23 / 11 / 2024
fuzul

TOKİ sağlam binalar yapıyor, depremde yıkılmıyor!

TOKİ sağlam binalar yapıyor, depremde yıkılmıyor!

Ottawa Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Deprem Kürsüsü Başkanı Prof. Murat Saatçioğlu, Van depremini değerlendirdi. Saatçioğlu, "TOKİ'nin binalarında çok ciddi yapı uygulaması var. Depremde onların yıkılmaması güzel bir haber" dedi




Prof. Saatçioğlu, mevcut şartnamelerin yeni yapılarda uygulanmasına karşın, 1970'li yıllar ile daha öncesine ait eski yapıların tehdit oluşturduğunu söyledi.

Doğu Anadolu Fay Hattı ile Kuzey Anadolu Fayı'nın oldukça aktif faylar olduğunu anlatan Saatçioğlu, şöyle konuştu:

"Bunların kesiştiği bölgede de Erzincan var. Tabii Van daha doğusunda kalıyor, ama Arap Yarımadası Anadolu'ya doğru bir basınç uyguluyor ve bu fay hattında her yıl yaklaşık 20-25 milimetrelik kaymalar oluyor. Bu kayma artık öyle bir raddeye geliyor ki yer kabuğu buna karşı gelemeyip kırılıyor ve deprem oluyor.

YAPILAR 2000 YILINDAN ÖNCE YAPILMIŞ

7,2 büyüklüğündeki deprem çok hasar verebilecek bir deprem. Depremin büyüklüğü yalnız başına bir şey ifade etmiyor. Özellikle şehre çok yakın olması etkili. Buradaki yapıların büyük çoğunluğu 2000 yılından evvel yapılmış. Türkiye'deki şimdiki Deprem Şartnamesi 2007 tarihli. 1999 depremi insanlar arasında büyük bir kaygı yarattı ve devletimiz de bunu çok ciddiye aldı. Depreme dayanıklı yapı yaptırma konusunda ciddi birtakım yaptırımlar konuldu.

Türkiye'de 2000 yılından sonraki yapılarda büyük iyileşme görüldü. Hazır beton, beton kalitesini oldukça artırdı. 2000 yılından sonra nervürlü demir kullanılmaya başlandı. O da dayanıklılığı artırıyor. Bina şartnamesinin uygulanması konusunda da ciddi adımlar atılmış. Eskiden Türkiye'de şartnamenin iyi olması kadar uygulanması daha ciddi bir problem idi."

"VAN'DAKİ BİNALARIN ÇOĞU ESKİ YAPI"

Van'daki yapıların büyük çoğunluğunun 1970-1980'li yıllarda inşa edilmiş eski yapılar olduğunu hatırlatan Prof. Saatçioğlu, şunları kaydetti:

"Bunlar maalesef depreme dayanıklı değil. Sanırım yıkılan yapıların çoğu da bu eski binalar. Bir de halkımızın kendisinin yaptığı 1-2 katlı evler var. TOKİ'nin binalarında çok ciddi yapı uygulaması var. Depremde onların yıkılmaması güzel bir haber. Kırsal alana gittiğinizde daha ziyade tuğla ya da kerpiç yapılar kullanılıyor. Onlar da depreme hiç dayanıklı değil. Mühendislik hizmetlerinin gitmediği yerlerde maalesef durum iyi değil."

YIKIP YENİDEN YAPMAK YERİNE ONARMAK GEREK

Gelişmiş ülkelerdeki eski yapıların onarılamama sorununun, Türkiye'de de olduğunu kaydeden Saatçioğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Yıkıp yenisini yapmanın maliyeti büyük. Onarmak lazım. Kanada'da uyguladığımız, ABD'de California'da da uygulanan bir programla deprem riskine göre hangi yapıların birinci derecede, hangilerinin daha sonra onarılması gerektiğine ilişkin bir tarama yapılmalı. Bunu İstanbul Belediyesi yaklaşık 10 yıl evvel yaptı. Zeytinburnu'nu pilot bölge aldı ve oradaki yapıları tek tek inceledi. Türkiye, yeni yapılarda büyük yol katetti. Hakikatten yüzümüzü güldürecek şekilde, şartnameler ciddi olarak uygulanıyor. Ama İstanbul'un yüzde 90'ı eski yapı. Asıl sorun da bu. Türkiye'de kerpiç ev ya da tuğla eski yapıların onarılmaları çok zaman isteyecek, çok para isteyecek ve uzun vadeli projeler. Maalesef o konuda olumlu konuşamıyoruz."

"1970'Lİ YILLARDA VE ÖNCESİNDE YAPILAN YAPILAR SORUNLU"

Dünyada deprem afetinin yaşandığı her ülkede aynı sorunun olduğuna işaret eden Saatçioğlu, "Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde 1970'li yıllarda ve öncesinde yapılan yapılarda sorun var. Çünkü deprem mühendisliği 1970-75 arasında ilerleme kaydetti. Türkiye'de 1999 depreminden sonra daha bilinçli hareket edildi. Daha ciddi tedbirler alındı ve şartnamelerin uygulanması yönünde ciddi adımlar atıldı" dedi.

NTVMSNBC


Geri Dön