26 / 11 / 2024

Topkapı Surları dökülüyor!

Topkapı Surları dökülüyor!

Dün Topkapı surlarından deyim yerindeyse ‘başımıza taş yağdı’. Yoldan geçen bir okul servisi kıl payı faciadan kurtuldu.




Dün Topkapı surlarından deyim yerindeyse ‘başımıza taş yağdı’. Yoldan geçen bir okul servisi kıl payı faciadan kurtuldu. 2010’da da benzer bir olay yaşanmıştı. Peki bir facia olmadan surlarla ilgili bir çalışma yapılacak mı? İBB’ye sorduk, restorasyon projesi üzerinde çalışıldığı bilgisini aldık. Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel ise dünkü olayın nedenini restorasyon hatası ve ilgisizlik olarak yorumluyor...


İstanbul Surları, İstanbul’un çevresinde bulunan, Doğu Roma zamanında yapılmış şehir duvarları olarak kentin en değerli yapılarını oluşturuyor. İstanbul’un etrafını çeviren surlar tarihte 5. yüzyıldan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiş. Son yapımı MS 408’den sonra olmuş.

 

II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu’ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray’a ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule’ye, Yedikule’den Topkapı’ya ve Ayvansaray’a uzanıyor.


FACİAYA RAMAK KALA... 

Bu değerli surlar dün yaşanan elim olayla birlikte ‘Kaderine mi terk edildi?’ sorusunu da gündeme getirdi. Öyle ki dün İBB’nin yetki alanında olan Topkapı surlarından deyim yerindeyse ‘başımıza taş yağdı’. En vahimi de tam o sırada surların önünden bir okul servisi geçiyordu. Servisin kaportası dağıldı neyse ki çocuklara bir şey olmadı, can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı. Aynı olayı 2010 yılında da yaşadığımız düşünüldüğünde ‘Ne olacak bu surların hali?’ diye sormak farz oldu. Sanat Tarihçisi surlar konusundaki uzmanlığıyla tanıdığımız Talha Uğurluel’e surların akıbetini, restorasyonda izlenmesi gereken yolu sorduk.


“Surlar kentin hikâyesi olan mimari öğeleridir ve mümkün olduğunca İstanbul trafiğinden arındırıp halkın gezeceği sosyal mekânlar olarak değerlendirmemiz gerek. Beraberinde müthiş bir turizm girdisi getirecektir” diyen Uğurluel, “Ama şu an yaşadığımıza bakılırsa biz surları kaderine terk ettik” diyerek ekliyor: “Madde bağımlılarının kol gezdiği, güvensiz alan olarak bir de restorasyonunu doğru düzgün yapamıyoruz. Yıllar önce Belgrad Kapısı restore edildi ama restorasyon yapmak yerine duvarları A’dan Z’ye yenilediler. Bembeyaz taŞlarla gıcır gıcır oldu, komik bir görüntü oluştu. Bu surlara yapılmamalı. Yanlış restorasyon ve ilgisizlik bu sonucu getiriyor.”

 

UZMANLARA BIRAKILMALI...


“İstanbul Kara Surları Roma döneminde yapılmış Osmanlı döneminde zaman zaman tamir edilmiş, Adnan Menderes döneminde Vatan Caddesi açılırken molozlar hendeklere dökülünce orada soğan tarlaları oluşmuştu. Bu surlar oldukça değer verilen yapılar olmalı. Kıymetli bir alanı restorasyon yaptıracağım diye inşaat işçilerinin eline bırakıyoruz. Surlar için restorasyon uzmanları kullanılmalı. Ucuza kaçarsak Belgrad Kapı restorasyonundaki gibi komik bir görüntü çıkar. İşi uzmanına bırakırsanız yine Fatih dönemindeki gibi orijinal surlar ortaya çıkar.”


Habertürk



Geri Dön