Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kaya: Dar gelirliler için yapı stoku yok!
Diyarbakır asrın felaketi şeklinde nitelendirilen 6 Şubat depremlerinde çok sayıda insanı kaybetti. Fakat şehirdeki sanayi tesisleri depremden çok etkilenmezken iş gücü kaybı diğer şehirler gibi önemli bir sorun olarak öne çıktı.
Güneydoğu’nun en büyük kentleri arasında yer alan Diyarbakır’da 6 Şubat depremlerinde hem can hem maddi kayıplara uğrayan şehirler arasındaydı. Asrın felaketi şeklinde nitelendirilen depremden sonraki günlerde Diyarbakır da depremin ekonomik etkilerini ağır biçimde hissetti.
Buna karşın Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya’nın aktardığı detaylara göre depreme karşın Diyarbakır da Maraş, Hatay, Adıyaman şehirleri gibi organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri hasar görmedi. Buna karşın sanayide çalışan ve depremde hayatını kaybeden çalışanlarının olduğunu dile getiren Kaya, şunları söyledi: “Barınma sorunu sebebiyle geçici bir işgücü kaybı da yaşadık. Fakat Diyarbakır daha hızlı toparlanan bir şehir oldu. Tarım sektörü ve hizmet sektöründe de üretimin ve hizmet sunumunun sürdüğü bir şehir oldu ve hata diğer deprem bölgesindeki işletmelere destek vermeye çalıştı.”
1200 KİŞİLİK GEÇİCİ İŞ KAYBI YAŞANDI
6 Şubat depremlerinden sonra 1-2 hafta işletmelerde üretim ve hizmet sunumunda durma yaşandığını dile getiren Kaya, şunları söyledi: “Ama organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi sitelerinde herhangi bir bir hasar oluşmadı ve 2 hafta aradan sonra yeniden üretime başladılar. Şehir içerisinde ağır ve orta hasarlı yapıların altında yer alan üretim ve hizmet alanları da zarar gördü. Özellikle tekstil, mobilya gibi üretim alanlarında atölyelerde hasar nedeniyle üretimler durdu. Şehirde tekstil ve hazır giyim sektöründe çok katlı yapılar altında üretim yapan pek çok atölye var. Deprem sonrası Nisan'daki saha çalışmasında tekstil ve hazır giyim sektöründe 78 atölyenin 69’unda 1.202 kişilik iş kaybı yaşandı. Daha sonra gerçekleştirilen analizlerde bu işgücünün organize sanayi bölgelerine kaydığı görüldü.”
DAR GELİRLİ AİLELER İÇİN YAPI STOKU YOK
Yaptığı açıklamada Diyarbakır’ın deprem riski altında olan bir şehir olduğunu hatırlatan Kaya, “6 Şubat tarihinde 407 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Şehirde ağır hasarlı ve orta hasarlı yapı sayısı 8 binin üzerinde ve özellikle dar gelirli aileler için yapı stoku yok. Elbette ki en önemli beklenti hasar gören binaların yıkılması ve barınma alanlarının sürdürülebilir bir biçimde oluşturulması. Depremde şehir merkezinden kırsala doğru bir göç yaşandı. Kırsal alanların önemini pandemi döneminde de gördük. Kırsalda model yaşam ve üretim alanlarının geliştirilmesi de oldukça önem taşıyor” diye konuştu.
DEPREM SONRASI GÖÇ KALICI HALE GELEBİLİR
Depremden sonraki 1 senelik süre içinde daha çok hasar gören üretim alanlarına yoğunlaşıldığını dile getiren Kaya, “Ancak dediğimiz gibi deprem sonrası şehirlerde değişen yaşam koşulları, temel kent hizmetlerine erişim sorunları nedeniyle yaşanan göçler kalıcı olabilir ya da devam edebilir. Türkiye'nin içinde yer aldığı ekonomik kriz de bunu destekler nitelikte. Orta vadede nitelikli işgücü kaybı ülke geneline göre depremin yaşandığı şehirlerde daha çok yaşanabilir” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Vergi ertelemeleri Diyarbakır için bitti. Deprem sonrasında işletmelerin bir bölümü kredi desteklerinden faydalandı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın sağlamış olduğu finansman ile Oda olarak depremden zarar gören 228 işletme ve esnafımıza hibe desteği sağladık. Fakat şu an hem deprem hem de mevcut ekonomik sorunlar sebebiyle zorlanan işletmelerimiz için destekler yok. Yalnızca teşvik paketindeki vergi indirimleri devam ediyor. İşletmeler özellikle son bir senedir hem iç hem de dış pazarlarda daralan satışlarını artan üretim ve işgücü maliyetlerine rağmen korumaya çalışıyorlar. İstihdamın korunması, girdi maliyetlerinin karşılanması ve özellikle dış pazarlara açılabilmeleri için desteklere ihtiyaç var.”
Bakan Özhaseki: 390 bin depremzede aileye ev vermek zorundayız!