TOKİ, projelerde fırsat eşitliğini sağlamalı

Hükümetin her alanda özelleştirme çalışması içindeyken,  TOKİ  kanalıyla inşaat müteahhitliğine soyunduğuna dikkat çeken BİM-FED Başkanı Mustafa Şahin, sosyal konut üretilmesine karşı olmadıklarını, fakat bütün projelerde fırsat eşitliğinin korunması gerektiğini söyledi.

Ekonomide tarımdan sonra en fazla istihdam sağlayan inşaat sektörünün hükümetin ilgisizliğinden dolayı can çekiştiğini vurgulayan Birleşik İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (BİM-FED) Genel Başkanı Mustafa Şahin, "Ülkemiz için çalışan, ülkemiz için öz sermayesi ile kaynak üreten, vergi ödeyen, istihdam sağlayan, ülkemizin imarını yapan müteahhitlerin hor görülmesine, aciz bırakılmasına, zor duruma düşürülmesine tek yürek olarak sesleniyoruz; Yeter artık!" dedi.

İnşaat sektörünün en önemli aktörlerinden olan BİM-FED Genel Başkanı Şahin, sektörün içinde bulunduğu durumu gazetemize değerlendirdi. Hükümetin devletin her şeyini özelleştirme çalışması içindeyken, TOKİ kanalıyla inşaat müteahhitliğine soyunduğunu anımsatan Şahin, bu uygulamanın da sektördeki sorunları büyüttüğüne dikkat çekti. TOKİ'nin sosyal konut üretmesine kesinlikle karşı olmadıkları gibi sektörü yönetmesine de itirazlarının bulunmadığını ifade eden Şahin, ancak yapılan bütün projelerde fırsat eşitliğinin korunmadığını kaydetti. "1000 konutluk bir proje tek bir müteahhide veriliyor. Oysa bu projenin büyüklüğüne göre 50'şer, 100'er konutluk şeklinde parçalayarak mesleğin içinden gelenlere verilirse, hem sokaktaki işsiz kalan müteahhit meslektaşlarımız iş bulmuş olur hem ekonomiye bir canlılık gelir" diye konuşan Şahin, projenin tamamının bir müteahhide verilmesi durumunda o müteahhidin bütün malzemelerini fabrikadan aldığını söyledi. Bundan dolayı da o ildeki bütün esnaf ve sanatkârın olumsuz etkilendiğini dile getiren Şahin, "Hâlbuki bu parçalanırsa hem meslektaşlarımız arasında tatlı bir rekabet oluşacak hem de o ilin, ilçenin ekonomisine bir canlılık gelecek" dedi.

İhale Kanunu'nda çarpıklık

Bu konuda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda büyük bir çarpıklık yaşandığının da altını çizen Şahin, yap-sat müteahhitlerinin TOKİ'nin ihalelerine giremediğini söyledi. Belediyelerin iş bitirme belgelerini arsa beyannameleri üzerinden verdiğini, ancak harç, vergi, SSK gibi bütün vergileri ise bina bitmiş gibi hesaplayarak aldığına dikkat çeken Şahin, "İş bitirme belgesini verirken, örneğin arsa değeri 150 milyar liraysa bu dikkate alınıyor ama bütün vergileri ise bina bitmeden, bina bitmiş değeri ne ise onun üzerinden alınıyor. Böyle saçma bir şey olabilir mi? Bu uygulamadan dolayı bir kalemde binlerce meslektaşımız bu tür ihalelerden diskalifiye edilmiş oluyor" diye konuştu.

Hükümet, eylemlere duyarsız

Yap-sat müteahhitlerine karşı yapılan haksız uygulamalara tepki göstermek amacıyla Haziran ayında yaptıkları 15 günlük iş bırakma eylemine de hükümetin duyarsız kaldığını açıklayan Mustafa Şahin, şunları kaydetti: "Eylemden sonra sorunlarımızın çözümü konusunda henüz atılmış bir adım yok. Bizim bundan sonraki adımımız ne olur bilemiyorum ama üyelerimizden ve sektörün diğer temsilcileri `iş bırakma' yetmiyorsa sokağa dökülelim diyorlar. Biz de iş adamı, tüccar, esnaf sokağa dökülürse iyi sonuç vermez diyoruz. Bunun için sorunlarımızı masa başında çözmek istiyoruz. Buna dair henüz bir ışık göremezsek de umudumuz hâlâ tükenmiş değil".

Sadettin İNAN / Milli Gazete