göstermeye başlamış. Haliç’te yeni mağazasını açan Kaptan, “500 metrekare alan üzerine kurulan mağazamızda, 9 oda ve 4 salonda, el işçiliği ile sınırlı sayıda üretilen takılar ve özel saat koleksiyonları yer alıyor” diyor. Yola çıkarken mücevher koleksiyonlarıyla Türkiye’nin en kapsamlı mağazasını kurmak istediklerini belirten Kaptan, şu bilgileri veriyor: “Son yıllarda bir konuda uzmanlaşmış mağazalar öne çıkıyor. Spor ürünleri ya da teknolojik cihazlara dair her şeyi sunan mağazalar gibi el işçiliği ile hazırlanmış mücevherlerin bulunabileceği bir mağaza kurmak istedik. Sultanahmet Tiara’da, bir katı saat koleksiyonlarına ayırdık. Saat koleksiyonu yapan, özel saat meraklıları için 12 İsviçre markasının satış temsilciliğini aldık.” ‘9.5 karatlık pembe pırlantalı yüzüğü görünce şaşırdım’ Mağazalarında antika mücevher de sattıklarını söyleyen Hakan Kaptan, konuyla ilgili ilginç bir anısını da şöyle anlattı: “Müşterilerimizin beklentileri oldukça yüksek. Öyle ki hiç unutmadığım bir anım var. ABD’li bir müşterimiz mağazamızdaki ürünleri dikkatle inceledi. Sohbetimiz sırasında pırlantalar hakkında epey bilgili olduğunu anladım. Bu nedenle kendisine 5 karatlık sarı pırlanta bir yüzük gösterdim. Ben etkileneceğini düşünürken 10 karatlık sarı pırlanta yüzüğü olduğunu söyleyip yüzüğe bakmadı bile. Bu kez 22 karatlık sarı pırlanta bir yüzük daha gösterdim. Beğendi ama beklediğim tepki bu değildi. Bunun sebebini ise parmağındaki 9.5 karatlık pembe pırlantalı yüzüğü görünce anlamıştım. Bu müşteriye ne satabilirdim ki Şaşkınlığım geçince bir müzayededen aldığım eski bir grek yüzük aklıma geldi. Sonundan bu özel yüzüğü hanımefendiye sattık. Bu yüzden eşsiz tasarımlara çok önem veriyoruz.” Milliyet
