Tozkoparan Mahallesi'nde kentsel dönüşüm krizi!
İstanbul Güngören ilçesinde bulunan Tozkoparan Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesinde sular durulmuyor. Mağdur olduklarına dikkat çeken mahalleliler, elektrik, su ve doğalgazlarının kesilmemesi için gece gündüz nöbet tutuyor.
İstanbul Güngören ilçesinde bulunan Tozkoparan Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesinde sular durulmuyor. Milliyet Gazetesi'nden Gülden Çoktan'ın haberine göre; bölgedeki kentsel dönüşüm sebebiyle mağdur olduklarını dile getiren mahalleliler, elektrik, su ve doğalgazlarını kesmeye gelen ekiplerin ardından geceleri ve gündüzleri nöbet tutarak geçiriyor.
İstanbul’un Güngören ilçesindeki Tozkoparan Mahallesi, Resmi Gazete’deki kararla beraber riskli alan ilan edildi ve kentsel dönüşüm kapsamına dahil edildi. Kararın ardından ev sahiplerine bakanlık tarafından tebligat yollandı ve yıkımların başlatılacağı gerekçesiyle konutlarını tahliye etmeleri istendi.
Mahalleliler nöbette
Projeye tepkilerini gösteren ve itirazda bulunan mahalle sakinleri haksızlıklarla karşılaştıklarını vurgulayarak, henüz konutlarını tahliye etmemelerine rağmen elektrik, su ve doğal gazlarının kesilmeye başlandığına dikkat çekti. Mahallede yaşayanlar olarak yapılan kesimlerin önüne geçmek için nöbet tuttuklarını dile getiren sakinler, sözleşmeler gerçekleştirilmeden konutlarının yıkımlarının yapılmak istendiğini dile getirdi. Kentsel dönüşüme karşı durmadıklarına vurgu yapan mahalleliler, yeni konutlarını ne zaman, ne şekilde ve hangi koşullarda geri alacaklarını öğrenmediklerinin altını çizdi.
Yetkililer tarafından arandığını, elektrik ve suyu keseceklerini belirttiklerini aktaran Fikret Yamatma (69), “Telefonu kapattıktan sonra bina sakinlerimizi topladım ve gece yarılarına kadar nöbet tuttuk. Bu yaştan sonra nereye giderim” dedi.
‘Satsan satamıyorsun’
Bayrampaşa metrosunun inşaatı sebebiyle daha önce yaşadıkları konutun yıkıldığına dikkat çekerek şimdi de konutunun yıkılmasına tepkili olan Yusuf Bulut, şunları kaydetti:
“1988 yılında buraya geldik. O zaman Bedrettin Dalan, dört maddelik bir sözleşme yaptı. Dört maddede bazı daireler 17 milyona satıldı, bazı daireler 30 milyona satıldı. Ekstra 10 yıl ödemeyle. Faiz yok sabit kira. Ben buradan şunu sormak istiyorum. Ben buraya neden geldim? 33 yıl sonra bu ev çürükse ben niye geldim? Beni neden yıkıyorlar yine. Bu rant işi. Bizi ölüme mi getirdiler buraya. Şu an diyorlar ki, deprem riski var. 33 yaşındaki binanın neresi risk. Aşağı sokakta 70 yaşında bina var. Onu neden yıkmıyorlar. Bu insanların çektiği ne. Satmaya kalkıyorsun, satamıyorsun. Niye yasak?”
‘Bizler diken üstündeyiz’
Küba Mahallesi’nde yaşayan Aslan Araç, evini zor geçindirdiğine dikkat çekerek kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde talep edilen parayı ödeyecek durumunun bulunmadığını belirtti. Araç, “Bizim mahallemize Tozkoparan’a yaptıklarının daha kötüsünü yapıyorlar. Belge falan yok. Sözleşme dedikleri evrak dahi verilmedi. Bunların planları Tozkoparan’ı ve örnek blokları yıkıp bizi yalnız bırakmak. Belediye başkanının dediğine göre 600 bin lira borçlandırma yapacaklar. ‘37 yıldır verilmeyen tapumuzu verin’ diyoruz. Bırakın 600 bini, 100 bin verebilecek olsam gecekonduda neden oturayım. Evimi zor geçindiriyorum. Gece nöbet tutmaya başladık. Uyuyamıyoruz. Diken üzerindeyiz” diye konuştu.
‘Belediye başkanı bizi dinlemiyor’
Konutlarından zorla çıkarılmak istendiklerine dikkat çeken Emine Genç (65) de konuyla ilgili şunları söyledi:
“’Anahtarını bırak çık’ diyorlar. Benim gidecek yerim yok, anahtarımı nasıl bırakayım. 2 bin TL emekli maaşı ile geçiniyoruz. Ben bu yaştan sonra kira ödeyemem. Bu yaştan sonra huzurlu olmam gerekirken yaşadıklarımıza bakın. Evimizi her şeyimizden tasarruf ederek aldık. Biraz insaf. Cumhurbaşkanımız sesimizi duysun. Belediye başkanını biz seçim zamanı dinledik, şimdi sen bizi neden dinlemiyorsun.”
‘900 hane yerine 1500 daire gelecek’
Tozkoparan Mahallesi’nin deprem risk sıralamasında Güngören’de sekizinci sırada olduğuna vurgu yapan Haluk Çavuşoğlu ise “900 tane haneyi yıkıp bin 500 daire ve 62 dükkan yapılacak. Burada bir dükkanın satışı 10 milyon dolar. Bir tane dükkan beş bina yapıyor. Buradaki asıl amaç sizi deprem riskinden koruyalım değil. Daha riskli alanlar var. Oralardan neden başlamıyorlar?” açıklamasında bulundu.
